Üniversiteye Yeni Başladım Şimdi Ne Yapacağım?
Efesli Yunan filozof Herakleitos bir zamanlar hayatta değişmeyen tek şeyin değişimin kendisi olduğunu söylemiş. Şu sıralar siz de bir değişim halindeyseniz, bu bilge sözün yankılarını içinizde hissediyor olabilirsiniz.
Çoğumuzun yaşamı yeni bir sayfanın habercisi olan değerli kilometre taşları ile bezenmiştir. Bu kilometre taşlarının arasında belki de en önemlisi üniversite hayatına geçiş olabilir. Üniversiteye yeni başlayan bir öğrenci olmak sizi neşeden bunalıma kadar çeşitli duygulara sürükleyebilir. Yeni bir şehre veya ülkeye taşınmaktan tutun da genç yetişkin hayatıyla gelen yeni sorumluluklarla baş etmeye kadar üniversitenin getirdiği yenilikler başlarda gözünüzü korkutabilir. Ancak korkmanıza hiç gerek yok çünkü bunların hepsi deneyimin bir parçası!
İnanıyoruz ki – ve birçok araştırma da gösteriyor ki – yeniliklere doğru bir şekilde hazırlandığınız zaman başarıyla sizin aranıza hiçbir şey giremez.
Stres olacak
Değişim olumlu da olsa bazen endişe vericidir. Fakat sağlık psikoloğu Kelly McGonigal stresin etkileri konusunda bizleri bakış açımızı değiştirmeye davet ediyor. “How to Make Stress Your Friend” (Stresi Nasıl Dost Olursun) adlı TED konuşmasında McGonigal strese eşlik eden fiziksel semptomları genellikle performansımızı kötü etkileyen bir şey olarak değerlendirdiğimizden bahsediyor. Bu tarz düşünceler istemeden zorluklarla baş etmeye yetecek kabiliyetimizin olmadığına dair hatalı inançlar geliştirmemize yol açabilir. Diğer yandan, McGonigal stresin motivasyonu körükleyen bir araç olabileceğini öne sürüyor.
Rochester Üniversitesinden Dr. Jeremy Jamieson ve meslektaşlarının yaptıkları bir çalışmada stres tepkilerinin (örn., çarpıntı, hızlı nefes alma, vb) faydalı olduğuna inanan katılımcılar verdikleri beş dakikalık konuşmanın ardından kendilerini hem daha az stresli hissettiler hem de özgüvenleri arttı. Ama bu konuşma araştırmacılar tarafından kurgulandığı için normal şartlar altında yapılmadı hatta konuşmaları değerlendirenler katılımcılara bilerek olumsuz geri bildirim yaptılar. McGonigal katılımcıların stres tepkilerinin stres hakkındaki inançlarına göre enteresan bir şekilde değiştiğine de dikkat çekiyor. Stres tepkisinin olumlu bir şey olduğunu düşünenlerin kalbi güm güm atıyor olsa da kan damarları esnekliğini korudu. McGonigal’a göre neşeli hissettiğimiz ya da cesaretle dolduğumuz zamanlarda da aynı şeyi deneyimliyoruz.
Stresi tamamen ortadan kaldıramayacağımıza göre stresi nasıl değerlendirdiğimizin önemli olduğunu bilmek oldukça faydalı. Üniversiteye geçişle ilgili düşünmek midenize kramplar gerimesine yol açıyorsa bu tüyoyu aklınıza getirin ve bu fırsatı tabanları yağlamaktansa becerilerinizi göstermek için kullanın!
Özlem de olacak
Yeni bir okul çevresine uyum sağlamak da stresli olabilir. Üstüne bir de arkadaşlarınızdan ve ailenizden uzakta olmak özlem hissini doğurabilir. Lisede görmeye alışık olduğunuz yüzlere özlem duymak tamamen normal olsa da ev/memleket özlemi bazen yeni şeyler denemenin önüne geçebilir.
Phillips Exeter Akademi’den klinik psikolog Christopher Thurber ve Oakland Üniversitesi’nden Dr. Edward Walton, yoğun ev/memleket hasretinin genellikle kaygı ile birlikte ortaya çıktığını ve var olan ruh sağlığı bozukluklarını daha da kötüleştirebildiğini ileri sürüyor. Ancak iyi haber şu ki tüm bunların sizi doyurucu bir okul deneyiminden alıkoymasına izin vermek zorunda değilsiniz.
Yapılması gereken ilk şey beklentilerinizi yönetmekten geçiyor. Araştırmalar, tek başına hayatı idare etmenin, yeni arkadaşlıkların, okul programının, akademik hayatın ve hatta yeni beslenme alışkanlıklarının bile özlem duygusunu körükleyebildiğini gösteriyor. Okula başlarken bunun birçok değişimi de beraberinde getireceğinin bilincinde olmak faydalı.
Bu dönem kendinize karşı nazik ve şefkatli olma zamanı. Duke Üniversitesi araştırmacıları, Meredith Terry ve meslektaşlarının yaptıkları bir çalışma, özşefkatin öğrencilere daha az ev/memleket hasreti yaşamalarına yardımcı olduğunu gösteriyor. Bir diğer deyişle, çalışmada zorluklara nezaket ve ılımlılıkla (yaşanan deneyim ile özdeşleşmeden) yaklaşan öğrenciler, kendilerine özşefkat gösteremeyenlere kıyasla, üniversitedeki ilk yıllarının daha tatmin edici olduğunu bildirmişler.
Mükemmeli aramayın
Beklentileri yönetebilmek ve stresli zamanlarda kendinize şefkat göstermek üniversite hayatına ev hasretinin yan etkileri olmadan uyum sağlamak için ihtiyacınız olan tek beceri olabilir. Son olarak, kimsenin mükemmel olmadığını hatırlamakta da yarar var. Birinci sınıf öğrencisi olarak bazen birden fazla sorumluluğu aynı anda idare etmeniz gerekecek. Kusurları normalleştirin ve deneyime açılın.
Merak etmeye devam edin!
REFERENCES
- 1. Thurber, C. A., & Walton, E. A. (2012). Homesickness and adjustment in university students. Journal of American College Health, 60(5). https://doi.org/10.1080/07448481.2012.673520
- 2. Terry, M. L., Leary, M. R., & Mehta, S. (2012). Self-compassion as a buffer against homesickness, depression, and regret in the transition to college. Self and Identity, 12(3), 1-13. DOI:10.1080/15298868.2012.667913
- 3. Jamieson, J. P., Nock, M. K., & Mendes, W. B. (2012). Mind over matter: Reappraising arousal improves cardiovascular and cognitive responses to stress. Journal of Experimental Psychology. General, 141(3), 417–422. https://doi.org/10.1037/a0025719
- 4. https://www.ted.com/talks/kelly_mcgonigal_how_to_make_stress_your_friend?language=en
- 5. https://plato.stanford.edu/entries/heraclitus/