#

Yüzgeçten Ele: Evrimin Kayıp Bir Halkası

Bilim Dalları
Etiketler

Bilim insanlarının Kanada’daki Miguasha Milli Parkı’nda keşfettiği yeni bir balık fosili, evrim sürecinde denizden karaya geçen canlılar hakkında önemli bir detaya ışık tutuyor. Devoniyen Çağ’ın sonlarına doğru (yaklaşık 380 milyon yıl önce) yaşadığı belirlenen ve Elpistostege watsoni adı verilen 1,57 m. boyundaki balık, dört ayak üstünde yürüyen kara canlılarına geçiş sırasında, el ve ayak uzuvlarının nasıl evrimleştiği hakkında bilgi veriyor ve bu evrimin balıklar karaya çıkmadan hemen önce başlamış olduğunu kanıtlıyor.

Denizlerde başlayan hayatın karaya çıkışı, evrim sürecindeki en önemli olaylardan biri olarak kabul ediliyor ve bu geçişin tam olarak nasıl gerçekleştiği, hâlâ birçok soru işareti taşıyor. Balık yüzgeçlerinin el ve ayak uzuvlarına evrimleşmesini inceleyen paleontologlar, Orta ve Geç Devoniyen Çağ’a ait (393-359 milyon yıl öncesi) lop-yüzgeçli balıklara ve tetrapodlara (dört ayak üzerinde yürüyen canlılar) odaklanıyor. Bunların en meşhuru, Kanada’nın kutup bölgesinde daha önce keşfedilmiş Tiktaalik adlı balık olsa da, bu türe ait çok iyi korunmuş, bütün bir fosil, henüz bulunamadı.

Kayıp halkalardan biri olarak düşünülen bu fosilin çarpıcı yanı ise, bir elpistostegenin pektoral yüzgecini ilk defa tam olarak gösteriyor olması. Yapılan tomografi taramaları sayesinde, yüzgeç iskeletindeki humerus (kol), radius ve ulna (ön kol), carpus (bilek) ve sıralar halinde parmak kemikleri tespit edildi. Flinders Üniversitesi Paleontoloji Bölümü’nden Profesör John Long’a göre, ‘‘İçinde bitişik parmak kemikleri bulunan bir kemikli yüzgeç örneği, herhangi bir balıkta ilk defa görülüyor. Bu kemikler, hayvanların el ve ayaklarındaki parmak kemiklerine oldukça benziyor.’’

Bu parmak kemikleri, balıkların sığ sularda kendini desteklemesi ve zaman zaman karaya çıkarak, kısa turlar atabilmesine olanak sağlıyor. Çok sayıda küçük kemik, ağırlığın yüzgeçlere dağılımını dengeleyerek, balığa hareket esnekliği kazandırıyor.

‘‘Bu fosil, balıklar ve dört ayaklılar arasındaki geçişi şu ana kadar en iyi temsil eden örnek olmakla beraber, elpistostegenin atamız olduğunu anlamına gelmiyor. Omurgalılardaki parmak kemiklerinin, sanılandan çok daha önce, balıklar karaya çıkmadan önce oluşmaya başladığını gösteriyor.’’

Çeşitli genetik araştırmalar da, yüzgeç ve kol-bacak uzvu gelişimi için gerekli olduğu bilinen HoxA ve HoxD adlı gen kümelerinin (mimar genler), hem balıklar hem de kara hayvanlarında bulunduğunu tespit etmiş. Yani, yüzgeçlerle ellerin aynı evrim sürecinden geçmiş olduğu genetik olarak da biliniyor.

Elpistostege, ayrıca, bilindiği kadarıyla o çağda yaşamış en büyük sığ su avcısı. Büyük ve sivri dişleri sayesinde, aynı çökeltide fosilleri bulunan soyu tükenmiş başka balıklarla beslendiği düşünülüyor.

Bunun gibi keşifler sayesinde, kara canlılarıyla deniz canlıları arasındaki evrimsel sınırlar bulanıklaşmaya ve evrim sürecinin detayları netleşmeye devam ediyor.

 

REFERENCES

  • 1. https://phys.org/news/2020-03-ancient-fish-fossil-reveals-evolutionary.html?utm_source=nwletter&utm_medium=email&utm_campaign=weekly-nwletter
  • 2. https://www.bbc.com/news/science-environment-25815354
  • 3. https://www.nature.com/articles/s41586-020-2100-8