Yüzbinlerce Yeni Virüs

Bangladeş’te “uçan tilki” denen büyük yarasaları inceleyen Amerikalı araştırmacılar, ürkütücü bir sonuca vardılar: Yalnızca memeli türleri bile, henüz tanışmadığımız en az 320.000 farklı virüs barındırıyorlar.  Bazılarının insanlara geçmesi halinde yeni pandemiklerin  ortaya çıkmasından korkuluyor.

Columbia Üniversitesi ve EcoHealth Allianceadlı çevre koruma örgütünden araştırmacılar, 2006 ve 2010 yılları arasında büyük yarasalardan  idrar ve dışkı örnekleriyle ağız içierinden salgı örnekleri toplamışlar ve bunlarda bilinen dokuz büyük virüs ailesine ait 58 virüsün genetik dizilimlerini bulmuşlar.

Yarasaların Ebola, SARS ve MERS gibi insanlara geçen öldürücü virüslerin kaynağı olduklarından kuşkulanılıyor. Binlerce, hatta milyonlarcası bir arada yaşadığı için yarasalar değişik virüsleri birbirlerine bulaştırarak depoyu zenginleştiriyorlar. Ayrıca  doğal habitatlarının insanlarca işgal edilmesiyle metruk evlerde ya da evlerin kuytu köşelerinde yaşamaya başlamış bulunuyorlar. Taşıdıkları virüslerin, solunum yoluyla insanlara bulaşabileceğinden endişe ediliyor. Bazı araştırmacılar da bu hayvanların güçlü bağışıklık sistemleri nedeniyle taşıdıkları virüslerden hastalanmadıklarını ve bağışıklık sistemlerinin özelliğinin, bunların insanlara bulaşmasını kolaylaştırdığını düşünüyorlar.

Yarasalarla ilgili bulgularını derledikten sonra araştırmacılar bilinen 5486 memeli türünde yarasalardaki aynı sayıda virüs bulunabileceği ve bunların hepsinin o hayvanlara özel olabileceği varsayımlarıyla, memelilerde en az 320.000 yeni virüs bulunabileceği sonucuna varmışlar.EcoHealth Alliance araşırmacılarından Peter Daszak, bu virüslerin ortaya çıkarılmasının 20 yıl alabileceğini ve maliyetinin 6 milyar doların üzerinde olacağını kaydediyor.Başka virologlar da böyle bir veritabanının önemine işaret ederek, ileride bilinmeyen bir pandemik ortaya çıktığında, diziliminin bu veritabanındaki örneklerle karşılaştırılıp gerekli mücadele araçlarının hazırlanabileceğini belirtiyorlar.