#

Kanserin Sırrı Böceklerde mi Gizli?

Bilim Dalları
Etiketler

Bilim insanları, kanserin önüne geçebilme arayışında şimdi de gözlerini böceklerin karmaşık yaşam döngülerinde rol oynayan genlere çevirdiler.

Birçok böcek türünün yaşam döngüsünde yer alan metamorfoz (başkalaşım), yavru formun yetişkin forma dönüşüm aşamalarını içerir. Türe bağlı olarak, bu süreçte iki ila dört arası değişen sayıda farklı evre yer alır.  “Tam başkalaşım” teriminin kullanılabilmesi için ise organizmanın yaşam döngüsünde dört evrenin de görülmesi gerekir: yumurta içindeki bir embriyo, larva olarak bilinen bir gençlik (kendi içinde birden fazla aşaması olabilir), bir pupa ve son olarak da bir ergin evresi. Böyle böceklerin her evredeki fiziksel görünüşü ve vücut yapısı çarpıcı şekilde farklıdır. Kelebekleri ve güveleri ele alalım. Tırtıl şeklindeki larvalarının ve ergin formlarının birbirlerinden ne kadar farklı olduğunu bir düşünün.

Farklı evrelerdeki tüm bu değişiklikler, hücre büyümesi ve farklılaşmasının sonucu. Bu süreçleri de belirli genler yönetiyor. Bu genlerden özellikle üçü, insanlarda da bulunmaları nedeniyle son yıllarda ön planda: Chinmo, Br-C ve E93 genleri. Br-C ve E93’ün böceklerde pupa oluşumunda ve metamorfozun tamamlanmasında kritik bir rol oynadığı zaten biliniyordu. Ancak, organizmayı larva evresinde tutmaktan hangi genin sorumlu olduğu şimdiye dek bilinmiyordu.

Evrimsel Biyoloji Enstitüsü (IBE, CSIC-UPF) ve IRB Barcelona araştırmacıları, aranan sorumlunun Chinmo geni olduğunu ortaya çıkardılar. Chinmo bunu, ergin dokularının oluşumundan sorumlu genleri baskılayarak yapıyor. Ardından da, zamanı geldiğinde, görevi Br-C ve E93 genleri devralarak metamorfozun tamamlanmasını sağlıyor. Araştırmacılar, ellerindeki Drosophila (meyve sineği ya da sirke sineği) örneklerinden Chinmo genini çıkardıklarında, böceklerin larva evrelerini tamamlamadan pupa aşamasına geçtiğini gördüler.

Büyümeyi düzenleyen genler, kanserleşme sürecinde de önemli rol oynar. Normal sağlıklı hücreler büyür, farklılaşır ve olgunlaşır. Buna karşılık, kanser hücreleri kontrolsüz bir şekilde büyür, farklılaşmaz ve bu nedenle de olgunlaşmayı başaramaz. Tam olarak bu sebeple bu çalışma, Chinmo geninin doku büyümesini teşvik ettiği ve farklılaşmayı önlediği için kanseri tetiklediğini; buna karşılık C-Br ve E93’ün ise hücre farklılaşmasını ve olgunlaşmasını etkinleştirdiği için tümör baskılayıcı görevi gördüğünü de doğruluyor. Dolayısıyla, söz konusu genlerin işleyiş mekanizmalarının daha ayrıntılı incelenmesi, dokulardaki kanserleşmeyi önleyebilen ya da geri çevirebilen tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine katkı sağlayabilir.

REFERENCES

  • 1. https://elifesciences.org/articles/84648
  • 2. https://phys.org/news/2023-05-chinmo-youth-gene.html