Sosyal Medya ve Ruh Sağlığımız

Computers in Human Behavior’da yayımlanan güncel bir çalışma sosyal medya kullanımının genç yetişkinler üzerindeki etkilerine yeni bir bakış açısı getiriyor. Brigham Young Üniversitesi’nden Profesör Sarah Coyne ve ekibine göre, ekran başında geçirilen zaman gençlerde doğrudan anksiyete ve depresyona yol açmıyor.  

Araştırmacılar bu çalışma için 13-20 yaş arasında 500 kişiyle çalıştılar. Genç katılımcılar sekiz yıl boyunca her yıl bir anket doldurdular. Prof. Dr. Coyne ve ekibi ekran önünde geçirdikleri zamanı takip edebilmek için katılımcılara gün içinde sosyal medyayı ne kadar kullandıklarını sordular. Araştırmacılar ayrıca, anksiyete ve depresyon semptomlarını farklı ölçekteki anketlerle değerlendirdiler. Sonuçlar her katılımcı için bireysel olarak değerlendirildi. 

Araştırma sonuçları sekiz sene içinde ekranda geçirilen zamanın arttığını gösterdi. Katılımcılar genç yetişkinliğe adım atarken sosyal medyada geçirilen zaman günde 31-60 dakikadan iki saate çıktı. Ancak, sosyal medya kullanımındaki artış ruh sağlığı hakkında ileriye yönelik tahminde bulunmayı sağlayan bir faktör değildi. Aslına bakarsanız, bir senenin sonunda anksiyete ve depresyon semptomlarında bir fark gözlenmedi. 

Coyne, ekranda geçirilen zaman tartışmasından bir adım ileriye gitmemiz gerektiğini ve sosyal medyayı nasıl kullandığımıza daha dikkatlice bakmamız gerektiğini savunuyor. 

İşte sosyal medyayı daha sağlıklı kullanmak için birkaç öneri:

• Sosyal medyada paylaşılan görsel ve hikâyelerin tam olarak gerçeği yansıtmadığını kendinize hatırlatın. Sizi olumsuz yönde etkileyen hesapları takip etmeyi bırakabilirsiniz.  
• Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür. Kendimizi başkalarıyla kıyaslamaya meyilliyizdir. Ünlülerin sosyal medyadaki hayatlarına hayranlık duyarak onları kendi hayatınızla kıyaslayıp kötü hissediyorsanız, sosyal medyayı size yakın gelen kişilerle bir bağ kurmak için kullanın. 
• Sosyal medyadan tamamen çekilin. Sosyal medyanın üstümüzdeki ağırlığını, onu hayatımızdan çıkarmadan tam olarak hissedemeyebiliriz. Bunun için hesabınızı silmenize de gerek yok. Hesabınızı bir süre dondurup bir mola verin. Her zaman geri dönebilirsiniz. 

Favoriniz olan sosyal medya sitesine girdiğinizde, siteyi nasıl kullanacağınızın kontrolünün elinizde olduğunu hatırlayın. Enerjinizi vakumlayan içerikler yerine hayatınıza anlam ve değer katan içeriklerle ilgilenmeyi seçebilirsiniz.