
Neuralink: Elon Musk’ın Yapay Zekâ ile İmtihanı
Geçtiğimiz Kasım ayının sonunda yapılan “göster ve anlat” etkinliğiyle gündeme gelen Elon Musk’ın nöroteknoloji şirketi Neuralink tam olarak ne yapmaya çalışıyor?
Çok sayıda hayvan üzerinde deneyler yapıldığı iddiasıyla protesto edilmesine rağmen, insan deneylerine başlamak istenen projenin detaylarını inceledik.
Nedir Bu Neuralink?
2016 yılında Musk ve bazı mühendisler tarafından sessiz sedasız kurulan şirketin adı, 2019 yılında yaptıkları çevrimiçi canlı yayına kadar pek duyulmadı.
Dünyanın en zengin insanının yönettiği beş şirketten biri olan Neuralink, basitçe, bilim-kurgu hikâyelerinin konusu olan beyin-makina bağlantısını en kullanışlı şekilde kurabilecek ara birimi geliştirmeyi ve üretmeyi amaçlıyor.
Şirket, insan beyninin dış yüzeyine bir saç telinden yirmi kat daha ince binlerce elektrot bağlayacak bir teknoloji üzerinde çalışıyor. Bu elektrotlar kafatasına gömülü, bozuk para büyüklüğünde bir çipe bağlı. Uzaktan şarj edilebilir pille çalışan ve N1 adı verilen çip, dış dünya ile kablosuz olarak haberleşiyor. Beyin sinyallerini toplayıp dışarı iletebilen ve beynin farklı bölgelerini elektriksel olarak uyarabilen bu donanım, Neuralink siteminin temelini oluşturuyor.
Projenin ürettiği ikinci cihaz ise bu beyin-bilgisayar arabirimini kafatasına hassas şekilde yerleştirecek olan cerrah robot. 30 Kasım’daki etkinlikte Musk, izleyicilere Neuralink robotunu çalışırken ilk kez gösterdi. Robotun her biri 16 elektrot içeren 64 iplikçiği, insan bedenine benzer hassaslıkta bir malzemeden yapılmış mankenin “beynine” yerleştirmesi yaklaşık 15 dakika sürdü.
Önümüzdeki yıllarda bu robotun geliştirilerek, tıpkı lazerli göz ameliyatında kullanılan robotlar gibi, tüm süreci otomatik olarak yürütmesi amaçlanıyor.
Ne İşe Yarayacak?
Sistemin ilk açıklanan amaçları arasında engelli insanların Dünya ile olan etkileşimlerine yardımcı olmak var. Örneğin, görme engellilerin görme yetilerini farklı yollardan geri getirmek bunlardan biri.
Görme engelli kişinin gözlüğüne bağlı – veya bambaşka bir ortamdaki – bir dijital kameranın verilerini, insan beynine uyumlu hale getirip, Neuralink elektrotları üzerinden kullanıcının görme merkezine doğrudan iletmek projenin amaçlarından biri. Sonraki modellerde 16.000 bağlantı olması planlandığı için, beyne aktarılan görüntünün çözünürlüğü de buna bağlı olarak artacak.
Başka bir kullanım alanı olarak, felçli insanların bilgisayarlarını, akıllı cihazlarını, doğrudan dijital bağlantı kurarak, düşünce gücüyle idare edebilmeleri, yazı yazabilmeleri gösteriliyor.
Musk bu konuda: “Dış dünyayla temelde başka bir arayüzü olmayan birinin, telefonunu, elleri iş gören birinden daha iyi kontrol edebileceğinden eminiz” dedi.
Neuralink’in ilk açıklanan potansiyelleri bu şekilde olsa da, 2020 yılındaki etkinlikte Musk, bu teknolojiyi kullanarak iki kişinin bir tür “telepati” kurabileceklerini ve beyin verilerini birbirlerine göndererek konuşmadan iletişimi sağlayabileceklerini öne sürdü.
Bunun da ötesinde, dijital veriye çevrilebileceği için, anıların da kaydedilip saklanabileceği, hatta daha da bilim-kurguya kaçarsak, bu anıların yapay bedenlere veya yeni bir organik bedene aktarılabileceği, yeniden yüklenebileceği de ima ediliyor.
Neuralink ayrıca, cihazının sonunda vücuttaki nöral aktiviteyi eski haline getirebileceğine ve omurilik yaralanması olanların uzuvlarını hareket ettirmesine izin vereceğine inanıyor. Şirket ayrıca Alzheimer ve bunama gibi nörolojik durumları da iyileştirmeyi amaçlıyor.
Nereye Gelindi?
Şimdiye kadar, Neuralink implantı yalnızca hayvanlar üzerinde test edildi. Test sonuçları ise karışık yorumlara yol açtı. 2020 sunumunda Musk, Neuralink çipini ilk kez Gertrude adlı bir domuz üzerinde göstererek halka tanıttı. Ahırında gezinerek orayı burayı koklayan Gertrude’un beyin sinyalleri, implantı tarafından gerçek zamanlı olarak görselleştirildi.
Sonraki yıl Neuralink, elektrotlarının beyin aktivitesini nasıl kaydedebileceğini göstermek için, klasik Pong video oyununu oynayan Pager adlı bir maymunun beyin sinyallerini yakalayarak motor kontrol verilerini yorumlamayı öğrendi. Daha sonra maymun, beyin sinyalleri ile tek başına oyunu kontrol edebilmişti.
30 Kasım’daki etkinlikte ise Sake adlı bir maymun, sadece zihnini kullanarak istemleri takip etmeyi ve sanal bir klavyeyi kullanmayı başardı. İmplantlar kablosuz olarak şarj olduğundan, maymunlar, başlarının hemen üzerindeki bir dala gizlenmiş şarj cihazının altına oturmak için meyveli içecekler ile ikna ediliyor.
Sıradan insanlara oldukça etkileyici görünen bu sunumlar, konunun uzmanı bilim insanlarını çok etkilemedi. Bu tip deneylerin daha önce de yapıldığı biliniyor. 2002 yılında benzer şekilde bir maymun üzerinde yapılan deneylerin sonuçları zaten yayımlanmıştı.
Yine de Neuralink’in geliştirdiği kablosuz iletişim ve şarj teknolojileri içeren çipin teknolojisi uzmanların övgüsünü aldı. Deneydeki makak maymunun rahatça hareket edebiliyor olması ve üzerinde cihazlar taşımıyor oluşu, önemli bir gelişme kabul ediliyor.
Ancak son etkinlikteki en büyük gelişmeler, aynı elektrotları kullanarak, beyni ve sinir sistemini oluşturan nöronlara sinyaller gönderilmesiydi. Sunumdaki bir deneyde, farklı bacak hareketlerini kontrol etmek için bir domuzun omuriliğine bağlı elektrotlar kullanıldı. Neuralink sadece beynin hareket komutlarını yakalayıp bacaklara aktarmayı değil, aynı zamanda bu uzuvlardan gelen duyusal sinyalleri algılayıp, onları beyne geri göndermeyi de içeriyor. Bu şekilde felçli kişilerin yürüyebilmesi ve ellerini kullanabilmesi mümkün olabilir diye düşünülüyor.
Gelecekte Ne Bekleniyor?
Neuralink, beyin-makine arayüzü (BMI) veya beyin-bilgisayar arayüzü (BCI) teknolojisi üzerine çalışan tek şirket değil. Bu konuda 1960’lardan beri makaleler üreten araştırmacıların dışında, BlackRock Neurotech, Precision Neuroscience, Synchron Medical ve Paradromics gibi girişimler de benzer çalışmalar içinde. Nuro gibi bazıları ise, ameliyat gerektirmeyen, beden müdahalesiz yaklaşımlar kullanıyor.
Synchron, felçli insanlara yardım etme amacıyla, altı hastayla Nisan ayında insan denemelerine başladı. Blackrock, bir bilgisayar arayüzünün insanların konuşmasına yardımcı olup olamayacağını görmek için yapılan bir deneyi tamamladı. Uzuvları dijital olarak beyne yeniden bağlamayı amaçlayan bir başka deneyi ise, Neuralink kurulmadan yıllar önce, 2013’te başlatmışlardı.
Neuralink’i bunlardan ayıran en önemli şey, seri üretim hedefi olarak görülüyor. Musk, Neuralink’in milyonlarca beyin çipi üretmesini öngörüyor. Ayrıca kendisi de bir implant sahibi olmak için sabırsız görünüyor. Bu amaca ulaşmak için şirket teknolojiyi olabildiğince otomatikleştirmeye çalışıyor. R1 cerrah robotu, elektrotları kan damarlarına zarar vermeden beyne yerleştirebiliyor, ancak tasarlanmakta olan yeni nesil bir cihazın, kafatasının kesilmesi de dahil olmak üzere, ameliyatın daha fazla safhasının üstesinden gelmesi amaçlanıyor.
Ucuz, erişilebilir ve kolay uygulanabilen bir ürüne dönüşebilmesi için, az sayıda beyin cerrahının çok sayıda ameliyatı yönetebilmesinin sağlanması en önemli noktalardan.
Musk’ın asıl amaçları arasında oldukça bilim-kurgu kavramlar da var. “AI hakkında, yapay genel zekâ hakkında ne yapıyoruz?” sorusuna önem veriyor. “Herhangi bir insandan çok daha akıllı olan dijital süper zekâ varsa, tür düzeyinde bu riski nasıl azaltabiliriz? Yapay zekânın çok hayırsever olduğu iyi bir senaryoda bile, bu yolculuğa biz insanlar olarak nasıl devam edebiliriz? Nasıl katılabiliriz?”
Bunun cevabı da Neuralink ve benzeri insan-makine giriş-çıkış arayüzleri olarak görünüyor.
REFERENCES
- 1. https://www.cnet.com/science/neuralink-upgraded-brain-chip-hopes-to-help-the-blind-see-and-the-paralyzed-walk/
- 2. https://neuralink.com/
- 3. https://www.businessinsider.com/neuralink-elon-musk-microchips-brains-ai-2021-2#the-second-is-a-robot-that-could-automatically-implant-the-chip-3