İnternet Daha da Hızlanacak

İnternet bağlantınızın hızını biliyor musunuz? Peki internet üzerinden veri akışı sağlayan mevcut optik kabloların hız limitini?

Küresel internet kullanımına ilişkin güvenilir testler yürüten Speedtest ajansına göre, Dünya’daki en hızlı sabit internet 286,66 Mbit/s ile Singapur’da. Türkiye ise, 37,66 MBit/s ile tüm ülkeler arasında 68. sırada. (Speedtest web sitesi üzerinden kullandığınız internetin hızını test edebiliyorsunuz. Yazarın bu makaleyi yazarken yaptığı testte, kullandığı internetin hızı 17,39 MBit/s idi.)

İngiltere’deki Aston Üniversitesi araştırmacıları, yeni yayımladıkları makalede İngiltere’deki ortalama sabit internetin 4,5 milyon katı hızda, yani 301 Tbit/s (301.000.000 MBit/s) veri transferi yapmayı başardığını bildirdi. Bu, uzun vadede veri transferini ve bununla ilişkili teknolojiler ile yaşam tarzını ciddi biçimde etkileyebilecek bir gelişme olarak görülüyor. Üstelik bunun için mevcut fiber optik altyapı kullanılabiliyor, yani yeni hatlar döşemek gerekmeyecek. Gözünüzde canlandırabilmeniz için şöyle de düşünebilirsiniz: 301 TBit/s hız ile, 1.800 adet 4K kalitede filmi bir saniye içinde bilgisayarınıza indirebilirsiniz!

Fiber optik kablolar, çok ince cam tüplerden oluşan ve kızılötesi ışık kullanarak veri aktarımı sağlayan, artık alışkın olduğumuz bir teknoloji. Günümüzde fiber optik kablolarla veri transferi için bilim insanlarının C ve L bantları olarak adlandırdığı dalga uzunlukları kullanılıyor (1260 – 1675 nanometre dalga boyu aralığında). Veri transferi sırasında en az kayıp bu bant aralığında gerçekleştiği için tüm internet sistemimiz bunun üzerine kurulu. Fakat internet kullanımı arttıkça, tıpkı trafik sıkışması gibi bu veri akışında da tıkanmaların artacağı öngörülüyor. Dolayısıyla, yeni bant aralıkları zaten bir süredir araştırılıyor.

Yeni araştırma sonuçları ise, E ve S bantları adında, daha geniş dalga boyuna sahip frekans aralığını kullanıyor. Bunun için ise optik güçlendiriciler (optical amplifier) ve dengeleyiciler (gain equalizer) olarak açıklanan yeni cihazlar deneniyor. Araştırmacılardan Dr. Ian Phillips’e göre, daha önce E bant aralığını kontrollü biçimde yönlendirebilen olmamıştı. Bu cihazlar sayesinde, E bandında normalde yaşanan çok yüksek veri kaybının önüne geçilebiliyor.

Bu gelişmenin muhtemelen en önemli kısmı, veri transferini mevcut fiber optik kablolar üzerinden yapabiliyor olması. Aslında bu kablolar S ve E bandı gibi çok daha hızlı veri akışını da destekliyor, fakat akışı sağlıklı biçimde yönetecek cihazlar henüz geliştirilmemişti. Phillips ve ekibinin cihazları sayesinde bu yeni dalga boyları da kullanılabilir hale geliyor.