Böcekler Yok Oluyor, Neler Oluyor?
Böceklerden hoşlanmıyorsanız size bir iyi, bir de kötü haberimiz var. İyi haber, Dünya’daki böcek türlerinin yüzde 40’ının nesli tükenme tehlikesinde. Kötü haber, hamamböcekleri ve karasinekler bundan etkilenmeyecek gibi.
Şaka bir yana, böcekleri sevelim veya sevmeyelim, besin zincirinin büyük bir kısmını dolduruyorlar ve çok fazlalar: Gezegende kişi başına düşen böcek sayısı 1,4 milyar! Kuşlar, yarasalar ve memeliler için önemli bir besin kaynağı olmanın yanı sıra (insanlar dahil), soframıza gelen tarım ürünlerinin dörtte üçünün tozlaşmasından sorumlular. Atık dönüştürmekte uzmanlar ve zararlı böcek nüfusunu kontrol altında tutuyorlar. Kısaca, böcekleri kaybettiğimiz taktirde hayatımızda büyük değişiklikler olacak.
Böcek biyoçeşitliliği üzerine yapılan araştırmalar, genelde belirli bir tür veya belirli bir bölge üzerine yoğunlaşıyor. Dolayısıyla tüm Dünya’yı kapsayan bir çalışma şimdiye kadar gerçekleştirilmemişti. Ocak 2019’da Journal of Biological Conservation’da yayımlanan bir makale, Dünya genelinde 40 yıl boyunca yürütülen 73 araştırmayı derleyerek çarpıcı bir sonuç ortaya koydu: Böcek nüfusu, gezegenin her yerinde azalıyor ve böyle giderse tüm böcek türlerinin yüzde 40’ı, önümüzdeki birkaç onyıl içinde yok olma tehlikesi ile karşı karşıya!
NELER OLUYOR?
Araştırmaya göre, tehlikenin sorumlusu insanoğlu ve nedenler de şöyle sıralanıyor:
- Yoğun tarım uygulamaları ve şehirleşme nedeniyle doğal yaşam alanlarının yok olması
- Tarım kimyasalları (böcek ve ot ilaçları, gübre, vb.) kaynaklı kirlilik
- Hastalıklar ve yabancı türlerin istilası
- İklim değişikliği
Biyoçeşitliliğin azalmasındaki en temel sebep, gıda üretmek amacıyla her geçen gün daha fazla doğal ekosistemin, özellikle de ormanlar ve sulak alanların yok edilmesi ve kirletilmesi. Tarım, hayvancılık ve madenciliğin yanı sıra, yangınlar ve kentleşme nedeniyle son 60 yılda Dünya’daki tropikal ormanların yarısından fazlası tahrip oldu. WWF’e göre, her dakika, 27 futbol sahası büyüklüğünde bir ormanlık alan yok olmaya devam ediyor. Teselli olacaksa, Birleşmiş Milletler FAO verilerine göre son yıllarda ormanlar daha iyi yönetiliyor ve bu nedenle ormanlarımızı daha yavaş kaybediyoruz.
Geçtiğimiz günlerde yayımlanan ilginç bir NASA araştırması ise, Dünya’nın 20 yıl öncesine göre daha yeşil olduğunu iddia ediyor. 20 yıl boyunca toplanan uydu görüntülerine bakıldığında, özellikle Çin ve Hindistan’da muazzam bir yeşillenme göze çarpıyor. Bunun nedeni, Çin ve Hindistan hükümetlerinin yürüttüğü ciddi ağaçlandırma çalışmaları ve yoğun tarım uygulamaları. Kaybedilen doğal ekosistemlerin yerini tutmasa da, birilerinin ağaç dikiyor olması umut verici.
İşin kötü tarafı, böcek biyoçeşitliliği araştırmalarının neredeyse tümü Avrupa ve Kuzey Amerika’da yürütüldüğü için, orman kaybının en yoğun yaşandığı bilinen Afrika ve Güney Amerika’da, doğal ekosistem kaybıyla ortaya çıkan etkiler daha iç karartıcı olmalı. Bu bölgelerde daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyuluyor.
Küresel ısınma ise, önce hassas dengeler üzerine kurulu tropikal ekosistemleri etkiliyor. Porto Riko’nun yağmur ormanlarındaki eklembacaklıların sayısında, son 36 yıl içinde, yüzde 78-98 arasında azalma gözlenmiş. Gıda zinciri bozulduğu için, aynı bölgelerdeki kuş, kurbağa ve kertenkele nüfusu da paralel olarak azalmakta.
Böceklere geri dönelim.
Karada yaşayan böcekler arasında tükenme tehlikesinden en çok etkilenenler: lepidoptera (kelebekler ve güveler), hymenoptera (zar kanatlılar [arılar ve karıncalar]) ve coleoptera (kınkanatlılar).
“Özellikle kelebekler ve güveler, sağlıklı habitat göstergesidir, çünkü ancak çok hassas dengelerde var olabilirler. Kelebekleri, kömür madenlerindeki kanaryalara benzetebiliriz” diyor Cornell Üniversitesi’nden biyoloji profesörü Anurag Agrawal. Maalesef kelebek ve güve türlerinin yarısının sayısı her geçen gün azalıyor, üçte biri ise yok olma tehlikesi altında.
Kuzey Amerika’nın California eyaletinde kışlayan kral kelebeklerinin nüfusu, son 20 yılda yüzde 97 azaldı. 1980’lerde 4,5 milyon olarak bilinen nüfus, 2018’de 30.000 olarak tahmin edildi. Kelebek popülasyonundaki yıllık dalgalanmalar olağan kabul ediliyor, fakat bir yıl içinde yüzde 80’lere varan azalma, normal değil. Yine tek bir suçlu yok. Habitat kaybı, zirai ilaçlar ve tabii ki iklim değişikliği…
Tropikal iklime kıyasla, ılıman iklimlerde yaşayan böceklerin tahammül edebildiği sıcaklık aralığı daha geniş olduğu için, küresel ısınmanın Kuzey Avrupa’daki bazı kelebek türlerinin sayısı ve coğrafi dağılımını artırdığını görmek de şaşırtıcı. Fakat soğuk iklime uyum sağlamış arı ve yusufçuk türlerinin yaşam alanları kesinlikle daralıyor.
Almanya’nın koruma altındaki bölgelerinin 63’ünü kapsayan 27 yıllık bir çalışmanın sonunda, 2017 yılında, kanatlı böcek (biyokütle) miktarında yüzde 76 azalma tespit edildi. Anlaşılan, bu canlıların sayısı neredeyse otuz yıldır devamlı azalıyor.
Türkiye’de düzenli olarak sayım yapılmadığı için, tam olarak neler yaşandığını bilimsel olarak söylemek mümkün değil. Erciyes Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Evrim Karaçetin, ülkemizdeki kanatlı böcek nüfusunun da Avrupa’daki gibi düşüş eğiliminde olduğunu belirtiyor. Özellikle şehir çevresinde ve tarım alanlarına yakın bölgelerdeki gözlem alanlarında, 10-15 yıl önceki bolluğun görülmediği bildiriliyor.
ARILAR
2007 yılında yaşanan ani arı ölümleri, ekoloji dünyasını şoke etti. Yine tek bir nedene bağlanamayan bu duruma, Koloni Çöküş Sendromu (CCD) adı verildi. Hastalık ve enfeksiyonlar, parazitler, genetik çeşitlilik yoksunluğu, mevsimsel stres, zehirli böcek ilaçları, monokültür alanların artmasıyla azalan besin zenginliği ve son dönemlerin aşırı iklim olayları, koloni çöküşlerinin genel nedenleri olarak gösteriliyor.
Biyologlar, arı polenlerinde 150’den fazla farklı kimyasal kalıntı buldu, bu da California Üniversitesi’nden arıcılık uzmanı Eric Mussen’e göre öldürücü bir “pestisit kokteyli”.
Tüm bu nedenler bir araya geldiğinde tetiklenen etkenler, arıcıların her yıl Amerika’da yüzde 40, Avrupa’da yüzde 30, Güney Afrika’da yüzde 29 ve Çin’de yüzde 13 kovan kaybı yaşamasına sebep oluyor. Türkiye’de kovan kaybı konusunda çok güvenilir istatistikler bulunmamakla birlikte, Uludağ Üniversitesi Arıcılık Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi, arı kayıplarının bazı bölgelerde yüzde 10-20’den yüzde 70’e yükseldiğini belirtiyor.
Gezegen yüzeyinin yüzde 12’si tarım arazisi olarak kullanıldığı için, tarım faaliyetlerinin böcekler üzerinde doğrudan etkisi var. Özellikle arı nüfusundaki kayıplar, Avrupa’da başlayan ve yoğun tarım uygulamalarının yaygınlaşmasıyla sonuçlanan Yeşil Devrim ile ilişkilendiriliyor. Avrupa’daki arı türlerinin yok olmaya başlaması da bu döneme, yani 20. yüzyılın ikinci yarısına denk geliyor. Floral zenginlik sağlayan ürün rotasyonu yerine sentetik gübreler kullanılmaya başlayınca, arıların da besin bulması zorlaşıyor. Tüm bunları düşününce, yüzölçümünün yüzde 70’i tarım arazisi olan İngiltere gibi bir ülkede, birçok arı türünün soyunun tükenmiş olması, üzücü olmakla birlikte şaşırtıcı değil.
BÖCEKLER OLMASA?
Einstein’in dediği gibi, arılar olmasaydı insanlık yalnızca dört yıl mı yaşardı bilemiyoruz, ama tarımsal üretimde tozlaşmayı sağlamaları açısından oldukça önemli bir yer tutuyorlar. Yalnızca yaban arıları, tarımsal tozlaşmanın yüzde 20’sinden sorumlu.
Tozlaşmanın yanı sıra, 400 milyon yıldır Dünya’daki birçok ekosistemin yapısal ve işlevsel temelini oluşturan böceklerin yokluğu, büyük bir felaketle sonuçlanabilir. Bitki ve hayvan atıklarının dönüştürülmesinde ve böylece besin döngülerinin tamamlanmasında önemli rol oynayan çürütücü canlılar, bok böcekleri ve böcek larvaları olmazsa, doğal döngüler kırılabilir. Bunlarla birlikte, gıda zincirinde silsileyle tetiklenecek kopukluk, toplu ekosistem çöküşlerine bile neden olabilir.
“Küresel ısınmayla birlikte, hızlı çoğalabilen bazı böcek türlerinin önü açılabilir. Yine ısınma nedeniyle, bunları avlayan diğer canlılar tükenirse, kısa vadeli böcek istilaları yaşanabilir” diyor Sussex Üniversitesi’nden Prof. Dr. Dave Goulson. Özellikle de böcek ilaçlarına karşı bağışıklık geliştiren hamamböcekleri ve karasineklerin, insanların yaşadığı yerlere iyi uyum sağladığını unutmamak gerekli.
NE YAPMALI?
Avrupa ve Amerika’daki küçük aile çiftliklerinin azalmasıyla, böceklerin yaşam alanı olan açık araziler, çalıçitler, yabani çiçeklerin yetiştiği meralar yok oldu. Sulak alanlar ve bataklıklar kurutuldu. Bunların geri gelmesini sağlayacak uygulamalar, yasa ve yönetmelikler yaygınlaşmalı. Her şeyden önce de, yıkıcı tarım sistemini değiştirme gerekliliği öne çıkıyor. Yoksa böcekler, birkaç onyıl içinde tamamen yok olma tehdidiyle karşı karşıya. Connecticut Üniversitesi’nden ekolog David Wagner, tehlikenin gerçek boyutlarından emin olabilmek için uzun vadeli araştırmalara ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor.
BM Gıda ve Tarım Örgütü, biyoçeşitliliğe ihtiyaç duyan ve destekleyen küçük aile çiftçiliği yöntemlerinin, en az yoğun endüstriyel tarım kadar verimli olabileceğini belirtiyor raporlarında. Üstelik şu anda Dünya’da tarım arazisi olarak kullanılan toplam yüzölçümün dörtte biri kadar alanda!
Kendimiz, yaşadığımız bölgelerde böcek dostu alanlar yaratabiliriz. Arıların, kelebeklerin sevdiği bitkileri çoğaltabilir, böceklerin uğrayacağı “böcek otelleri” yapabiliriz. Şehirlerde arıcılık uygulamaları her geçen gün yaygınlaşıyor. Herkes bir kovan “evlat” edinebilir. Örneğin, Çevre ve Arı Koruma Derneği tarafından yürütülen “Senin de Bir Kovanın Olsun” projesine destek verilebilir.
Bu gezegenin sakinleri olarak, yaşamı ve biyoçeşitliliği korumak için elimizden geleni yapmalıyız. Ama unutmamak gerekir ki, 4,5 milyar yıllık bir tarihi olan gezegenimizde, insanlık çok küçük bir zaman dilimini kapsıyor. Doğa, biz gittikten sonra da var olmaya devam edecek, hem de yok olan türlerin yerinde yepyeni bir canlı çeşitliliğiyle.
REFERENCES
- 1. https://www.nationalgeographic.com/animals/2019/02/why-insect-populations-are-plummeting-and-why-it-matters/
- 2. https://news.nationalgeographic.com/2017/08/insect-bug-medicine-food-macneal/
- 3. https://www.theguardian.com/us-news/2018/dec/07/its-a-sad-reality-a-troubling-trend-sees-a-97-decline-in-monarch-butterflies
- 4. https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0006320718313636
- 5. https://www.bbc.com/news/science-environment-47198576