#

Daha Mutlu Olmak İster misiniz?

Bilim Dalları
Etiketler

Zaman yönetiminin mutlulukla doğrudan ilgisi var. İnsanın boş zamanına verdiği değer, kendine verdiği değeri gösteriyormuş ve planlanarak gerçekleştirilen bir etkinlik, kendiliğinden gelişen bir etkinlik kadar mutluluk vermiyormuş.

İster bir diş hekimi randevusu olsun, ister bir doğum günü daveti, planlı tüm aktivitelerimizi zihnimizin aynı bölümünde muhafaza ediyoruz. Bu da başlangıçta zevkli olan bütün aktivitelerin bile birer angaryaya dönüşmesini sağlıyor.

“Rastlantısallığa daha fazla yer açın”
Current Opinion in Psychology‘de yayımlanması beklenen araştırmanın yazarlarından Ohio State Üniversites’nden Doç. Dr. Selin A. Malkoç, “yapılacaklar listesine yazılan her şey”in sonuç olarak daha az eğlenceli hale geldiğini söylüyor. Malkoç’a göre, gerçekleştirememe korkusu dolayısıyla aktivitelerimizin tümünü birbirinin ardı sıra planlıyoruz ve bütün boş zamanımızı etkinliklerle doldurmamız, başarıya kendi iç huzurumuzdan daha çok değer verdiğimizi gösteriyor.

Daha çok iş, daha az keyif
“İnsanlar öyle yaygın bir biçimde üretkenlik meselesine odaklanmış halde ki, boş zamanı bile verimli hale getirmeye çalışıyor ve meşgul olmakla övünüyorlar.”
Yani gitgide daha fazla şey yapıp daha az keyif alıyoruz.

Benzersiz bir sönümlenme etkisi
Araştırma, 2016’da boş zaman aktivitelerinin verdiği keyfi analiz eden 13 ayrı çalışmaya dayanıyor. Araştırmacılar, otomobil yıkama, test sürüşü, eğlenceli video izleme gibi etkinliklerin programlanmasının “benzersiz bir sönümlenme etkisi” olduğu sonucuna vardılar.

Peki, ne öneriyorlar?
Daha esnek randevular; öğle yemeği ya da iş çıkışında bir araya gelmek, fakat net bir zaman belirlememek en iyisi. Araştırmacıların 148 öğrenciyle yaptıkları başka bir çalışmada, sınav haftasında arkadaşlarıyla bir kahve molası veren bir grup öğrenciye kesin bir buluşma saati veriliyor; diğer grubaysa 2 saatlik bir zaman dilimi öneriliyor. Kesin buluşma saati verilen öğrenciler buluşmadan daha az keyif aldıklarını ifade ediyorlar.

Araştırmacılara göre, gevşek bir planlama yüzünden etkinliği gerçekleştirememenin belki daha bile iyi olacağını kabul etmek gerekiyor.

“Önceliklerimizi iyi belirleyip, diğer şeyleri elimizden kaçırma korkusunu yenebiliriz. Bu asla plan yapmamamız gerektiği anlamına gelmez. Fakat daha mutlu hissetmek istiyorsak daha seçici olup yaptığımız şeylerin niceliğine değil, aldığımız keyfin niteliğine daha fazla dikkat etmeye başlamalıyız.”

REFERENCES

  • 1. https://www.sciencealert.com/want-to-be-happier-time-management-don-t-plan