#

Doku ve Organ Yenilenmesinin Anahtarı Geyikler

Bilim Dalları
Etiketler

Kertenkelelerin tehlike anında geride bıraktığı kuyruklarını, ahtapotların ise avcı saldırısında kaybettiği kollarını zamanla yeniden çıkarabildiğini biliyoruz. Biyolojide buna rejenerasyon deniyor ve aslında hayvanlar dünyasında oldukça yaygın bir beceri; örneğin çekirge larvaları, solucanlar, deniz yıldızları ve deniz kestaneleri, bedensel dokularını kısmen yenileyebiliyor. Hidra olarak bilinen tatlı su polipi ise, barındırdığı çok sayıda kök hücre sayesinde tüm bedenini yeniden oluşturacak kapasiteye sahip. Ayrıca, 2019 yılında Kızıldeniz’in kuzey ucundaki Akabe Körfezi’nde bulunan bir deniz canlısı olan Polycarpa mytiligera’nın, vücudunu üç parçaya bölseniz bile bütün organlarını yeniden oluşturabildiği keşfedildi. Bu oldukça heyecanlı bir gelişme, çünkü rejenerasyon genelde çeşitli dokular ve organlarla sınırlı.

Memelilerde ise, bir organı tamamen yeniden oluşturma becerisine sahip olduğu bilinen tek hayvan, geyik. Erkek geyikler, kemikleşmiş boynuzlarını ilkbaharda bırakıyor ve yazın büyük bir hızla yenilerini çıkarıyor (günde 2 cm kadar). Bu süreç sonbahar biterken tamamlanıyor ve bir sonraki ilkbaharda yeniden başlıyor. Her yıl geçirdikleri bu değişimin, memelilerde organ rejenerasyonu konusunda bilim insanlarını heyecanlandırması normal.

Kısa süre önce Çinli bilim insanlarının geyik boynuzlarındaki kök hücreler üzerine yürüttüğü bir çalışma, insanlarda kemik yenilenmesine dair klinik uygulamaların mümkün olabileceğini gösterdi. Karakteristik genlerin aktive edilmesiyle, insanlarda kemik veya uzuv rejenerasyonunun kapılarını açmak olası.

Ayrıca, bazı fare türlerinin ön ayaklarının parmak uçlarını yenileyebildiği biliniyor. Araştırmada, geyik boynuzlarındaki blastema benzeri öncül hücrelerin, bu beceriye sahip farelerin parmak uçlarında da bulunduğu tespit edildi. Fakat bu genler, kertenkele gibi canlıların uzuv yenilemesini sağlayan genlerden farklı. Genetik olarak fareler ve geyiklere kertenkelelerden daha yakın olduğumuzu düşünürsek, bu genlere dayalı süreçlerin insanlar lehine kullanılması ihtimali artıyor.

Bilim insanları, bulgularını test etmek amacıyla fareler üzerinde bir deney yürüttü. Deneyde, boynuzlarda bulunan öncü hücreler laboratuvar ortamındaki farelerin başına zerk edildi. Ve bir süre sonra, farelerin başında boynuz benzeri bir kemik-kıkırdak yapı oluşmaya başladı. Üstelik bu yapı, farenin kendi dokularında değil, bilim insanlarının naklettiği kök hücrelerden üredi. Bu da, araştırmacıların rejenerasyon için kullanılabilecek kök hücreleri başarıyla izole edebildiği anlamına geliyor.

Aslında, insanlarda da rejenerasyon belirli bir düzeyde görülüyor. Karaciğer, akciğer, böbrekler ve pankreasın kısmen kendini yenileyebildiğini biliyoruz. Fakat bir organı veya uzvu tamamen yenileyebilme fikri heyecan verici. Boynuz çıkarmak ise, sanıyoruz ki dünyada çok küçük bir azınlığın isteyeceği bir şey olurdu!

REFERENCES

  • 1. https://www.sciencedaily.com/releases/2021/05/210503104813.htm
  • 2. https://www.nature.com/articles/s41419-019-1686-y
  • 3. https://phys.org/news/2023-03-regenerating-bone-deer-antler-stem.html