
Kulak Kurtları ve Zihin Kaşıntısı
Başlığa kanıp bu yazının beyne saldıran kurtçuklarla ilgili olduğunu sakın düşünmeyin! Konu kesinlikle bu değil.
Kulak kurdu ifadesi Almancada “ohrwürmer” kelimesinden gelmektedir. Psikiyatr Cornelius Eckert bu kelimeyi insanların kafasına takılan melodileri ifade etmek için ilk kez 1979 yılında ortaya atan kişidir. Bununla beraber, yazar ve nörolog Dr. Oliver Sacks de kulak kurdunu, zihnin arkasında sürekli çalan bir müzikten bir parça olarak tanımlıyor.
Brisbane Queensland Teknoloji Üniversitesi’nden Dr. Callula Killingly ve meslektaşlarının Music Perception’da yayımladıkları bir makaleye göre, kulak kurtları yalnızca birer “davetsiz düşünce” değil, aslında bazı şarkılara eşlik etmek için bilinçsizce ortaya çıkan bir arzuyu yansıtıyorlar.
Killingly ve meslektaşları yaptıkları bir deneyde, hafızayı geri çağırma konusunda kulak kurtlarının performansı engelleyip engellemediğini araştırdılar. Toplam 30 katılımcı bir hafta arayla iki oturumda bireysel olarak test edildi. Katılımcılara her denemede, bilgisayar ekranında aynı anda ortaya çıkan yedi rakam gösterildi ve katılımcıların görevi rakamları görüntülendikleri sıraya göre hatırlamaktı. Katılımcıların rakamları sesli olarak söylemelerine izin verilmedi fakat rakamları gördükten yaklaşık 10 saniye sonra bilgisayarda yazmaları istendi.
Katılımcıların temel performans seviyelerini ölçmek için ilk test sessizlik içinde gerçekleştirildi. Kalan 10 test ise sessiz testler müzikli testleri hemen takip edecek şekilde müzikli veya müziksiz olarak yapıldı. Deney için kullanılan şarkılar daha önce yapılan bir pilot çalışmada “popüler” ve “popüler olmayan” olarak kategorize edilmişti. Dolayısıyla araştırmacılar beş popüler (örn., Pharrel Williams, Happy) ve beş popüler olmayan (örn., Aerosmith, Walk This Way) şarkıyı oturumlarda kullanmak üzere rastgele seçtiler. Bunun yanı sıra, yarıda kesilen şarkıların mı yoksa tamamı çalınan şarkıların mı katılımcıların akıllarına takıldığını test etmek amacıyla katılımcıların yarısı için şarkılar oturumlarda kısa kesildi.
Sonuçlara göre katılımcıların yüzde 63’ü oturumlarda veya aralarda en az bir kulak kurdu kurbanı oldu. Ayrıca popüler şarkılara oturumlarda maruz kalmak hafızayı geri çağırma görevini engelledi. But etki tamamı çalınan şarkılara kıyasla yarıda kesilen popüler şarkılar için daha belirgindi. Bununla beraber katılımcıların bir şarkıya eşlik etme arzuları o şarkıdan ne kadar hoşlandıklarına göre daha da arttı.
Bir şarkıyı ne popüler yapar?
Yukarıda sözü geçen araştırmanın sonuçları hakkında düşününce bir şarkıyı popüler yapan şeyin tam olarak ne olduğunu sorgulayabilirsiniz.
Pennsylvania Eyalet Üniversitesi’nden profesör Paul Barsom bazı müzikal bileşenleri diğerlerine göre daha kolay hatırlamaya meyilli olduğumuzu ileri sürüyor. Buna sebep olan birkaç faktör var. Dr. Barsom a göre, dikkatimiz bize tanıdık gelen müziğe daha çok çekiliyor. Örneğin, heavy metal dinleyerek büyümüş biri için Vivaldi’nin Dört Mevsimi’den kulak kurdu kapması pek mümkün değil.
Kültürel bağlamda anlamlı olan şarkılar da popülerleşebilir. Örneğin, 90’ların sonunda yapılmış müzikler Y kuşağında Z kuşağına göre daha farklı yankılanacaktır. Bir şarkının akılda kalıcılığını ve popülerliğini artıran diğer faktörlerin arasında tekrar, şarkıdaki can alıcı yer (kanca) ve o şarkının performansı yer alıyor.
Araştırmacılar henüz popüler ve akla takılan bir şarkı için mükemmel formülü bulabilmiş değil. Ancak içimizde birazcık nostalji ve mutluluk hisi uyandıran şarkılar kulak kurtlarının yaşayabilecekleri en mükemmel ortamı yaratırlar.
REFERENCES
- 1. Killingly, C., Lacherez, P., & Meuter, R. (2021). Singing in the brain: Investigating the cognitive basis of earworms. Music Perception, 38(5), 456-472. https://doi.org/10.1525/MP.2021.38.5.456
- 2. https://www.kennedy-center.org/education/resources-for-educators/classroom-resources/media-and-interactives/media/music/your-brain-on-music/your-brain-on-music/your-brain-on-music-earworms/
- 3. https://www.psu.edu/news/research/story/probing-question-what-makes-song-catchy/