Bir Zamanlar Öyle Yeşilmiş ki…

Bahsettiğimiz yer Arap Yarımadası. Yemyeşil olduğu dönemse günümüzden 300 bin yıl öncesi.

Suudi Arabistan, Ti’s al Ghadah’da buldukları antilop, jaguar, fil, at fosillerini ve taş aletleri inceleyen bilim insanları, bu bulgularla birlikte bölgeyi 300 bin ila 500 bin yıl öncesine tarihlendiriyor. Ve o zamanlar buraların düzenli yağmur alan, yemyeşil çimenlerle kaplı, verimli bir bölge olduğunu söylüyorlar. Arap Yarımadası, doğasıyla, sulak alanlarıyla Afrika’dan yola çıkan erken insan türlerinin, yani Hominin’lerin göç yolları üzerindeki bir cazibe merkeziymiş meğer o zamanlar.

Bulgular, Homo sapiens’in erken akrabaları olan Hominin’lerin Afrika’nın savanlarından çıkıp Arap Yarımadası’na gelmeden önce özel bir evrimsel adaptasyona ihtiyaç duymadığına da işaret ediyor.

Bugün artık Doğu Afrika’da kısmen izlenebilen ama yüz binlerce yıl öncesinde Afrika’nın tamamına hakim olan bitki örtüsü olan savanlar, yeryüzünün farklı bölgelerine yayıldıkça, erken insan türleri de onu izlemiş.

Eski tezler değişti

“Yeşil Arabistan”ın, erken insanın göç yolları üzerinde, Afrika ile Avrasya arasında bir köprü vazifesi gördüğünü düşünüyor artık bilim insanları. Son 10 yıldır, bölgenin kurak ikliminden ötürü göç yollarının dışında kalmış olabileceği tezlerini bir yana bırakmış görünüyorlar.

Max Planck Enstitüsü’nden Patrick Roberts ve ekibi, bölgede buldukları 20’den fazla hayvana ait diş fosilinin minelerini incelediğinde, yeşil alanlarda bolca bulunan bitkilerden tükettikleri sonucuna varmışlar.

Ekip bu fosillerin en az 500 bin yıllık olduğunu düşünüyor. 300 bin yaşındaki, bilinen en eski Homo sapiens kalıntısının geçtiğimiz yıllarda Fas’ta bulunduğunu hesaba katınca, Arap Yarımadası’ndaki insan türünün daha erken yaşamış farklı bir Hominin olması gerektiği sonucuna varıyorlar ki, bu da Hominin’lerin Afrika’dan Arap Yarımadası’na göç etmeden önce biyolojik olarak evrimleşmiş olmaları gerekmediğini ortaya koyuyor. Dr. Roberts diyor ki, “Çünkü, ayrıldıkları ortamdan çok daha farklı bir iklime ve coğrafyaya geçiş yapmıyorlardı. Burası da yayılım alanlarından sadece biriydi.”

Tam da en heyecanlı yerinde sözünü bitiriyor. Ama araştırmaları devam ediyor. İnsanın evrimsel yolculuğu şaşırtan dönemeçlerinden birindeyiz yine.