#

Büyük Pasifik Çöp Ekosistemi

Bilim Dalları
Etiketler

Büyük Okyanus’taki meşhur çöp girdabının canlılığı bilim insanlarını şaşırtmaya devam ediyor. Mavi melek (Glaucus atlanticus) da bu ekoksistemdeki canlılardan biri.

Bilmeyenler için, bu çöp girdabı (Great Pacific Garbage Patch), yaklaşık olarak ABD’nin Hawaii ile California eyaletleri arasında yer alan, Dünya’nın en büyük yüzen çöp birikintisi. Genelde ‘‘Teksas eyaletinin iki katı’’ diye tanımlanıyor. Böyle söyleyince insanların gözünde muazzam bir çöp adası canlansa da, aslında büyük bir kısmı (%94’ü) su yüzeyindeki veya su yüzeyinin hemen altındaki mikroplastiklerden oluşuyor ve dağınık bir halde bulunuyor. En büyükleri ise yaklaşık 15 metre boyunda adalar şekillendiriyor. %80’inin kara kaynaklı plastik atıklardan oluştuğu düşünülüyor ve aslında okyanuslara ulaşan atıkların %70’inin okyanus tabanına çöktüğü tahmin ediliyor, dolayısıyla çöp dağının görünen yüzü de denebilir.

1997 yılında denizci Charles Moore tarafından keşfedilen Büyük Pasifik Çöp Girdabı, aslında Büyük Okyanus’un doğusunda ve batısında iki ayrı birikintiden oluşuyor ve toplanma nedeni de okyanusun güneyindeki ılık sularla kuzeyindeki serin suların birleştiği hat üzerindeki akıntı. Bu çöp birikintilerini temizlemek için başlatılan birçok girişim var, çünkü okyanus ekosistemlerine büyük zarar verdiği düşünülüyor (Örneğin www.theoceancleanup.com). Fakat, hayatın koşullara uyum sağlama becerisi, böylesine büyük bir insan kaynaklı kirliliğin ortasında bile kendine zengin bir çeşitlilik yaratabiliyor. Dolayısıyla, temizlik çalışmalarının mevcut deniz canlılarına zarar verebileceği bile düşünülüyor. Henüz akran değerlendirme sürecinden geçmemiş yeni bir çalışma, bu atıkları temizlemeye çalışmaktansa, kaynakların yeni atık oluşturmamaya odaklanması gerektiğini belirtiyor (Okyanuslara her yıl 14 milyon ton plastik atık girdiği düşünülüyor).

Büyük Okyanus’taki meşhur çöp girdabının canlılığı bilim insanlarını şaşırtmaya devam ediyor. Mavi melek (Glaucus atlanticus) da bu ekoksistemdeki canlılardan biri.

2019’da bu çöp birikintilerinden veri toplamayı hedefleyerek Hawaii’den yola çıkan The Vortex Swim adlı bir keşif projesi, okyanus yüzeyinde yaşayan çeşitli canlılar tespit etti. Mavi melek (Glaucus atlanticus), Portekiz askeri (Physalia physalis), mor deniz salyangozu (Janthina janthina), denizanasının bir akrabası olan Velella velella bunlardan bazıları. Araştırmanın yürütücülerinden Rebecca Helm’e göre, neuston da denilen bu yüzey ekosistemi ve canlıları, okyanus akıntılarıyla taşınıyor, dolayısıyla aynı akıntılarla taşınan çöplerle bir arada bulunmaları sürpriz değil. Her ne kadar insanlık için utanç verici bir durum olsa da, hem çeşitli deniz canlıları hem de bu canlılarla beslenen deniz kuşları için önemli bir habitat haline gelmiş durumda. Bu nedenle, okyanuslardaki çöplerin temizlenmesi için yürütülen projelerde çöplerle birlikte birçok deniz canlısının da toplandığı belirtiliyor ve bu konuda belki de başka bir bakış açısı benimsenmesi gerektiği söyleniyor.

2021 yılında yayımlanan bir makaleye göreyse, bu çöp birikintileri üzerinde açık denizin zorlu koşullarına rağmen hayatta kalmayı başaran birçok kıyı canlısı da var. İncelemelere göre, bu yüzen çöp birikintilerinde midyeler, deniz yıldızları, balık keneleri (isopod), yumuşakçalar ve çeşitli kabukluları kapsayan 40’ın üzerinde tür kıyı canlısı bulunuyor. Bu kıyı canlılarının açık okyanusta bu çeşitlilikte bulunması okyanus ekosistemleri açısından soru işaretleri doğuruyor, çünkü normal şartlar altında bu kadar uzun mesafeler kat etmesi mümkün olmayan bu canlıların daha ne kadar uzağa taşınabileceği bilinmiyor.

Ekosistem etkileri ne olursa olsun, denizlere daha fazla plastik atık karışmaması gerektiği konusunda tüm bilim insanları hemfikir. Kaldı ki, bu kadar büyük bir alanın temizlenmesi ekonomik açıdan pek mümkün görünmüyor. Mikroplastiklerin yakalanması ise zaten oldukça zor. NOAA’ya göre, bir yıl boyunca 67 gemi sürekli çalışırsa, Kuzey Pasifik’in %1’inden azı ancak temizlenebiliyor.

2010 yılında Büyük Pasifik Çöp Girdabı’ndan endişe duyan ve meşhur Kon Tiki yolculuğundan ilham alan National Geographic kâşifi David de Rothschild, plastik şişeler ile büyükçe bir katamaran inşa etmiş ve adını Plastiki koymuştu. Niyeti, insan kaynaklı bu çöp denizi hakkında farkındalığı artırmak, ayrıca plastik atıkların sağlamlığını ve yaratıcı biçimde nasıl yeniden kullanılabileceğini göstermekti. Bu tekneyle ABD’nin California kıyılarından çıktığı yolculuğu, Avustralya’nın Sydney kıyılarında sonlandırmıştı.

Ayrıca, Büyük Pasifik Çöp Girdabı’nın okyanuslardaki tek çöp birikintisi olmadığını da belirtmek gerekiyor: yalnızca en büyüğü. Atlas Okyanusu, Hint Okyanusu ve Kuzey Denizi’nde de benzer, ama daha küçük çöp birikintileri bulunuyor. Üzerlerinde yaşamaya başlayan canlı toplulukları ise bilim insanlarını endişelendiriyor. Diğer canlılardan bu kadar izole yaşayan toplulukların belki de ileride Galapagos Adaları’nda olduğu gibi ayrı bir evrim yolu izleyebileceği de, biraz abartılı görünse bile, iddia ediliyor.

REFERENCES

  • 1. https://futurism.com/great-pacific-garbage-patch-ecosystem-climate-pollution
  • 2. https://www.smithsonianmag.com/smart-news/the-great-pacific-garbage-patch-hosts-life-in-the-open-ocean-180979168/
  • 3. https://doi.org/10.1101/2022.04.26.489631
  • 4. https://www.nationalgeographic.org/encyclopedia/great-pacific-garbage-patch/
  • 5. https://theoceancleanup.com/updates/the-ocean-cleanup-and-the-neuston/