Yaratıcı Yapay Zekâ Ne Kadar Becerikli?
Kalbinizi sızlatan şiirler yazan bir yapay zekâ hayal edin, benzersiz tarzınıza uygun kıyafetler tasarlayan bir yapay zekâ, hatta favori bestecilerinizle yarışan müzikler yaratan bir yapay zekâ düşünün. Bu bilim kurgu değil; bu, tamamen yeni içerikler yaratmaya odaklanmış, yapay zekânın sivri ucu, yani üretken yapay zekâ. Üretken yapay zekâ içerik üretirken, kuzeni olan makine öğrenimi, tahminlerde bulunmak ve kararlar vermek için veri dağlarını analiz ederek daha önce hiç olmadığı kadar akıllı hale geliyor. Her ikisi de dünyamızı değiştiriyor ve gelecekleri heyecan verici olasılıklarla dolu.
Yapay zekâ (YZ), son yıllarda muazzam bir gelişme gösterdi. Bu gelişme, yepyeni ve heyecan verici alanlara da sıçradı. Üretken yapay zekâ ve makine öğrenimi, bu alanların en önde gelenleri arasında yer alıyor ve her ikisi de dünyamızı dönüştürme potansiyeline sahip.
Üretken yapay zekâyı, farklı sanatsal ortamlara mükemmel şekilde uyum sağlayan yaratıcı bir bukalemun olarak düşünün. Mozart’ın tarzını taklit eden parçalar besteleyebilir, deneyimli gazeteciler gibi ses getiren haberler yazabilir, hatta fotoğraf olduğunu düşünebileceğiniz gerçeklikte resimler üretebilir. Peki, bunu nasıl yapıyor? Makine öğrenimi modelleriyle devasa veri kümelerini inceleyip, temeldeki desenleri öğrenerek ve sonra bu bilgiyi tamamen yeni içerikler yaratmak için kullanarak. Bu içerikler metin, resim, müzik ve hatta tasarım gibi farklı biçimlerde olabilir.
Üretken yapay zekânın kullanım alanlarına göz atalım…
Yapay Yazarlar: Haber makaleleri, blog yazıları, romanlar, hatta şiirler yazabilir.
Yapay yazarlar, belirli bir konu veya anahtar kelimeler kümesi verildiğinde, insan tarafından yazılmış gibi görünen metinler üretebilir. Bu metinler, blog içerikleri, reklam metinleri, e-ticaret ürün açıklamaları ve hatta basın bültenleri gibi çeşitli amaçlar için kullanılabilir.
Okumakta olduğunuz bu Derin Bakış yazısı da, tamamen olmasa da, yazarın kimi kısımlarda yapay zekâ ile yardımlaşması sonucunda ortaya çıkmıştır. Hatta bu yazıya özel şiir örnekleri de sunabiliriz:
(Komut: yaratıcı yapay zekânın geleceği ile ilgili 4 mısralık bir şiir yaz)
Düşüncenin sınırlarını aşan bir araç,
Yapay zekâ, sanatın yeni bir bacağı.
Fırçalar ve kalemler, kodlara dönüşüyor,
Yaratıcılık, algoritmalarda hayat buluyor.
Endişe ve heyecan, bir arada var oluyor,
Gelecek, yapay zekânın elinde şekilleniyor.
(Gemini tarafından yazıldı)
Yapay zekâ sanatı kucakladı,
Yeni düşlerle dünyayı donattı.
Gelecekte bizi neler bekler, kim bilecek?
Yaratıcı zekânın işi, sonsuz bir seyirdecek.
(Chat GPT tarafından yazıldı)
Yukarıdaki “usta işi” örneklerden de görüldüğü gibi gerçek, biyolojik şairlerin işlerini kaybetmek gibi bir korkuya kapılmaları için henüz erken
Yapay besteciler: Kişiselleştirilmiş müzikler, film müzikleri ve hatta popüler müzikler oluşturabilir.
Yapay besteciler, müzik teorisi ve beste teknikleri hakkındaki bilgileri kullanarak, belirli bir stile veya duyguya uyan müzikler oluşturabilir. Bu müzikler, arka plan müziği, reklamlar, video oyunları ve hatta filmlerde rahatlıkla kullanılır.
AInfinite adlı YouTube kanalında 7/24 YZ tarafından üretilmiş görsel, video ve müzikler sunuluyor.
Yapay tasarımcılar: Ürünler, logolar, web siteleri ve hatta binalar tasarlayabilir.
Yapay tasarımcılar, estetik ve işlevsellik ilkelerini kullanarak, belirli bir amaca veya kullanıcı kitlesine uygun tasarımlar oluşturabilir. Bu tasarımlar, ürün geliştirme, pazarlama, reklamcılık ve mimarlık gibi alanlarda kullanılabilir.
– Bu ve benzeri kullanım alanlarını giderek artarak deneyimleyeceğimiz yaratıcı YZ bize ne tür faydalar sunacak?
İlk olarak kişiselleştirilmiş içerik ve ürünler akla geliyor. YZ kullanıcıların tercihlerine ve geçmiş davranışlarına göre uyarlanmış içerikler ve ürünler üretebiliyor. Bu sayede, kullanıcılar daha ilgi çekici ve alakalı içeriklere erişebilir, aradıkları ürünleri çok daha kolay bulur, daha tatmin edici bir deneyim yaşayabilirler.
Ayrıca yaratıcı YZ, insan müdahalesi olmadan metin, resim, müzik ve tasarım gibi içerikler ürettiğinde, yaratıcı profesyonellerin zamanı ve kaynakları daha karmaşık ve stratejik görevlere ayrılabilir. Yaratıcı işlerin otomatikleştirilmesi, zaman ve kaynak tasarrufu sağlar.
Yaratıcı YZ, bilim insanlarının ve tasarımcıların yeni fikirler ve çözümler keşfetmesine de yardımcı olabilir. Örneğin, yeni moleküller tasarlama, yeni ilaçlar geliştirme veya yeni ürünler ve hizmetler tasarlama gibi alanlarda kullanılabilir. Yeni fikirler ve çözümlerin yolunu açarak bilimsel ve teknolojik gelişmelere katkıda bulunabilir.
– Peki yaratıcı yapay zekânın modern hayatta daha fazla işe yarar olmasının önündeki engeller nelerdir?
Yaratıcı YZ ile üretilen, özellikle sanatsal içeriklerin aldığı en önemli eleştiri özgünlükle ilgili. YZ’nin ürettiği içeriklerin, sadece mevcut verilerin kopyası olmaması ve yeni ve özgün fikirler sunabilmesi önemli. Bu, yaratıcı YZ modellerinin daha orijinal ve yenilikçi olması göz önünde bulundurularak geliştirilmesi gerektiği anlamına geliyor.
Bunun yanında yaratıcı YZ’nin sunduğu tüm avantajlara rağmen, kötüye kullanım potansiyelini de göz ardı edemeyiz. Bu potansiyel risklerden bazılarını ele alacak olursak; yaratıcı YZ, siyasi manipülasyon, dezenformasyonda bulunma ve kamuoyunu etkileme gibi amaçlar için gerçekmiş gibi görünen sahte haberler ve propaganda üretmek için kullanılabilecek etkili bir silah olarak da görülüyor.
Bir video veya ses kaydındaki kişinin görüntüsünü ve sesini manipüle ederek gerçeğe aykırı içerikler oluşturma teknolojisi olarak bilinen Deepfake ile yapay zekâ ve makine öğrenimi teknikleri kullanılarak, kişinin yüzü başka bir videoya yerleştirilebiliyor veya sesi taklit edilebiliyor.
Deepfake, videolarda veya ses kayıtlarında kişinin görüntüsünü ve sesini manipüle ederek, şantaj, itibar zedeleme, siyasi manipülasyon gibi kötü amaçlar için gerçeğe aykırı içerikler oluşturmakta kullanılabilir.
Kimlik hırsızlığı için sahte kimlik bilgileri veya finansal dolandırıcılık amacıyla sahte faturalar oluşturmak için de yaratıcı YZ’ya başvuranlar olacaktır.
Bunlar sadece akla ilk gelen birkaç örnek. Yaratıcı YZ’nın kötüye kullanım potansiyeli bundan çok daha geniş ve karmaşık.
Bu riskleri azaltmak için yapılabileceklerin başında yaratıcı YZ teknolojilerini geliştirenlerin ve kullananların şeffaflığa önem vermesi ve bu teknolojilerle ilgili etik ilkeleri benimsemesi geliyor. Kullanıcıların da yaratıcı YZ ile oluşturulan içerikleri nasıl ayırt edebileceği konusunda eğitilmesi, YZ’nın kötüye kullanımını önlemek için yasalar ve düzenlemeler getirilmesi, Deepfake’i tespit eden teknolojiler gibi teknik çözümler geliştirilmesi de önemli.
Yaratıcı YZ ve makine öğrenimi gibi güçlü teknolojileri kullanırken etik kaygıları her zaman göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Bu teknolojilerden sorumlu bir şekilde yararlanarak faydalarını en üst düzeye çıkarırken risklerini azaltmalıyız.
Bu noktada üzerinde durmamızın önemli olduğu bir alan da yapay zekâ etiği. Günümüzde felsefenin bir dalı olarak ele alınan yapay zekâ etiği, mühendislerden hükümet yetkililerine kadar konuyla bağlantılı insanların, yapay zekâ teknolojisinin sorumlu bir şekilde geliştirilmesini ve kullanılmasını sağlamak için kullandığı yol gösterici ilkeler dizisidir. Bu, yapay zekâyla ilgili olarak, güvenli, emniyetli, insancıl ve çevre dostu bir yaklaşım benimsemek anlamına gelir.
Yapay Zekâ Etiğinin Temel İlkeleri
Yararlılık: YZ sistemleri, insanlara ve topluma fayda sağlayacak şekilde tasarlanmalıdır.
Adalet: YZ sistemleri adil ve tarafsız olmalı ve herhangi bir gruba karşı olumlu veya olumsuz ayrımcılık yapmamalıdır.
Özerklik: İnsanlar, YZ sistemleri tarafından nasıl ve nerede takip edildikleri üzerinde kontrol sahibi olmalıdır.
Açıklık: YZ sistemleri şeffaf ve açıklanabilir olmalı ve nasıl çalıştıkları insanlar tarafından anlaşılabilmelidir.
Güvenlik: YZ sistemleri güvenli ve güvenilir bir şekilde tasarlanmalı ve siber saldırılara veya yanlış kullanıma karşı korunmalıdır.
Daha etik yapay zekâ oluşturmak, politika, eğitim ve teknolojinin etik gereksinimlerini yakından incelemeyi gerektirir. Düzenleyici çerçeveler, teknolojilerin topluma faydalı olmasını sağlayıp ve zarar vermesini önleyebilir. Küresel olarak, hükümetler, şirketlerin yasal sorunlar ortaya çıkarsa örneğin önyargı veya başka zarar durumlarında nasıl başa çıkması gerektiği de dahil olmak üzere etik yapay zekâ için gerekli politikaları devreye sokulmasını zorunlu kılmaya başladı bile.
Yapay zekâyla karşılaşan herkesin, etik olmayan veya sahte ürünler ürettirilen yapay zekânın risklerini ve potansiyel olumsuz etkilerini anlaması gerekiyor. Bu anlamda erişilebilir kaynakların oluşturulması ve yayılması, bu tür riskleri azaltabilir.
Başka bir teknolojideki etik olmayan davranışları tespit etmek için teknoloji kullanmak, ilk bakışta çelişkili görünebilir, ancak yapay zekâ araçları, video, ses veya metin gibi materyallerin, örneğin Facebook’taki nefret söylemlerinin, sahte olup olmadığını belirlemek için kullanılabilir. Bu araçlar, insanlardan daha iyi ve daha verimli bir şekilde etik olmayan veri kaynaklarını ve önyargıyı tespit edebilir.
Makine Öğrenimi
Makine öğrenimi, bilgisayarların açık bir şekilde programlanmadan veri analizi ve örüntü bulma ile eğitilmesini sağlayan bir yapay zekâ alt dalıdır ve yaratıcı yapay zekânın temelini oluşturur. Bu, tıpkı bir çocuğun oyunlar oynayarak ve tecrübeler edinerek öğrenmesine benzer. Makine öğrenimi algoritmaları, büyük veri kümelerinden modeller oluşturur ve bu modelleri yeni verileri tahmin etmek veya sınıflandırmak için kullanır. Örneğin, bir müzik modeli, Beethoven’ın eserlerinden öğrenerek yeni bir senfoni oluşturabilir veya bir resim modeli, Van Gogh’un resimlerinden ilham alarak yeni bir tablo yaratabilir.
Makine öğrenimi veriyle başlar – sayılar, fotoğraflar veya metinler, banka işlemleri, insanların fotoğrafları/resimleri hatta mutfak ürünleri, tamir kayıtları, sensörlerden gelen zaman serisi verileri veya satış raporları gibi. Veriler toplanır ve makine öğrenimi modelinin eğitileceği bilgiler olarak kullanılmak üzere hazırlanır. Daha fazla veri, daha iyi programlama anlamına gelir.
Bundan sonra, programcılar kullanacakları bir makine öğrenimi modelini seçer, verileri sağlar ve bilgisayar modelinin kendini eğitmesine, örüntüler bulmasına ve tahminler yapmasına izin verir. Zamanla, insan programcı modeli ve parametrelerini değiştirerek, daha doğru sonuçlara doğru yönelmesine yardımcı olabilir. Örneğin, bir algoritma yemek tarifleri üretmeye çalıştığında ve “çikolatalı tavuklu kek” gibi şeyler yarattığında buna müdahale edilebilir.
Bazı veriler eğitim verilerinden ayrı tutulur ve yeni veri gösterildiğinde makine öğrenimi modelinin ne kadar doğru olduğunu test etmek için değerlendirme verisi olarak kullanılır. Sonuç olarak, gelecekte farklı veri setleriyle kullanılabilecek bir model elde edilir. Bu model de yaratıcı yapay zekâdan istenen şeylerin yaratılmasında kullanılır.
Son sözü noktasına, virgülüne dokunmadan ChatGPT’ye bırakıyoruz:
“Makine öğrenimi, yaratıcı yapay zekâ ve bunların geleceği konulu yazının son paragrafı şöyle olabilir: Görünüşe göre, makine öğrenimi ve yaratıcı yapay zekâ, teknolojinin geleceğinde önemli bir rol oynamaya devam edecek. Sürekli gelişen algoritmalar ve artan veri miktarı, bu alanlarda daha da heyecan verici ve yenilikçi çözümler sağlayacak. Ancak, bu teknolojilerin etik ve sosyal etkilerini de göz önünde bulundurarak, adil, şeffaf ve insan odaklı bir yaklaşımın benimsenmesi önemlidir. Gelecekte, makine öğrenimi ve yaratıcı yapay zekâ, insanlığın karşılaştığı karmaşık sorunlara çözümler sunmada önemli bir araç olarak kalacak, ancak insan merkezli bir perspektiften hareket etmek, bu teknolojilerin güvenli ve sürdürülebilir bir şekilde ilerlemesini sağlayacaktır.”
Bu yazıda kullanılan görseller yapay zekâ tarafından üretilmiştir.
REFERENCES
- 1. https://mitsloan.mit.edu/ideas-made-to-matter/machine-learning-explained
- 2. https://plato.stanford.edu/entries/ethics-ai/#Intr
- 3. https://gemini.google.com/
- 4. https://chat.openai.com/