#

Yeni Moleküler Yol: Kanser Tedavisinde Umut Veren Keşif

Bilim Dalları
Etiketler

Kanser hastalarının yaklaşık yarısı, iskelet kası ve yağ dokularının erimesi nedeniyle aşırı kilo kaybı yaşıyor. Bu durum kaşeksi olarak biliniyor. İlerleyici doğadaki bu rahatsızlık kanser hastalarının sadece yaşam kalitesini bozmakla kalmıyor, özellikle ileri evrelerde etkili ilaçların kullanımını engellediği için tedavi açısından da ciddi bir tehdit oluşturuyor. Mevcut araştırmalar, bu aşırı zayıflamayı yavaşlatmak ya da durdurmak için etkili bir tedavi sunmakta yetersiz; çünkü “atrofi” olarak bilinen doku körelmesi sürecinin ardında yatan itici güçler henüz tamamen anlaşılabilmiş değil.

Serkan Kır, 2011 yılında Teksas Üniversitesi Southwestern Tıp Merkezi’nde doktorasını tamamladı. Doktora sonrası çalışmalarını Dana-Farber Kanser Enstitüsü /Harvard Tıp Fakültesi’nde tamamladıktan sonra, 2017 yılında Koç Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nde Dr. Öğretim Üyesi olarak çalışmaya başladı. Serkan Kır’ın araştırmalarındaki ilgi alanları arasında, tümörlerin konak metabolizması üzerindeki olumsuz etkileri de yer alıyor. Devam eden çalışmaları, tümör kaynaklı metabolizma artışı (hipermetabolizma) ile iskelet kası ve yağ dokularının kaybı üzerinedit. Dr. Kır ayrıca, tümör kaynaklı bir hormonal faktör olan PTHrP’nin enerji kaybı ve yağ dokusu atrofisinde indükleyici olduğunu ortaya koydu. Laboratuvarında yürütülen en son çalışmalar ise, tümörlerin, kas kütlesi ve işlevinde kayıp yaşanmasını tetikleyecek şekilde iskelet kaslarına gönderdiği sinyallerin mekanizmasındaki kayıp halkanın araştırılması üzerinedir.

Yakın zaman önce Nature‘da yayımlanan bir makale ise bu süreçte değişiklik yaratabilecek önemli bir moleküler mekanizmayı ortaya koyuyor. Koç Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Serkan Kır liderliğinde yürütülen araştırma; iskelet kaslarında görülen atrofiye EDA2R sinyali aktivasyonunun önayak olduğunu, EDA2R geninin kendisinin ya da NIK adlı enzimin silinmesinin ise organizmayı kas kaybına karşı korumak için etkili bir yol olabileceğini gösteriyor. Söz konusu makalede Dr. Serkan Kır, Şevval Nur Bilgiç ve Aylin Domaniku ile birlikte, kaşeksi önleyici tedaviler açısından yeni moleküler hedefler olabilecek bu yolları açıklıyor.

Dr. Serkan Kır’ın Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’ndeki laboratuvarında; moleküler biyoloji yaklaşımları, birincil hücre kültürü teknikleri, fare tümör modelleri ve insan doku örnekleri kullanılarak, tümörlerin yağ ve kas dokularına gönderdiği sinyallerin ardında yatan moleküler mekanizmalar inceleniyor.

Araştırmacıların “EDA2R-NIK sinyalizasyonu yoluyla kanser nedenli kaşeksiyle ilişkili kas atrofisinde artış” başlıklı son makalesinde, bu moleküler yolları hedeflemenin kas kaybını önlemede potansiyel bir çözüm olabileceği sonucuna varılıyor. İlaç kullanımıyla bu moleküler yolun bileşenlerinin etkinliğinde değişiklik yapılabildiği gerçeği, tedavi açısından kuvvetli bir potansiyele işaret ediyor.

Dr. Serkan Kır, araştırmasına ilişkin şu bilgileri veriyor:

“Araştırmamızın odağında iki farklı mekanizma bulunuyor. Fareler üzerinde yaptığımız tümör nakli deneyleri, bu iki mekanizmanın kas dokusunda aktive olduğunu gösteriyor. Çalışmamızda bu mekanizmalarda rol oynayan proteinlerin işlevlerine odaklandık. Kas hücresi kültürüyle yürüttüğümüz deneyler, bu mekanizmalar uyarıldığında hücrelerin önemli ölçüde küçüldüğünü gösterdi. Bu mekanizmaların farelerde kas dokusunda aktivasyonu da kas kütlesinde azalmaya yol açıyor. Bu sonuçlar, söz konusu mekanizmaların tümörler tarafından uyarı sonucu ortaya çıkan kas kaybıyla doğrudan ilişkili olabileceklerini düşündürüyor.”

“Çalışmamız kansere bağlı kas erimesini tetikleyen iki yeni mekanizmayı aydınlattı. Bu yeni bilgilerle tedavi araçlarının geliştirilmesine katkı sağladık. Muhtemelen tüm dünyada yeni çözümler yaygınlaşacak. Keşfettiğimiz mekanizmaların başka nerelerde rol oynadığını incelemeye devam ediyoruz. Çalışmamızde elde ettiğimiz bulguların farklı kas rahatsızlıkları ve yaşlanmaya bağlı kas kaybı süreci ile de yakından ilgili olabileceği düşünülüyor. Hedeflerimiz arasında, bu mekanizmaların kansere bağlı kilo ve kas kaybındaki rollerine ek olarak, yaşlanmaya ve tip 1 diyabete bağlı kas kayıplarında oynadıkları rolleri de incelemek var.

Araştırma ekibi, yeni keşfedilen bu moleküler yolun, kaşeksinin ötesindeki kas kayıplarına yol açan komplikasyonlarda da görev alabileceğine inanıyor. Bulgular, kas distrofisi ve yaşa bağlı kas kaybı (sarkopeni) gibi hastalıklara yönelik tedaviler açısından da faydalı olabilir. Ekip, çalışmalarının devamında da diğer kas kaybı bozukluklarında ilgili protein hedeflerinin rollerini incelemeyi planlıyor.

REFERENCES

  • 1. https://www.nature.com/articles/s41586-023-06047-y