#

Yalnızlar, Güvenmek Zor mu Geliyor?

Science Fields
Tags

Bonn, Hayfa ve Oldenburg üniversitelerinden bir grup araştırmacı yakın zamanda Advanced Science‘da yalnızlık hissini artırdığı düşünülen önemli bir faktörü konu alan bir çalışma yayımladı.

Yalnızlık, kimsenin sizi tam olarak anlamadığı hissine benzer. Yalnızlık çekenin açısından bakıldığında, kişinin sahip olduğu mevcut ilişki(ler), arzu edilen bağlantı hissini karşılamıyordur. Özünde, kişinin duyduğu duygusal bağ ihtiyacı ile şu anda sahip olduğu ilişkiler arasındaki fark ne kadar büyükse, kişi kendini o kadar yalnız hisseder.

Peki yalnızlık neden bu kadar önemli bir araştırma konusu? Daha önce yapılan çalışmalara göre yalnızlık ve sağlık arasında sağlam bir ilişki saptanmış. Örneğin, yalnızlık günde 15 adet sigara içmek kadar tehlikeli bulunmuş.Yalnızlık, anksiyete ve depresyon gibi ruhsal sağlık sorunlarıyla da ilişkilidir.

Bu çalışmada Prof. Dr. Simone G. Shamay-Tsoory, Prof. Dr. René Hurlemann ve meslektaşları, güvenin ya da daha doğrusu güven eksikliğinin yalnızlığı nasıl etkilediğini ve yalnız bireylerin başkalarıyla nasıl bir etkileşim içinde olduğunu araştırdılar.

Araştırmacılar, 3678 yetişkin içinden kendini yalnız hisseden fakat psikolojik problemi olmayan 42 kişiyi katılımcı olarak seçtiler. Kontrol grubu ise yalnızlık çekmeyen 40 kişiden oluşuyordu.

Katılımcılar beyin tarayıcısına alındılar ve güven oyunu oynamaları için hazırlandılar. Bu oyunda, başlangıç ​​sermayesi olarak 10 euro verilen katılımcılar, kâr etmek için bu paranın bir kısmını başkalarıyla – ekranda görüntülenen yabancıların fotoğraflarına bakarak – paylaşmak zorunda kaldılar. Özetle, katılımcıların seçtikleri ortağın parayı kendine saklamayacağına güvenmeleri gerekiyordu. 

Çalışma sonuçlarına göre kendini en yalnız hisseden katılımcılar, kontrol grubuyla kıyaslandığında, başkalarıyla daha az para paylaştılar. Ayrıca, beyin taramaları güven duygusu ile ilgili olan beyin bölgelerinde farklılıklara işaret etti. Yalnız katılımcılarda ön insular korteks kontrol grubundakilere kıyasla daha az aktifti. Araştırmacılara göre, insular korteks kişinin hem kendi bedeninden gelen fiziksel bilgiyi (örneğin, kalp atışı) anlamlandırması açısından hem de diğer insanların yüz ifadelerini veya modlarını yorumlaması açısından önem taşıyor.

Araştırmacılar ayrıca katılımcılarla havadan sudan konuştukları bir ortam düzenlediler; piyangoyu kazanma konusundaki düşünceleri ve hobileriyle ilgili sorular sordular. Bağlanma hormonu adı verilen oksitosini test etmek için de katılımcılardan tükürük ve kan örnekleri alındı. Araştırmacıların yaptıkları gözlemlere göre yalnızlıktan en fazla etkilenen katılımcılar, sohbet sonrasında kendilerini iyi hissetmediklerini bildirenlerdi. Bununla beraber, yalnız bireylerin oksitosin düzeylerinde bir değişiklik gözlemlenmedi.

Araştırmanın en ilginç bulgularından biri, kendini en yalnız hisseden katılımcıların, daha az yalnız hisseden katılımcılara kıyasla, sohbet sırasında araştırmacılardan yaklaşık 10 cm daha uzakta durmalarıydı. 

Araştırmacılara göre yalnızlık çeken kişiler için yapılan terapötik müdahaleler güven duygusunu güçlendirmeye yönelik olabilir. Hatta gelecekte yalnızlık duygusu ile ilgili yapılacak olan çalışmalar kişinin hem kendine hem de başkalarına duyduğu güven ile yalnızlık hissi arasındaki ilişkiyi mercek altına alabilir. 

REFERENCES

  • 1. https://www.uni-bonn.de/en/news/222-2021
  • 2. Lieberz, J., Shamay‐Tsoory, S. G., Saporta, N., Esser, T., Kuskova, E., Stoffel‐Wagner, B., Hurlemann, R., & Scheele, D. (2021). Loneliness and the Social Brain: How Perceived Social Isolation Impairs Human Interactions. Advanced Science, 2102076 DOI: 10.1002/advs.202102076
  • 3. Holt-Lunstad, J., Smith, T. B., Baker, M., Harris, T., & Stephenson, D. (2015). Loneliness and Social Isolation as Risk Factors for Mortality: A Meta-Analytic Review. Perspectives on Psychological Science, 10(2), 227–237. https://doi.org/10.1177/1745691614568352