
Mutluluk Doğuştan mı Gelir?
Bazı insanların çaba göstermek zorunda kalmadan etrafa nasıl da sürekli pozitif enerji yaydıklarını hiç fark ettiniz mi? Canlı ve neşe dolu auraları çevrelerindekileri kendilerine hayran bırakır. Gülümsemeleri bulaşıcıdır ve sizin yüzünüze de bir gülücük kondurmak için doğru kelimeleri bir şekilde söylemeyi bilirler. Ayrıca bu mutluluk saçan “güneş ışınları” oldukça dayanıklılardır!
Tabii şunu düşünebilirsiniz…Bu insanlar doğuştan mı mutlu? Bunca zorluğa rağmen biri nasıl bu kadar mutlu hissedebilir?
Gerçek şu ki, insanın kendini her zaman belli bir şekilde hissetmesi pek mümkün değildir. Araştırmalar insanların kendilerini ne kadar mutlu hissettikleri konusunda genlerin rol oynadığını ileri sürüyor olsa da, genel bir iyi oluş halini korumak biraz çaba istiyor.
Bu bir strateji
Bazı insanlardan yayılan pozitif duyguların altında yatan sebeplerden biri neşeli tutumlarını korumak için bilinçli olarak birtakım stratejiler uygulamalarıdır.
California, Riverside Üniversitesi’nden dünyaca ünlü araştırmacı Dr. Sonja Lyubomirsky ve meslektaşlarının yaptıkları çalışmalar, insanların öznel mutluluk deneyimlerinde hangi stratejilerin farklılık yarattığına açıklık getiriyor. Bunların içinde şükran duyulan şeyleri ifade etmek, başkaları için rastgele iyilikler yapmak ve kaliteli sosyal ilişkilere yatırım yapmak gibi eylemler yer alıyor.
Psikolog Michael Argyle, Dr. Ed Diener ve meslektaşlarının geçmişte yaptıkları çalışmalar da aramızdaki mutlu arkadaşların geleceğe olumlu bir gözle baktıklarını gösteriyor. Mutlu insanlar geçmişe takılı kalmak ya da gelecekte olacakları tahmin etmeye çalışmak yerine onları ana davet eden ve “tadını çıkarmak” adı verilen bir beceriden de faydalanıyorlar. Dr. Lyubomirsky “Neden Bazı İnsanlar Diğerlerinden Daha Mutludur?” (“Why Are Some People Happier Than Others?”) adlı makalesinde geçmişte yaşanan olumsuz olaylar hakkında gereğinden fazla düşünmenin bilişsel kaynakları tüketerek mutsuzluğu doğurabileceğini yazıyor. Aksine, mutlu bireyler olumsuz sonuçlar üzerinde çok daha az vakit harcıyor olabilirler.
Sebep başarı mı?
Mutlu insanların birçok yaşam alanında gelişme gösterdiğine işaret eden araştırmalar mevcut. Fakat başarının mutluluğa sebep olduğunu düşünüyorsanız bir kez daha düşünün deriz.
Dr. Lyubomirsky ve meslektaşlarına göre başarı elbette mutluluğu bir dereceye kadar artırıyor; diğer yandan pozitif duygular da bize meyve veren sonuçların önünü açıyor. Dr. Barbara Fredrickson gibi araştırmacılar kendimizi iyi hissettiğimizde arzuladığımız hedeflere daha fazla odaklandığımızı öne sürüyorlar. İyi bir mod insanları “genişlemeye ve inşa etmeye” teşvik ediyor.
Genişlet-ve-inşa et teorisi Dr. Fredrickson tarafından geliştirilmiş olup pozitif duyguların insanların anlık düşünce-davranış repertuarını genişlettiğini ortaya koyan bir teoridir. Bunun aksine negatif duygular kaçmak ya da savaşmak için bir aciliyet hissi meydana getirir. Dr. Fredrickson’a göre hayatı tehdit eden olaylar insanların düşünce-davranış repertuarlarını sığlaştıran duyguları tetikler ve bu da hayatta kalmak için kritik bir önem taşır. Fakat, konu düşüncelerimiz ve davranışlarımız olduğunda neşe gibi pozitif duygular seçeneklerimizi çeşitlendirir. Dr. Fredrickson, neşenin oyun oynamayı, sınırları zorlamayı ve yaratıcılığı tetiklediğini ileri sürüyor. Özünde mutluluk, ferahlık ve sevgi gibi duygusal deneyimler içimizdeki merak hissini harekete geçiriyor. Biz de bu sayede hedeflerimiz ve yaratıcı uğraşlarımız söz konusu olduğunda yeni yollar keşfedebilmekteyiz.
Mutluluk bizim elimizde
Genetik ve sosyal etkilere rağmen Dr. Lyubomirsky, mutlu hissetmenin yüzde 40’ının kontrolünün elimizde olduğunu savunuyor.
Çoğumuz o işi aldığımızda, o kişiyle bir ilişkiye girdiğimizde ya da belli bir parasal kazanca eriştiğimizde daha mutlu olacağımıza inanırız. Ancak araştırmalar kendimizi ortalama olarak konforlu koşullar içinde bulduğumuzda daha fazlasını (buraya bir hedef koyun) elde etmenin mutluluğu o kadar da etkilemediğine işaret ediyor. En çok fark yaratan şeyse hayatımızda daha fazla olumlu duygu geliştirmek üzere rutin olarak yaptıklarımızla ilgili.
Siz de konusu geçen bazı mutluluk stratejilerini denemek isterseniz bunu bir davet olarak kabul edebilirsiniz! Sadece kişisel olarak anlamı ve size ilginç gelen bir şey yaptığınızdan emin olun!
REFERENCES
- 1. Argyle, M. (1999). Causes and Correlates of Happiness. In D. Kahneman, E. Diener, & N. Schwarz (Eds.), Well-Being: The Foundations of Hedonic Psychology (pp. 353-373). New York: Russell Sage Foundation.
- 2. Diener, E., Suh, E. M., Lucas, R. E., & Smith, H. L. (1999). Subjective well-being: Three decades of progress. Psychological Bulletin, 125(2), 276–302. https://doi.org/10.1037/0033-2909.125.2.276
- 3. Fredrickson, B. L. (2004). The Broaden-and-Build Theory of Positive Emotions. Philosophical Transactions of the Royal Society of London. Series B, Biological Sciences, 359(1449), 1367–1378. https://doi.org/10.1098/rstb.2004.1512
- 4. Lyubomirsky, S., King, L., & Diener, E. (2005). The Benefits of Frequent Positive Affect: Does Happiness Lead to Success?. Psychological Bulletin, 131(6), 803–855. https://doi.org/10.1037/0033-2909.131.6.803
- 5. http://sonjalyubomirsky.com/wp-content/themes/sonjalyubomirsky/papers/L2001.pdf