“Psikolojimizi” mi Bozuyorlar?

Nitratla işlem görmüş etlerin hiperaktivite, uykusuzluk ve dikkat eksikliği gibi manik deneyimlere yol açtığını bilseydiniz, sandviçinizdeki jambondan vazgeçer miydiniz?
Johns Hopkins Üniversitesi’nde yürütülen araştırma, manik belirtiler sergileyen hastaların, şizofreni gibi diğer psikiyatrik hastalıklar için tedavi görenlere oranda üç kat daha fazla işlem görmüş et yediğini ortaya koydu. Yani jambon, salam ve kurutulmuş et, bazı insanlarda manik rahatsızlıkların gelişmesini tetikliyor olabilir.

Ne tür et seversiniz?
Molecular Psychiatry’de yayımlanan araştırmanın başyazarı Robert Yolen, kuru etle beslenen farelerin hipokampüsünde sıra dışı bir sinyal artışı olduğunu gözlemliyor. Görünen o ki kuru et, farelerin bağırsak florasını da değiştirerek nitratı sinir sistemi üzerinde söz sahibi yapıyor. Şizofreni, manik nöbetler, majör depresif bozukluk gibi hastalıkları olan 700 gönüllüyle yapılan ankette, hastalara tercih ettikleri et türü soruluyor. İşlem görmüş etleri en çok yiyenlerin manik grubu oluşturduğu ortaya çıkıyor.

Kanserojen olduğu kabul edilmişti
Sodyum nitrit veya potasyum nitrat formundaki azot bileşikleri, yüzyıllardır etleri korumak, çürümeyi önlemek ve renk katmak için kullanılıyor ve bu azot bileşikleri 2015 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından kanserle de ilişkilendirilmişti. Fakat bu kez konu, azot bileşiklerin bağırsaktaki bakteriler üzerindeki etkisi.

Beyin-bağırsak ilişkisi sandığımızdan karmaşık
Bipolar depresyon gibi her 25 kişiden 1’ini etkileyen çoğunlukla genetik hastalıkların erken gelişmesine katkıda bulunan çevresel faktörlerden birinin beslenmeyle ilgili olabileceği yeni yeni kabul ediliyor. Beynimiz ve bağırsak floramız arasında düşündüğümüzden daha karmaşık bir ilişki var ve bizler bakterilerimizle duygularımız, Parkinson hastalığı hatta felç riski arasındaki ilişkileri henüz keşfediyoruz. Bu nedenle manik semptomların, mikrofloramızın yediğimiz etlerdeki nitrata verdiği tepkilerle ilgili olması mümkün görünüyor. En azından jambon tabağını manik despresyonlu arkadaşlarımızdan uzak tutsak iyi olacak galiba…