Okyanuslar Isınıyor, Hem de Çok Hızlı!

Okyanuslar, şimdiye kadar görülmemiş bir hızla rekor sıcaklıklara ulaşıyor. Nisan 2023’te, 1982’den bu yana ölçülen en yüksek sıcaklıklar arka arkaya kaydedildi. Bilim insanları ise bunun nedenini tam olarak söyleyemiyor.

Geçtiğimiz haftalarda yayımlanan başka bir araştırma ise, gezegenimizin son 15 yılda yaşadığı ısınmanın, öncesindeki 45 yıl boyunca gerçekleşen ısınmadan fazla olduğunu ortaya koymuştu. Bu ısınmanın büyük bir kısmı ise okyanuslarda gerçekleşiyor. Kuzey Amerika doğu kıyısında mart ayı deniz yüzeyi sıcaklıkları, 1981-2011 ortalamasının 13,8 ^oC üzerinde ölçülmüş.

Araştırmacılardan Karina Von Schuckmann, bu kadar büyük bir değişimin bu kadar kısa bir süre içinde neden gerçekleştiğini bilmediklerini, bunun doğal bir dalgalanma mı, iklim değişikliği mi, yoksa ikisinin bir karışımı mı olduğunu söylemek için henüz erken olduğunu belirtiyor. Fakat, değişimin gerçekleştiği kesin. Bundan önceki okyanus sıcaklığı rekoru, 2016 yılında yaşanan El Niňo olayında gözlemlenmişti. Bu sene ise daha sıcak başlayan bir yıl nedeniyle benzer, hatta daha şiddetli doğa olaylarıyla karşılaşmamız mümkün. Bunun, küresel sıcaklık ortalamasını 0,25 ^oC’ye kadar artırabileceği de söyleniyor. Eğer bu yıl güçlü bir El Niňo gerçekleşirse, gezegen çapında iklim dalgalanmaları yaşanabileceği, muson yağışlarını değiştirebileceği, daha güçlü yangınlara yol açabileceği düşünülüyor.

Deniz yüzeyi sıcaklık ortalaması, endüstri devrimi öncesi seviyelere göre şu anda 0,9 ^oC daha yüksek. Bunun 0,6 ^oC’si ise son 40 yılda yaşandı. Okyanuslar ısındıkça, ısı tutma kapasiteleri azalıyor ve bu ısıyı geri yayma olasılığı da yüksek. Yani, bilim insanları endişeli.

Okyanusların ısınması, çeşitli sorunlara yol açabilir; örneğin deniz canlılarının yok olması (mercan resifleri başta olmak üzere biyoçeşitlilik kaybı), aşırı hava olayları (daha uzun süren ve şiddetli kasırgalar), deniz seviyesinin yükselmesi (suyun genleşmesi ve buzulların erimesi) ve CO₂ tutma kapasitesinin azalması (ısınan suyun CO₂ tutma kapasitesi azalıyor, dolayısıyla atmosferde daha fazla sera gazı birikebiliyor).

Çok karamsar olmayan bilim insanları da var, yani henüz her şey için çok geç değil. Fakat, ayağımızı denk alırsak!