
Teknolojinin Altın Çağı
Teknoloji altın çağını yaşarken bazı gelişmelerin diğerlerinin önüne çıktığı bir gerçek. Her ne kadar gelecekte hangi yenliklerin hayatımıza hükmedeceğini önceden bilmek tam olarak mümkün olmasa da günümüz “trend”lerine bakarak kimi tahminlerde bulunabiliriz. İşte kısa süre önce bilim kurgu gibi görülüp gerçeğe dönüşen ve yakın gelecekte daha da iç içe olacağımızı düşündüğümüz bazı teknolojilerin günümüzdeki durumları.
AR + VR = MR
Sanal Gerçeklik (VR) ile hiç olmayan veya uzaklardaki yerlere gittik; Artırılmış Gerçeklik (AR) ile bulunduğumuz ortama veriler, bilgiler ve sanal etkileşim özellikleri kattık, şimdi ikisinin birleşimi olan Karma Gerçeklik (Mixed Reality) için hazırız.
Karma Gerçeklik, kullanıcının ortamında izlenebilir ve etkileşimli, tamamen dijital nesneler oluşturmak olarak özetlenebilir. Kullanıcılar bir anatomik model veya makine parçaları gibi aslında karmaşık olan şeyleri farklı açılardan görebilir ve değiştirebilirler.
Yakın zamanda ilan edilen Magic Leap, Microsoft’un Hololens’i ve tüketici pazarında sorun yaşayan fakat ticari ortamda başarı yakalayan Google Glass, karma gerçekliğin yakın çevremizde olmasa da ticari ve sanayi ortamlarda çoktan vazgeçilmez bir teknoloji haline geldiğini gösteriyor.
Mayıs 2018’de Toshiba’nın yaptığı bir araştırma, işletmelerin %82’sinin “AR akıllı gözlüklerin” (veya karma gerçekliğin) gelecek üç yıl içinde işletmeleri tarafından kullanılacağını tahmin ettiğini ortaya koydu.
Otomotiv endüstrisinde ve benzeri tehlikeli motor, makine temelli yapılar üreten şirketlerde minimal harcama ve tehlikede yapılmak istenen ürünleri görebilmek büyük bir avantaj.
Ellerin serbest kalabildiği, kafaya takılabilen bu sistemler doktorlardan otomobil montajcılarına kadar çeşitli dallarda müşterilere de yardımcı olmakta. İşlerin güvenli ve hızlı bir şekilde yapılmasını sağlamak için eğitim videoları, açıklamalı görüntüler ve kalite güvence kontrol listelerine kolayca erişilebilir. Gözlükler sizi iş arkadaşlarınıza da bağlayabilir, böylece gerçek zamanlı işbirliği ve sorun giderme için canlı video akışında diğerlerinin gördüklerini izleyebilirsiniz.
Tabii bunlar ticari uygulamalar. Karma gerçeklik gündelik yaşamlarımıza da sihir katabilir. MR, insanların dünyayı nasıl gördükleri ve buna nasıl tepki verdikleri hakkında kendi kurallarımızı yazmamıza izin veriyor. Fiziksel ve dijitali beklenmedik şekillerde bir araya getirerek oluşturulabilecek eğlence olanakları sınırsız görünüyor.
Bulut bilişim, sınır bilişim ve nesnelerin interneti
Nesnelerin İnterneti (IoT), özgün tanımlayıcılar (UID’ler) ile belirlenmiş, birbiriyle ilişkili bilgi işlem cihazları, mekanik ve dijital makineler, nesneler, hayvanlar ve insanların, insandan insana veya insandan bilgisayara etkileşime ihtiyaç duymadan bir ağ üzerinden veri aktarma yeteneğine sahip oldukları bir sistemdir.
Sınır Bilişimse (Edge Computing), basit bir deyişle, bulut bilişimin bir sonraki sürümüdür.
Bulut bilişimde verilerimizi coğrafi olarak bizden uzakta bulunan bulut veya sunuculara yükleme, işleme ve alma eğilimindeyiz. Bu sistem verilerin yüklenmesini ve alınmasını çok yavaşlatıyor.
Ancak sınır bilişimde sunucular coğrafi konumumuza yakın bir yerde bulunuyor. Bu da verilerin transferini çok hızlandırıyor. Nesnelerin interneti açısından, cihazlarının ürettiği ham verilerin, uzun yollardan veri merkezlerine veya bulutlara gönderilmesi yerine, oluşturulduğu yere yakın işlenmesi, hız, kolaylık ve veri transfer ücretleri açısından büyük avantaj sağlar.
Örneğin bir güvenlik kamerası, hareket izlemek, aile üyelerini ayırt etmek için cihaz içi vizyon işlemeyi kullanabilir ve yalnızca biri tanınmadığında veya önceden tanımlanmış parametrelere uyulmadığında gerekli uyarıları gönderebilir. Kamera içindeki bilgisayarla görme görevlerini gerçekleştirerek, ağ üzerinden ham video akışı gönderme alternatifine karşı, kullanılan bant genişliği, bulut işleme ve bulut depolama miktarını azaltır. Buna ek olarak, cihaz içi işlem rahatsız edici, tekrarlayan yanlış alarm olasılığını azaltırken uyarıların hızını artırır.
Edge cihazları gittikçe daha karmaşık bilgi işlem yetenekleriyle üretiliyor. Daha hızlı, daha sağlam bağlantı sağlayacak olan 5G gibi gelişmiş bağlantı teknolojileri ile birleştiğinde, yeni bir akıllı cihaz ve uygulama türünün ortaya çıkmasına tanıklık etmek üzere olduğumuz görülüyor.
Blockchain
Blockchain, kripto para birimi Bitcoin’in halka açık işlem defteri olarak hizmet etmek üzere 2008 yılında Satoshi Nakamoto adını kullanan bir kişi (veya bir grup insan) tarafından icat edildi.
Blok zinciri, bilgisayar kümeleri tarafından dağıtılan ve yönetilen değiştirilemez zaman damgalı bir seri veri kaydıdır. Para ve kimlik gibi kritik uygulamalarda potansiyel olarak bu sistemin benimsenmesine olanak tanıyan, sansüre dayanıklı, merkezi olmayan veri tabanları oluşturmayı sağlar.
Merkezileşmemiş ve güvenilirlik özellikleri nedeniyle parasal işlemler için en korunaklı teknolojidir. Birçok kripto para birimi gibi Facebook’un yeni Libra kripto para birimi de blok zincir teknolojisini kullanıyor.
Birçok endüstri lideri, daha fazla şeffaflık, daha fazla güvenlik, izlenebilirliği artırma, işlemlerin verimliliği ve işlem hızı ve maliyetleri düşürme gibi önemli ticari faydalar elde etti.
Uzmanlar sadece parasal anlamda değil tüm işlemlerin değiştirilemez ve şeffaf kayıtlar altında tutulabilmesinin blok zinciri teknolojisinin yakın zamanda tüm alanlarda kullanılır olacağı anlamına geldiğini düşünüyorlar.
Blok zinciri, zayıf ölçeklenebilirlik ve birlikte çalışabilirlik gibi çeşitli teknik sorunlardan dolayı işletme uygulamaları için hâlâ tam olgunlaşabilmiş değil. Bununla birlikte, güven, şeffaflık ve iş ekosistemlerinde değer değişimini sağlayarak tüm endüstrileri yeniden şekillendirme potansiyeline sahip.
En büyük kullanım alanlarından bazıları ise, varlık takibi, otomatik talep işleme, dahili ve ortak kayıt tutma ile akıllı şehirler ve Nesnelerin İnterneti olacak gibi görülüyor.
3Boyutlu baskı
Eklemeli üretim olarak da bilinen 3B baskı, dijital bir dosyaya dayanan üç boyutlu herhangi bir nesnenin, ham materyal katman katman eklenerek oluşturulması işlemidir.
Bir 3B yazıcıda, bir veya daha fazla baskı kafası, nesneleri yukarıdan aşağıya doğru belirli noktalarda oluşturabilmek için hassas konumlarda az miktarda malzemeyi sıkarak çalışır.
Günümüzde titanyumdan kauçuğa, plastik, cam, seramik, deri ve hatta çikolata dahil toplam 250 kadar farklı malzeme ile tam renkli, 3B baskı yapabiliyoruz!
Şimdiden geleceğin en önemli teknolojisi olarak görülebilecek bu sistemin son zamanlarda gösterdiği ve yakında beklenen gelişmeler ise şöyle:
250’den fazla materyalle ve tam renkle baskı şimdiye kadar görülmedik fırsatları önümüze seriyor. Materyallerin karışımları ve aynı baskıda milyonlarca tonda renk kullanımı ise kaçınılmaz ve her dalda önü açık bir gelişme.
Tıp alanında ise 3B baskı çok önemli gelişmelere açık. Kişiye özel diz kalça kemikleri gibi parçaların basılabilmesinin yanı sıra bu işlemlerde kullanılacak kılavuzların, kesici aletlerin de kişinin yapısına göre hazırlanabilmesi çok önemli. İşitme cihazlarında kişinin kulak kanalına göre 3B baskı uzun zamandır büyük rahatlık sağlayan bir kullanım.
3B baskının hızlanması ise endüstriyel ve kişisel anlamda daha fazla kişinin ve kuruluşun bu akıma katılması anlamına geliyor. Küçücük bir parça için bir gün beklemek yerine dakikalar içinde sonucu alabilirsek herkes bundan faydalanmak isteyecektir. Önümüzdeki 5 yıl içinde 3B baskı hızının 100 kat kadar artabileceği öngörülüyor.
Metal kullanan yazıcıların gelişmesi ile 3B baskılı takılar, araba ve uçak parçaları, mutfak eşyaları ve prototiplerin ortaya çıkması için hazırlanın. 3B metal yazıcılar yalnızca imalattaki israfı ortadan kaldırmaz, aynı zamanda daha hafif parçalar oluşturabilir; bu özellikle uçak endüstrisi için çok önemli bir gelişme. Bugün, 20’den fazla farklı alaşımla baskı yapılabiliyor. General Electrics ve SpaceX gibi şirketler 3B baskı ile jet ve roket motoru parçalarını imal ediyorlar.
Bu özellik, 3B baskı için endüstriyel uygulamalarda milyarlarca dolarlık bir kapı açabilir. Gelecekte ise kişiye özel besin öğeleri ve miktarları içeren yiyeceklerin hazırlanması gibi uygulamalar beklenirken ilaç endüstrisinde o günkü ihtiyaçlarınıza göre gerekli miktarlarda maddeleri içeren hapların 3B yazılabilmesi çığır açacak.
Araştırmacılar, basit organların ve karmaşık dokuların artık 3B baskı yapılabileceğini ikna edici bir şekilde gösterdiler. Kendi kök hücrelerimizi toplayarak, çoğaltarak ve sonra bunları arzu edilen organın kolajen iskelesi üzerine yerleştirerek, bu mucizevi hücreleri tamamen nakledilebilir, işlevsel bir organ haline getirebiliriz.
Karışık materyallerle hareketli ve kompleks sistemlerin de kolayca basılabilmeye başlamasıyla eklemeli ve çıkarmalı (CNC cihazları gibi) sistemleri bir araya getirip minik fabrikalar kurabileceğimiz, bilim kurgu filmlerini aratmayacak bir geleceğe doğru yaklaşıyoruz.
REFERENCES
- 1. https://singularityhub.com/2019/04/08/5-big-breakthroughs-to-anticipate-in-3d-printing/
- 2. https://www.forbes.com/sites/solrogers/2018/12/04/what-is-mixed-reality-and-what-does-it-mean-for-enterprise/#758f5ace5df9
- 3. https://www.crn.com/news/internet-of-things/blockchain-5-things-the-channel-needs-to-know?itc=refresh
- 4. https://www.networkworld.com/article/3234708/why-edge-computing-is-critical-for-the-iot.html