Büyük Dahi Stephen Hawking’i Unutmayacağız
Stephen Hawking bu dünyadan iz bırakarak geçmiş bir teorik fizikçi olarak hep hatırlanacak. Bir yönüyle çok tipik bir bilim insanı; bilimsel makaleler, çok okunan kitaplar yazmış, yoğun izlenen konferanslar vermiş, kendileri de ünlü olan öğrenciler yetiştirmiş. Öte yanda yaşamda karşılaştığı olumsuzluklardan hiç pes etmemiş, sonuna dek yaşama azmini korumuş ve taviz vermeden eserlerini tamamlamış cesur bir insan. Stephen Hawking benden bir önceki nesilden bir teorik fizikçiydi. 1970’lerin başlarında ODTÜ’de doktora yaptığım sırada Feza Gürsey’in verdiği Genel Relativite derslerinde; Büyük Patlama ile başlayarak genleşen evren modellerinde 4-boyutlu uzay-zamanın başlangıç tekillğinin kaçınılmaz varlığını kanıtlayan Hawking-Penrose teoremlerini duymuştuk. Hawking’in, doktoramın sonlarına yakın çıkmış bulunan, karadeliklerin kuantum ışımaları üzerine temel makalesini o zamanlar çalışmıtım. Yıllar sonra, yani şu sıralarda bir öğrencim akustik (analog) kara deliklerden Hawking ışıması yoluyla enerji çıkartılması konusunda doktora tezini tamamlamak üzere.
Kendisini şahsen tanıdığım 1970’lerin sonlarında bile Stephen Hawking’in hastalığı çok ilerlemiş durumdaydı. Ayakta duramıyor, yazı yazamıyordu. Ancak aklının ve hafızasının sıradışı üstünlüğü belliydi. Kâğıt-kalemle hesapl-yarak bulduğumuz sonuçları onun kafadan söyleyebilmesi hâlâ inanılır gibi değil. O yıllarda kişisel bilgisayarlar daha bugünkü kadar gelişmemişti. Henüz biraz konuşabiliyordu ve konferanslarda konuşmalarını kendisi sunmak için ısrar ederdi. Tane tane ve kısık bir sesle söylediklerinin tam anlaşılması için mesai arkadaşlarından biri yanında durur; gelen sorular hakkında kendisine danışır ve açıklamalarda bulunurdu. Cambridge Üniversitesi’nde Hawking’le çalışmış olan, tanıştığım arkadaşlarım Gary Gibbons, Chris Pope ve Chris Hull çok ünlü teorik fizikçiler. Türkiye’ye ve Koç Üniversitesi’ne gelip dersler verdiler. Stephen Hawking’in kozmolojik uzay-zamanların başlangıç tekillikleri üzerine teoremleri ile karadeliklerin kuantum ışımalarını veren çalışmalarından başka 2015 senesinde iki karadeliğin çarpışarak birleşmesi sırasında çıkarak bize kadar gelen gravitasyon dalgalarının gözlemlenmiş olması yine Hawking’in bulgularını desteklemektedir. Bu keşif nedeniyle 2017 Nobel Fizik Ödülü'nü kazananlardan biri olan Kip Thorne, Stephen Hawking’in yakın arkadaşlarındandı. Bu fikirlerin gözlemsel desteklerini bulmak üzere geniş katılımlı, büyük çaplı ve pahalı projeler uluslararası araştırma kurumlarınca yürütülmektedir. Kanımca tüm bu çalışmalar bilimsel anlamları 21.yüzyılda giderek daha iyi anlaşılacak ve öne çıkacak önemdedir. Stephen Hawking geleceğin fiziğini öngörebilen benzeri az bulunur teorik fiziçilerden biriydi.