
Bilim Bloglarını Kim Okuyor?
Okuyucuları bilim bloglarına ne yönlendiriyor olabilir? Buralarda edindikleri deneyimlerden memnun mu kalıyorlar, pişman mı oluyorlar? Okudukları, gördükleri onları tatmin ediyor mu? Garip ama bu sorular daha önce cevaplanmamış.
Louisiana Eyalet Üniversitesi’nden Dr. Lance Porter ve Dr. Paige Brown Jarreau’nun bir süre önce yayımlanan araştırması bu tür soruların cevaplarını içeriyor. Bu iki araştırmacı 2955 bilim blogu okuru ve rastgele seçilmiş yaklaşık 40 farklı bilim blogunu incelemeye 2015’te başlamışlar. İngilizce yazılmış bloglara odaklandıkları için, araştırmaya dahil olan okurların dağılımında ABD yüzde 58’le önde gidiyor, onu yüzde 11’le İngiltere, yüzde 6’yla Kanada izliyor. Avrupa’da yaşayanlar kabaca yüzde 7’yi, “diğer” dediğimiz bölüm ise yüzde 11’i oluşturuyor.
Demografik dağılıma gelince… Okurlar ağırlıkla 30 yaş üstü, kabaca yarısından fazlası 40 yaş, üçte biri ise 50 yaş üstü. Cinsiyet bilgisi verenlerin de yaklaşık yüzde 60’ı erkek, yüzde 40’ı kadın.
Eğitim açısından donanımlılar ve bilim konusunda da bilgi sahibi oldukları görünüyor. En az iki yıllık üniversite derecesine sahip olduğunu belirtenlerin yüzde 73’ü bilimle ilgili alanlarda eğitim almış. Bunula birlikte bunların yüzde 23’ü kariyelerini bilimle ilgili bir bir alanda sürdürmüyorken, kalanların kariyerleri ya bilim üzerine, ya geçmişte böyle bir kariyer yapmışlar ya da yapma olasılıkları var.
Twitter’dan takip tercih ediliyor
Peki bu insanlar bilim bloglarını ne sıklıkla okuyor? Araştırma kapsamında gelişigüzel seçilen 40’a yakın blogun okurlarından yüzde 21’i –ki bunlar da “yeni okurlarmış” – ilgili blogta 1 veya 2 yazı okuduğunu belirtmiş. Yüzde 63’lük çoğunluk ise seçtikleri blogu ayda 2-3 veya daha fazla kez ziyaret ediyor.
Araştırmaya dahil olanlar arasında blog takip etmenin en yaygın yolu, yüzde 23’lük bir oranla doğrudan blogu ziyaret etmek. Yüzde 15 kadarı RSS servisleri üzerinden üye oluyor, yüzde 18 kadarı Twitter, yüzde 12 kadarıysa Facebook üzerinden ilgilendikleri blogları izliyor. En az tercih edilen takip platformları ise sırasıyla Tumblr, Google+, Instagram ve diğerleri olarak devam ediyor.
Paylaşmak yok
Okurların çoğu birden fazla bilim blogunu düzenli olarak takip ediyor. Ancak blog içeriklerini sosyal medyada paylaşmıyorlar. Bu acı haberi de bilim blogcularına buradan duyuralım. Okurların ortalama yüzde 22’si sosyal medyada asla blog içeriği paylaşmıyor. Diğer bir yüzde 22’lik kesim nadiren, sadece yüzde 6’lık bir kesimse sıklıkla paylaşım yapıyor. Paylaşmıyorlar ama bilimle ilgili pek çok internet kaynağından içerik takip ediyorlar. Bu yüzden paylaşılmasalar da bilim bloglarının takip edilme olasılığı yüksek diyebiliriz. Bilim ağırlıklı haberlerin de yoğunlukla izlendiğini belirtmekte fayda var.
Facebook ve TV en geride
Okurların bilimle ilgili ana bilgi kaynağı tercihlerinde ön sırada, yüzde 23’le internet haber kanalları, yani dergi ve gazeteler geliyor. Ardından yine yüzde 23’le ilgili akademik dergi, yüzde 12’yle de ilgili blog geliyor. En az tercih edilen bilimsel kaynaklar yüzde 6’yla Wikipedia’dakiler, yüzde 5’le Twitter’dakiler ve yine yüzde 5’le basılı haber kaynaklarındakiler. Facebook yüzde 4’le arkadan geliyor. En arkada ise yüzde 2’yle televizyon var.
Bilimciler birbirini mi okuyor?
Yaygın kanının aksine, “bilim bloglarının okurları da birer blogger” değil. Yani öyle sanıldığı gibi sadece birkaç bilimci birbirini okumuyor. Araştırmaya dahil olan okurların yüzde 56’lık çoğunluğu bilimle ilgili kendi sosyal medya içeriğini hiç oluşturmamış ve/veya oluşturmayı düşünmüyor.
Kendi bilimsel içeriğini üretenler yok değil, var. Yüzde 23’lük bir okur kitlesi Twitter’ı kullanıyormuş bu iş için. Yüzde 13’ü de kendi bloglarını yazıyormuş. Bunlardan yüzde 5’i de bilimsel içerikli videolar hazırlıyormuş.
Neden bilim?
Okurlara onları bilim blogu okumaya iten motivasyonun ne olduğu sorusu, araştırmanın da en can alıcı sorusu olmuş belli ki… Motivasyona yönelik 15 farklı soruyu derecelendirmiş okurlar.
Söz konusu blogu neden okuyor olduğuna dair en sık verilen cevap, 5 üstünden 4,6’yla: “Çünkü merakımı kamçılıyor.” “Eğitim aracı olarak” 4,18’le; “Geleneksel haber kaynaklarında bulamadıklarım için” 4,15’le onu izliyor. Önde giden diğer motivasyon kaynakları, “Yazarın güvenilirliği”, “Bilimdeki gelişmeleri izlemek” ve “Bilimsel konularda uzman görüşlerini almak.”
Bunlar dışında da motivasyonlar var. Sayıca az da olsa, bazı okurlar bir gruba dahil olma isteğiyle dahil oluyor bilim bloglarına. Hatta bu grubun üyeleri, yazının ortalarındaki o nadir sosyal medya paylaşımcılarıyla da çakışıyor enteresan biçimde. Bilim blogu paylaşım alışkanlıklarından karakter analizi bir başka yazı konusu olabilecek zenginlikte. Araştırmacılar da bunu aynen belirtiyor. Ama maalesef o yazı bu yazı değil.
REFERENCES
- 1. https://experiment.com/u/eO4zuQ
- 2. http://journals.sagepub.com/doi/full/10.1177/1077699016685558