Daha Az Uğraşın, Daha Fazla Tadını Çıkarın
Birkaç dakikalığına dikkatinizi şu an yaptığınız şeye verin. Elinizde sıcak bir fincan çay veya kahve varsa bu içeceğin niteliklerini fark edin. Şu an yalnızca bu makaleyi okuyorsanız zihninizin yeni bilgiye karşı duyduğu açlığı gözlemleyin. Beyninizi canlandırmak için kendinize ayırdığınız bu zamanı gerçekten değerlendirmeye çalışın.
Az önce yaptığınız çalışma anın tadını çıkarma pratiğiydi. Tadını çıkarmak, hayatın içindeki iyiyi fark edebilmek ve bu anları değerlendirebilmek ile ilgili bir beceri. Bu beceri, özünde bizi derinden etkileyen o küçük şeylere kulak vermekle ilgili. Tadını çıkarmak aynı zamanda da hayatta bize mutluluk ve neşe getiren şeyler hakkında düşünmek için bulunduğumuz yerden zihinsel anlamda bir adım geri adım atabilmek anlamına geliyor.
Pozitif psikoloji alanında çalışan psikologlar, hayattan tat alma/tadını çıkarma kavramını, baş etmenin karşılığı olarak ele alıyorlar. Pozitif psikologlara göre kişinin stresle iyi bir şekilde baş etmesi bu kişinin hayattaki olumlu deneyimlerin tadını çıkarabildiği anlamına gelmiyor. Hayatın tadını çıkarabilmek de stresle baş etmek gibi bir beceri aslında.
Aktif olarak problemi çözmeye çalışmak, destek aramak, kaçınmak ve/veya “iyiye yormacılık” stresle baş etmenin farklı yöntemlerinden. Genel olarak, başımıza gelmiş bir olayla baş etmenin yolları bize öğretilir. Ancak, istediğimiz zaman istediğimiz şeyin tadını çıkarabiliriz; anın tadını çıkarabiliriz, geçmişte yaşadığımız olumlu bir deneyimi düşünüp tadını çıkarabiliriz ya da gelecekte yaşayacağımız bir deneyimi düşünerek bu beceriyi kullanabiliriz. Tadını çıkarmanın bir anlamda zaman sınırı yoktur diyebiliriz.
Hayatın tadını çıkarmanın yolları
2012 yılında yaptıkları bir çalışmada Victoria Wellington Üniversitesi’nden Profesör Paul Jose ve meslektaşları hayattan tat almanın mutluluğu nasıl etkilediğini incelediler. Çalışmaya katılanlar olumlu deneyimlerini ve bundan keyif alıp almadıklarını bir ay boyunca her gün günlüklerine not ettiler. Profesör Jose ve meslektaşları, hayattan tat almanın insanların mutluluk verici hislerle kalmalarına yardımcı olduğunu buldular.
Araştırmacılara göre, hayattan tat almanın en iyi yolu yaşadığımız olumlu deneyimi sonrasında başka biriyle paylaşmak. Örneğin, deneyiminize bağlı olarak, kendinizi ne kadar şanslı, şükran dolu ya da gururlanmış hissettiğinizi de düşünebilirsiniz. Bu duygular hem deneyimden daha çok tat almamızı sağlıyor hem de daha mutlu hissettiriyor.
Diğer yandan, şimdiki andan uzaklaşmak ve olumlu deneyim sona erdiğinde yapacaklarınıza odaklanmak o deneyimden tat almayı engelliyor. Örneğin, öğlen molasında bir dilim pizzadan veya tazeleyici bir yürüyüşten keyif almak yerine sonrasında girmeniz gereken sınavı düşünmek tat alma kabiliyetinizi olumsuz yönde etkileyebilir.
2006 yılında California Üniversitesi’nden Profesör Sonja Lyubomirsky ve meslektaşları toplam 112 katılımcıdan (17 – 29 yaşlarında) üç gün boyunca onlara mutluluk veren anılarını günde sekiz dakika düşünmelerini istediler. Katılımcıların yarısından, en mutlu anılarını düşünürken aynı zamanda da bu hatıraları zihinlerinde canlandırmaları istendi; diğerleri ise en mutlu anıları hakkında yazdılar. Daha spesifik olarak, düşünme grubundaki katılımcılardan anılarında tam olarak ne olduğuna, o andaki duygularına ve davranışlarına dikkat ederek anılarını düşünmeleri istendi.
Profesör Lyubomirsky ve meslektaşları hayatımızdaki en keyif verici anları düşünmenin uzun süre mutluluğu sürdürdüğünü buldular. Bu çalışmada, deneyden aylar önce geçirdikleri güzel günleri düşünen katılımcılar, mutluluklarını dört haftaya kadar sürdürebildiler.
Son olarak
Çoğu zaman stresle baş etmeye odaklanmaya ve zorlayıcı süreçler sonrasında nasıl iyileşmemiz gerektiğine dikkatimiz çekiliyor. Fakat araştırmalar hayatımızın içindeki tatlı anları yakalayabilmenin de ruh sağlığımıza çok derin bir şekilde etki ettiğini ortaya koyuyor. Güzelliklerin tadını çıkarmak yalnızca bizi daha mutlu yapmıyor, aynı zamanda da hayatın içindeki iyiyi bulmamıza yardımcı oluyor.
Hayatımız güzel anlarla da dolu, neden bunların tadın çıkarmayalım?
REFERENCES
- 1. Bryant, F. B., & Veroff, J. (2007). Savoring: A new model of positive experience. Psychology Press
- 2. Jose, P. E., Lim, B. T., & Bryant, F. B. (2012) Does savoring increase happiness? A daily diary study, The Journal of Positive Psychology, 7 (3), 176-187, DOI: 10.1080/17439760.2012.671345
- 3. Lyubomirsky, S., Sousa, L., & Dickerhoof, R. (2006). The costs and benefits of writing, talking, and thinking about life’s triumphs and defeats. Journal of Personality and Social Psychology, 90, 692–708, DOI: 10.1037/0022-3514.90.4.692