#

Kemiklerde Gizli DNA

Bilim Dalları
Etiketler

Genetik inceleme teknolojisinin ilerlemesi, arkeolojide yeni kapılar açmaya devam ediyor. Yaklaşık 20.000 yıl öncesine ait, geyik dişinden yapılmış bir kolyenin üzerindeki ter ve deri kalıntıları, sahibinin bir kadın olduğu ve bu kadının kökeni hakkında bilgi sağladı.

Paleolitik (Yontma Taş Devri) döneme ait bir nesne üzerinden, tahrip edici olmayan yöntemlerle ilk defa DNA örneği çıkarıldığı iddia edilen araştırma sayesinde, bu kadar eski çağlara ait insan yapımı aletler veya takıların kim tarafından nasıl yapıldığı veya kullanıldığına dair yeni bilgilere kapı açılabileceği düşünülüyor. Daha önce diş, kemik veya saç numunelerinden eski DNA’lara ulaşılabilmişse de, bu kadar eski bir örnek üzerinden başarılı sonuçlar ilk defa alınıyor.

Farklı kimyasal maddeler ve yöntemleri beş yıl boyunca deneyen araştırmacılar, söz konusu geyik dişi kolye ucunu, seyreltilmiş bir sodyum fosfat solüsyonuna yatırıp yavaşça ısıtarak 90oC üzerinde en başarılı sonuçları elde etmiş. Böylece, kemik üzerindeki gözeneklere işlemiş DNA molekülleri yavaşça açığa çıkmış. Çok kirli çamaşırlar üzerindeki lekeleri çıkarmak için daha yüksek sıcaklıklar kullanmaya benzetilen bir teknik olduğu belirtiliyor.

İlk denemelerde yöntemin başarısız olmasının sebeplerinden biriyse, elde edilen paleolitik nesnelerin modern DNA’lar ile kirletilmiş olması. Yani, kazı sırasında veya sonrasında bu nesnelerle temas eden insanların DNA’sıyla karışması veya DNA özütlemesini engelleyen maddelerle kirlenmesi.

2019 yılında, araştırmayı yürüten Matthias Meyer’i ziyaret eden arkeolog Maxim Kozlikin, Sibirya’nın Altay Dağları’ndaki meşhur Denisova Mağarası’ndan aldığı bir numune üzerinde Meyer’in bir deney yapmak isteyebileceğini düşünmüş. Eldiven, maske ve koruyucu giysilerle çalışan arkeologların, bu geyik dişi kolye ucu üzerindeki toprağı dahi temizlemeden doğrudan kilitli torbaya almış olması, Meyer’in şansını açmış: ‘‘Kolye ucundan elde ettiğimiz insan DNA’sı miktarı inanılmaz boyuttaydı, adeta bir insan dişi analiz ediyorduk.’’

Araştırma ekibinden Elena Essel, arkeologları uyarıyor: ‘‘Bulduğunuz nesneleri yapmış veya kullanmış olan atalarımızın DNA’sı hakkında bilgi edinmek istiyorsanız, lütfen eldiven giyin ve maske takın!’’

Analiz sayesinde elde ettikleri mitokondri genomları sayesinde, kolyenin kabaca 19.000 ile 25.000 yaşında olduğunu belirlemişler, yani genelde bu tip tarihleme çalışmalarında kullanılan C14 (Karbon 14) yöntemine dahi gereksinim duymadan (Kolyenin çevresindeki kömür kalıntılarının C14 yöntemiyle belirlenen tarihi, bu bulguyla tutarlılık gösteriyor). Ayrıca, tespit edilen X kromozomu sayısı, kolyeyi yapan veya en son taşıyan kişinin bir kadın olduğunu göstermiş ve bu kadının 2000 kilometre kadar doğuda yaşamış ‘Kuzey Avrasyalılar’ (Maltinsko-Buretskaya kültürü) ile aynı soydan geldiği belirlenmiş.

Paleolitik döneme ait, günlük yaşama dair insan yapımı malzemeler çok sınırlı olduğundan, atalarımızın yaşam ve davranış biçimleri, kültürü, sosyal yapılanması gibi bilgilere ulaşmak neredeyse imkânsız. Fakat, genetik teknolojisinin arkeoloji ve antropoloji gibi disiplinlere uyarlanmasıyla daha önce bu alanlarda imkânsız gibi görünen gelişmeler de her geçen gün artıyor. Meyer ve ekibinin çalışmaları, binlerce yıl önce gündelik hayatta kullanılan malzemeleri kimin, hatta belki neden yaptığı ile ilgili bilgilere ışık tutacak.

REFERENCES

  • 1. https://phys.org/news/2023-05-scientists-recover-ancient-woman-dna.html
  • 2. https://www.science.org/content/article/wore-ancient-deer-pendant-dna-reveals-stone-age-woman-surprising-origins