Biyoreaktörle Karbon Avı

Gün geçmiyor ki, atmosferdeki karbonu yakalayan bir teknoloji veya ürün hakkında yeni bir haberle karşılaşmayalım. Küresel karbon krizine çözüm arayan bilim insanları ve girişimciler, farklı teknolojiler kullanarak, atmosferdeki karbonu yakalayan cihazlar üretmeye devam ediyor. İddialara göre 4 dönüm ormana eşdeğer karbon yakalama kapasitesine sahip yeni bir biyoreaktör, bu amaçla algleri işe koşuyor.

Alglerin, karbonu tutmakta ağaçlardan 400 kat daha verimli olduğu gerçeğinden yola çıkılarak üretilen Eos Bioreactor adlı cihaz, yılda yaklaşık iki ton oksijen işleyebiliyor. Bu da, hemen hemen 4 dönüm ormana denk bir kapasite.

İçi alg dolu, yaklaşık iki metreküp ebatındaki cihaz, biyolojik süreçlerin yanı sıra, yapay zekâ algoritmaları kullanarak, karbon dönüştürme sürecini optimize ediyor. Ortamdaki ışık miktarı ve frekansı, CO₂, sıcaklık, pH, biyoyoğunluk, üretilen biyokütlenin hasat döngüleri ve çeşitli diğer parametreleri sıkı bir şekilde kontrol eden otonom sistem, verimliliğin çıtasını yükseltiyor.

Eos Biorector’un benzer teknolojiler kullanan diğer makinelerden farkı, oldukça az yer kaplaması. Ayrıca, makinenin planlarını da yakında halka açmayı planlayan şirket yetkilileri, böylece ilgilenen herkesin kendi projelerini geliştirmesi, daha küçük, ev ölçeğinde kullanılabilecek cihazlar üretmesi için meraklıları teşvik ediyor. Dahası, okyanuslardan toplanan plastik atıkları geri dönüştürmeye odaklanan firma, karbon ayak izini de azaltmanın peşinde.

Algler, güneş ışığı ve karbondioksiti kullanarak hızla çoğalabilen tek hücreli organizmalar. Doğanın en verimli çalışan makineleri olarak düşünülüyor; çok az besin maddesiyle, çeşitli koşullar altında üretimini yapmak mümkün. Örneğin, Uluslararası Uzay İstasyonu’nuda (ISS), algleri kullanarak oksijen ve gıda üretmenin yollarını araştıran deneyler yürütülüyor. Bu amaçla test edilen ‘‘Photobioreactor’’ adında bir makine, şu günlerde verimliliğini kanıtlamaya çalışıyor. Özellikle uzayda, böyle kapalı devre sitemler hayati önem taşıyor.

Atmosferdeki karbondioksiti yakalamanın yanı sıra, büyük bir hızla biyokütle üreten algler, hasat edilip işlenebiliyor. Yakıt, yağ, yüksek proteinli gıdalar, gübre, plastik, kozmetik ve daha birçok amaç için hammadde olarak değerlendirilebiliyor, yani bir taşla oldukça fazla kuş vuruyor.

Firmanın kurucusu Ben Lamm, ‘‘İnsanlığın uzaya açıldığını ve diğer gezegenlerde koloniler kurduğunu görmeyi çok istiyorum, çünkü kozmostaki yerimizi böylece daha iyi anlayabileceğimize inanıyorum. Ama, bunu kendi gezegenimizden kaçmak amacıyla yapmayı istemem’’ diyor ve ekliyor, ‘‘bu cihaz, üzerinde yaşadığımız dünyayı onarmaya odaklanan çalışmalarımızın yalnızca ilki.’’