#

Japonya Kuralları Değiştiriyor

Bilim Dalları
Etiketler

Japon hükümeti, tarihinde bir ilki gerçekleştirerek, hayvanlarda insan organı geliştirmek için kapıları araladı. Modifiye edilmiş hayvan ceninlerine, iPS (indüklenmiş plüripotent kök hücre) adı verilen insan kök hücreleri yerleştirerek, hayvanların vücudunda insan organları yetiştirmek mümkün olacak. Ve belki bir gün, bu organlar insanlara nakledilebilecek.

Stanford Üniversitesi’nden Hiromitsu Nakauchi önderliğinde yürütülen araştırma, devlet tarafından onaylanan ilk çalışma oldu. Bundan önce, Japon hükümeti, insan hücreleri yerleştirilmiş hayvan ceninlerinin 14 gün sonra yok edilmesini emrediyor, böylece bu ceninlerin rahime yerleştirilmesine müsaade etmiyordu. Bu konuda kanunlar, ülkeden ülkeye değişiklik göstermekte. Örneğin, ABD’de herhangi bir federal kısıtlama olmamakla beraber, Japonya gibi bazı ülkeler, bu tip deneylerin iki haftadan fazla devam etmesine izin vermiyor.

Hem insan hem hayvan hücreleri taşıyan bu canlılara, Antik Yunan mitolojisindeki chimaera adlı canavarın adı verilmiş. Aslan, keçi ve yılan karışımı bir canavar olan chimaera, genelde farklı hayvanların özelliklerini barındıran varlıklara atfediliyor.

Deneylerde, pankreası olmayan fare, sıçan veya domuz embriyolarına iPS hücreleri yerleştiriliyor, ve eksik organın yerini doldurması bekleniyor. Rahime yerleştirilen embriyonun, doğum ile birlikte, işlevsel bir insan pankreasına sahip olması öngörülüyor. Sıçanların vücudunda yetiştirilen pankreas, daha sonra farelerin vücuduna nakledildiğinde, işlevini başarılı biçimde yerine getiriyor. Fakat, aynı şekilde elde edilen böbrekler, yeni vücutlarına uyum sağlamayı henüz başaramıyor. Ayrıca, embriyonun üzerinde oynandığı için, fare kök hücreleri yerleştirilen sıçanlar, doğumdan sonra ancak kısa bir süre hayatta kalabiliyor.

‘’10 yıldır devam eden araştırmaların sonunda, deneyler daha yeni başlıyor. Fakat, domuzların vücudunda insan organları üretmek için, önümüzde daha birkaç yıl var’’ diyor Nakauchi.

Teknolojik engellerin yanında, araştırmaları kısıtlayan etik kurallar da bulunuyor. Hayvan vücudunda insan beyni veya üreme hücresi yetiştirmenin, canlıların doğasıyla nasıl bir çelişkiye gireceği, önemli bir tartışma konusu. Konunun hassasiyetini bilen araştırmacılar, embriyoları her aşamada kontrol ederek, hayvanın beyninde insan hücreleri oluşup oluşmadığını takip ediyor. Eğer yoksa, deney bir sonraki aşamaya geçiyor. Yasalar gereği, deney hayvanlarının beyninde yüzde 30’un üzerinde insan hücresi tespit edildiği taktirde, deneyin sonlandırılması gerekiyor.

İnsan özelliklerine sahip farelerin ortaya çıkması gibi korkulan senaryoların ise, gerçekte pek mümkün olmadığı belirtiliyor, çünkü konakçı canlıların hücreleri genelde sonradan yerleştirilen hücrelere üstünlük sağlıyor. Yani, sıçan embriyolarına yerleştirilen fare hücreleri, genelde dezavantajlı konumda.

Domuz vücudunda insan organları yetiştirmek için önümüzde daha zaman var, fakat uzmanlar, alanda karşılaştıkları engelleri aşmak için, devlet onaylı bu tip araştırmaların faydalı olacağını söylüyor.

Birçok hastalığın tedavisinde; organ veya doku nakline ihtiyaç duyan hastalar için büyük potansiyele sahip bir teknolojinin ilerlemeye başladığını, bu şekilde görüyoruz.

REFERENCES

  • 1. https://medicalxpress.com/news/2019-08-japan-human-animals.html?utm_source=nwletter&utm_medium=email&utm_campaign=daily-nwletter
  • 2. https://www.livescience.com/66071-human-animal-hybrid-embryos.html