#

Kurbağaların Geleceği Tehdit Altında

Bilim Dalları
Etiketler

Hızla artan insan nüfusu ve faaliyetlerinin doğal ekosistemler üzerinde nasıl bir etkisinin olacağını kestirmek kolay değil. Bu sefer, kurbağaları hedef alan bir mantar hastalığı ile karşı karşıyayız. Batrachochytrium dendrobatidis (Bd) adı verilen bir mantar, şimdiye kadar belgelenmiş, patojen kaynaklı biyoçeşitlilik kaybı rekorunu eline geçirmeyi başardı. (Hemen arkasından kediler ve kemirgenler geliyor.)

Bd, 1980’li yıllarda Asya’da ortaya çıktı ve canlı hayvan ticareti nedeniyle yayılarak, el değmemiş doğal ortamlarda bile toplu ölümlere neden oldu. O yıllarda patojen henüz teşhis edilmemişti. Tehdit ettiği 500’den fazla yüzergezer (amfibi – hem karada hem suda yaşayabilen) türünden 90’ı tükendi veya tükendiği tahmin ediliyor, 124’ünün nüfusu ise yüzde 10’un altına düşmüş durumda. “En zararlı istilacı türler” listesindeki yerini hak ediyor yani.

Bd’nin neden olduğu hastalığın adı chytridiomycosis. Yüzergezer türleri arasında en çok kurbağaları etkiliyor, bunun da sebebi, kurbağa derisinin kendine has yapısı. Kurbağalar, ince ve geçirgen derileri sayesinde nefes alıyor, susuzluklarını gideriyor ve vücut tuz dengesini sağlıyor. Yani, deri aracılığıyla devamlı bir sıvı alışverişi söz konusu. Bd ise olgun kurbağaların derisine yerleşiyor, sıvı akışını bozuyor ve birkaç hafta içinde kalp yetmezliğinden ölmelerine neden oluyor. İri ve yavaş büyüyen (yani üreme olgunluğuna daha geç erişen), mantarın sevdiği ve sporlarının daha kolay yayıldığı sulak alanlarda yaşayan ve daha izole, az sayıda habitat seçeneği olan yüksek rakımlarda barınan türler, daha büyük tehlike altında.

Canberra’daki Avustralya Ulusal Üniversitesi’nde konu üzerine çalışan ekolog Ben Scheele, 40 diğer araştırmacıyla beraber kapsamlı bir çalışma yürüterek, kurbağaların Dünya genelinde sağlık ve nüfus durumunu inceledi. Yeni rakamlara göre, nüfus eğilimi bilinen 292 kurbağa türünün yüzde 12’sinde toparlanma gözleniyor. Patojenin en çok zarar verdiği yerlerse Avustralya, Orta ve Güney Amerika. Biyoçeşitliliği yüksek Madagaskar ve Papua Yeni Gine gibi adalar henüz temiz olsa da, büyük risk altında.

Kurbağalar, bilinen tüm yüzergezer türlerinin yüzde 6,5’ini oluşturuyor.

Tek bir hastalığın tüm bir omurgalı sınıfını bu denli tehdit etmesi, oldukça ciddi bir durum. Küresel ticaret yollarının, doğal dağılım sınırlarını bozarak hastalıkların yayılmasında nasıl bir rol oynadığını görmek de ürkütücü.

Bu tip çalışmalar sayesinde, kurbağaları nasıl koruyabileceğimiz hakkında daha fazla bilgi sahibi oluyoruz. En başında, canlı hayvan ticaretini kısıtlamak gerektiği ortada. Avustralya gibi hassas ekolojik dengelere sahip yerlerde, ülkeye giriş ve çıkış yapan canlılar oldukça sıkı bir şekilde takip ediliyor. Yine de, müdahalelerimizin uzun vadeli doğal dengeler üzerinde nasıl bir etkisi olacağını maalesef bilemiyoruz.

REFERENCES

  • 1. https://cosmosmagazine.com/biology/frog-fungus-drives-500-species-towards-extinction
  • 2. https://phys.org/news/2019-01-fungal-infection-affecting-frogs-future.html
  • 3. https://www.nationalgeographic.com/animals/2019/03/amphibian-apocalypse-frogs-salamanders-worst-chytrid-fungus/
  • 4. https://www.sciencenews.org/article/frog-killing-bd-chytrid-fungus-death-toll