2023’ü En İyi Şekilde Değerlendirin

Son birkaç yıldır hız treni tadında inişli ve çıkışlı bir yolculuktayız. Her şeyin normale dönmesini ne kadar istesek de değişim her an kapıda. Yeni bir yıla başlarken kendinizi birçok farklı duygu içinde buluyor olabilirsiniz ve emin olun, bu çok normal. 2023’te bizi nelerin beklediğini öngöremesek de bu yılı en iyi şekilde değerlendirmek bizim elimizde!   

Daha mutlu bir yıl için işte ihtiyacınız olan beceriler!

Bakış açınız önemli

Hacking Happiness kitabının yazarı Penny Locaso’ya göre, insanların belirsizlikten kaçmayıp, olumlu ve olumsuz tüm duygulara kucak açmalarını sağlayan bir bakış açısı var. “Mutlulukla İlgili Size Öğretilenler Doğru Değil” (“What You Were Taught About ‘Happiness’ Isn’t True”) adlı yazısında çevremizdeki her şeyi kontrol edemeyebileceğimizi ancak kendi seçimlerimizin kontrolünün her zaman bizim elimizde olduğunun altını çiziyor, Locaso (söz konusu seçimler özellikle de ruhsal ve duygusal sağlığımızı etkiliyorsa). 

Buradaki anahtar sözcük yaptığımız seçimler üzerinde gerçekten kontrol sahibi olduğumuza inanmak. 1977’de Psikolog Albert Bandura öz-yeterlilik kavramını bir bireyin herhangi bir durumda başarılı olacağına dair kendine olan inancını anlatmak için ortaya koymuştur. Bununla beraber, Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden Einar Skaalvik ve Freie Universität Berlin’den Ralf Schwarzer gibi araştırmacılar, yüksek öz-yeterliliğe sahip öğretmenlerin daha az iş stresi ve tükenmişlik yaşadıklarını ortaya koyuyor. Bir diğer deyişle, “yapabilirim” inancı gereğinden fazla strese karşı kendimizi korumaya yardımcı oluyor.

Ancak öz-yeterlilik bir konuda ne kadar iyi veya yetenekli olduğumuzla ilgili değil, bakış açımızla ilgili. Ayrıca bu perspektifi geliştirmek için sihirli bir değneğe ihtiyacımız yok! Gerekli olan tek şey biraz merak ve bir tutam cesaret.

Merak

Albert Einstein, “Önemli olan sorgulamaktan vazgeçmemektir. Merakın kendine özgü bir var oluş nedeni vardır” demiş. 

Hayata dair merak duymak geçmişte mümkün olduğunu düşünmediğimiz olasılık kapılarını aralayabilir. Locaso, merak duymanın şu andan farklı bir gelecek hayal etmemize de yardımcı olduğuna dikkat çekiyor.

George Mason Üniversitesi’nden Dr. Todd Kashdan ve Greensboro North Carolina Üniversitesi’nden Dr. Paul Silvia’ya göre merak, insanlara dünyayı keşfetme motivasyonu veriyor. Ayrıca, kesitsel araştırmalar ve laboratuvar çalışmaları, merak duygusu yüksek olan insanların iyi oluş hallerini sürdürmekte daha başarılı olduğunu gösteriyor. 

Cesaret

Locaso, korkunun hayatımızda anlamlı bir değişiklik yaratmanın önüne geçen en büyük engel olduğunu öne sürüyor. Kırılganlık ve utanç konusunda dünyaca ünlü araştırmacı Brené Brown gerçekçi ve samimi hayatlar yaşamanın önüne üzerimize giydiğimiz zırhların geçebileceği konusunda bizleri daha derinden düşünmeye davet ediyor.

İşler zorlaştığında kırılganlıklarımıza yaklaşıp, merakla mı ilerliyoruz yoksa değerlerimizden uzaklaşıp bir şekilde kendimizi mi koruyoruz? Brown’a göre hayatın içinde ağır bir kalkanla ilerlemeye çalışırken konfor alanının dışına çıkamayız. Fakat, konfor alanının ötesine geçmek için her gün mikro düzeyde de olsa bir şeyler yapabilir, hayatta daha cesur adımlarla ilerleyebiliriz.

Peki bu yıl sizin “mikro-cesaret” adımınız ne olacak? 

Olasılıklara açık olduğunuz harika bir yıl diliyoruz!