Hindistan Ay’a Kondu

Hindistan, Ay’ın güney kutup bölgesine yumuşak bir iniş gerçekleştirerek tarihi bir başarıya imza attı. Bu olayla birlikte Hindistan ABD, Sovyetler Birliği ve Çin’den sonra Ay’a yumuşak iniş yapabilen dördüncü ülke olarak bu seçkin kulübe katıldı. İniş, bilimsel ve teknolojik bir başarının ötesinde bir ulusal birliği simgeliyor.

Ruslar’a ait Luna-25 aracının kontrolden çıkıp yüzeye çakılmasından sadece günler sonra gelen bu başarı, Ay’ın güney kutup bölgesine inişin ne kadar zorlu bir görev olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu bölgenin oldukça düzensiz yüzeyi, çukurlarla ve kayalarla dolu.

Hindistan’ın ikinci Ay misyonu, 2019’da bu bölgeye yumuşak iniş yapmayı denemiş, ancak ne yazık ki iniş aracı ve gezgini tahrip olmuştu. O görevin yörünge aracı ise hâlâ görevde ve Dünya’ya veri iletmeye devam ediyor.

Ay’ın güney kutbu bölgesine yapılan bu başarılı iniş, Ay’da hayatın destekleyebileceği su bazlı buzları aramanın yanı sıra, Mars ve diğer uzak destinasyonlara yakıt sağlamak için kullanılabilecek kaynakları keşfetme amacını taşıyor. Bilim insanları, bu bölgedeki kalıcı gölge alanlarının büyük olduğunu ve buralarda su buzu rezervleri olabileceğini söylüyorlar.

Chandrayaan-3 misyonu, Ay’ın yüzeyinin fiziksel özelliklerini, yüzeye yakın atmosferi ve yeraltında neler olup bittiğini incelemek için beş bilimsel enstrüman taşıyor. Vikram adlı yüzey gezginin içinde bulunan bilimsel enstrümanlardan gelen veriler, Ay’a inişinden yaklaşık bir hafta sonra donmuş su işaretleri aradığı sırada kükürt varlığını doğruladığını ve Ay’ın güney kutbu yakınında birkaç başka element tespit ettiğini söylüyor.

Hindistan Uzay Araştırma Örgütü (ISRO) web sitesinde yayınlanan bir gönderide, gezicinin lazer kaynaklı spektroskop cihazının Ay yüzeyinde alüminyum, demir, kalsiyum, krom, titanyum, manganez, oksijen ve silikon da tespit ettiğini söyledi.

Hindistan’ın Ay’a olan bu ilgisi sadece kendi ülkesini değil, tüm dünyayı etkiliyor. Ay’a olan küresel ilgi, birçok ülkenin Ay yüzeyine yönelik misyonlarını hızlandırmasına neden oluyor. Bilim insanları, Ay’ın hâlâ keşfedilmesi gereken birçok sırrı olduğunu ve Ay’ın derin uzaya açılan bir kapı olarak görüldüğünü söylüyorlar. Bu nedenle Ay’a yönelik araştırmalar, bilim ve teknoloji dünyasında heyecan uyandırıyor ve gelecekte daha fazla keşif ve anlayışın kapısını aralayabilir.

Bu başarının sadece 75 milyon dolarlık bir bütçeyle gerçekleştirilebilmiş olması da dikkat çekici.