Ay Parçası

Yeni bir analize göre, Güneş’in etrafında, Dünya’nın yörüngesini yakın olarak izleyen bir kaya parçası, Ay ile aynı malzemeden yapılmış gibi görünüyor ve bir noktada uydumuzdan koptuğu düşünülüyor. Ama nasıl ve ne zaman, bunu kesin olarak bilemiyoruz.

Ay’ın şiddetli tarihi yüzünde yazılıdır. Milyarlarca yıl boyunca Ay’a çarpan uzay kayaları, yüzeyinde kraterler açarak parçaları boşluğa fırlatmışlardır. Gökbilimciler ilk kez bu eski çarpışmalardan birinin enkazını görmüş olabilirler. Araştırmacıların, 11 Kasım’da Communications Earth & Environment’ta bildirdiğine göre, Kamoʻoalewa olarak bilinen gizemli gök cismi, Ay’ın başıboş bir parçası gibi görünüyor.

Cisim, Apollo asteroitleri olarak bilinen ve Dünya’nın Güneş etrafındaki yörüngesini aşağı yukarı paylaşan bir sınıfa aittir; ancak 2016 yılında keşfedilen Kamoʻoalewa – 2016 HO3 olarak da bilinir – aynı zamanda, Dünya’nın bilinen beş yarı uydusundan biridir. Yarı uydular, Güneş etrafında dönerken gezegene oldukça yakın olan kayalardır. Çok küçük ve soluk olduklarından, haklarında çok az şey biliniyor.

Kamoʻoalewa oldukça küçüktür, çapı sadece 46 ila 58 metredir ve her yıl nisan ayında Dünya’nın gökyüzünde yalnızca birkaç hafta görülebilir.

Araştırmacılar, Kamoʻoalewa’yı görünür ve yakın kızılötesi dalga boylarında incelemek için Ariz’de bulunan Büyük Dürbün Teleskopunu ve Lowell Discovery Teleskopu’nu kullandılar.

Kamoʻoalewa, daha uzun veya daha kırmızı dalga boylarında daha fazla güneş ışığını yansıtıyordu. Bu ışık modeli veya spektrum, bilinen herhangi bir Dünya’ya yakın asteroide benzemiyordu ama Apollo 14 astronotları tarafından Ay’dan Dünya’ya getirilen silikat kaya taneciklerine uyuyordu.

2016 HO3’nun Ay’dan koptuğu hipotezini destekleyen bir diğer özellik, Dünya’ya ve doğal uydusuna yakın geçişleri sırasındaki düşük göreli hızıdır. Kabaca saniyede 2 ila 5 kilometre hızla gittiği ölçülmüştür. Diğer Dünya’ya yakın nesnelerin karşılaştırılabilir yaklaşımlardaki göreli hızları ise genellikle saniyede 20 kilometre aralığındadır.

Bir başka olasılık da, Kamoʻoalewa’nın henüz keşfedilmemiş, Dünya’ya yakın bir asteroit popülasyonundan kaynaklanması ve Dünya yörüngesinin, Lagrange noktası olarak bilinen, yerçekimsel olarak kararlı bir bölgesinde asılı kalmasıdır. Durumun böyle olup olmadığını belirlemek için, bu asteroit popülasyonunun kanıtını bulmamız gerekecek.

Bununla birlikte, son araştırmalar birkaç ek olasılığa daha ışık tuttuğundan, Kamoʻoalewa’nın Ay kökeninden emin olmak için daha kapsamlı gözlemler gerekiyor.