Neden bazı insanlar sabahları kolay atlatabiliyorken bazıları gün boyu uyukluyor? Şu kadarını söyleyebiliriz ki, herkes farklı biyolojik saatlere göre işlev gösterir ve bu saat kimilerinin günlük programıyla mükemmel bir şekilde senkronize olabilirken, kimilerininkiyle savaşır.
Sleep dergisinde yayımlanan güncel bir çalışma “gece kuşlarının,” “gündüz kuşlarına” kıyasla beyinlerinin Varsayılan Durum Şebekesindeki (Default Mode Network, “DMN”) fonksiyonel bağlantılarının daha düşük olduğunu ortaya çıkarıyor. Özetle DMN, kişi hiçbir aktivite yapmadığında birbiriyle iletişime geçen beyin şebekeleridir.
Elise Facer-Childs ve ekibi DMN’deki farklılıkların gündüz kuşlarına göre gece kuşları için daha çok uykululuk hissi ve yavaş reaksiyon göstermeyle ilintili olduğunu ileri sürüyor.
Araştırmacılara göre, “Toplumsal gereksinimler genelde bireyin içindeki biyolojik ritimle uyuşmazlık içinde.” Bu nedenle insanların uyku-uyanıklık ritimleri iş programlarına göre işlemiyor. Önceki araştırmaların da gösterdiği üzere, gece işçileri bilişsel zayıflama ve ruh sağlığı bakımından risk altındalar. Diğer yandan, geç uyku-uyanıklık ritmine sahip kişiler de normal bir 09.00 – 17.00 programında çalışıyor olsalar bile acı çekiyorlar. Araştırmacılara göre, “buradaki sorun kişinin içsel zamansal (temporal) organizasyonunun dış dünyanın programına uymaması.”
Gündüz ve gece kuşları
Gece ve gündüz kuşları günlük-zamansal (kronotip) sürekliliğin iki karşıt ucunda yer alırlar. Erkenci kuşlar (Erken Sirkadiyen Fenotip) doğal olarak erken kalkar ve genelde deliksiz uyurlar. Diğer yandan, gece kuşları (Gec Sirkadiyen Fenotip) daha geç yatarlar ve içsel biyolojik saatlerini toplumsal saate göre ayarlarken zorlanırlar.
Araştırmacılar bu çalışma için “gündüz kuşları” ya da “gece kuşları” olarak tanımladıkları toplam 38 kişiye uyku analizi yaptılar. Katılımcılar günün farklı saatlerinde (08.00 – 20.00) çeşitli testlerden geçtiler. Ayrıca, katılımcılar birtakım görevleri yerine getirdikten sonra, beyinleri manyetik rezonans görüntüleme (MRI) cihazıyla tarandı.
Çalışma sonuçları gece kuşları için bir dezavantajı ortaya çıkardı. “Baykuşlar” en hızlı reaksiyonu saat 20.00’da gösterirken, “tarlakuşları” en hızlı reaksiyonu sabahın erken saatlerinde gösterdiler. Ayrıca, DMN fonksiyonel bağlantı gündüz kuşlarında gün boyunca daha yüksekti. Dolayısıyla, tarlakuşları daha az uykulu hissederken gün içindeki performansları baykuşlardan daha yüksekti.
Çıkarımlar
Dr. Facer-Childs’a göre, bu çalışma normal bir iş gününün kısıtlamalarına uymaları gerektiğinde “‘gece kuşlarının’ neden bilişsel bir dezavantajla karşı karşıya olduklarının altında yatan içsel nöronal mekanizmayı gösteren ilk çalışma.” Bu nedenle, araştırmacılar iş bağlamında kişilerin biyolojik saatlerinin göz önünde bulundurulmasının iş verimliliğini artırıp sağlık risklerini azaltabileceğini ileri sürüyorlar.
REFERENCES
- 1. https://www.sciencedirect.com/topics/neuroscience/default-mode-network
- 2. https://www.sciencedaily.com/releases/2019/02/190214191937.htm
- 3. Facer-Childs, E. R., Campos, B. M., Middleton, B., Skene, D. J., Bagshaw, A. P. (2019). Circadian phenotype impacts the brain’s resting-state functional connectivity, attentional performance, and sleepiness, Sleep. doi: 10.1093/sleep/zsz033.