#

Acının Evrimi

Bilim Dalları
Etiketler

Günümüzde gen dizileme teknolojilerindeki hızlı ilerlemeler, bilim insanlarını tıpkı genetik bir arkeolog gibi geçmişin derinliklerine doğru bir keşif yolculuğuna çıkarıyor. Binlerce yıl öncesine ait genetik mirasımızı gün yüzüne çıkarmak için kapsamlı araştırmalar yapılıyor. Bu araştırmalar ve kazılar da arkaik atalarımızla ilişkilerimizi ve gen alışverişlerimizi ortaya çıkararak, geçmişten günümüze nasıl şekillendiğimizi anlamamıza yardımcı oluyor ve içimizdeki Neandertale bir bakış atmamıza olanak sağlıyor.

Geçmişte arkaik insan türleri ile modern insanlar arasında pek çok etkileşim yaşandığını biliyoruz. Sonuçları 2017 yılında Cell dergisinde yayımlanan bir çalışmada, 112 bin kişinin elektronik tıbbi kayıtları ve fenotipik özellikleri incelenerek Neandertal genlerinin Avrupa toplumuna olan katkısı araştırılmış. Bu çalışmanın sonuçları, Neandertal genlerinin hâlâ içimizde etkili olduğunu gösteriyor. Neandertal DNA’sının bağışıklık sistemi, cilt tonu, saç rengi, boy, uyku düzeni, çeşitli hastalıklara yatkınlık, ruh hali ve hatta sigara içme eğilimi gibi pek çok özelliği etkilediği ortaya çıkmış. Hatta bu DNA’nın sirkadiyen ritmimizle bile ilişkili olabileceği düşünülüyor. Yani, gündüz insanı mı yoksa gece insanı mı olduğunuz da Neandertal genlerinizle belirleniyor olabilir!

Arkaik atalarımızla olan bu etkileşimlerin sonuçlarını anlamak elbette karmaşık bir süreç ve bu konuda her geçen gün yeni bulgularla aydınlanıyoruz. Geçtiğimiz aylarda, Communications Biology dergisinde yayımlanan bir çalışma, acıyı hissetme eşiğimizle Neandertal genlerimiz arasında bir bağlantı olduğunu ortaya koyuyor.

SCN9A geni, sinir hücrelerinin iletişim kurmasına yardımcı olan sodyum kanallarının oluşumunda görev alıyor ve sinir sisteminin acı verici uyarıcılara karşı tepki vermesinde rol oynuyor. Araştırmacılar, SCN9A geni üzerinde bulunan 3 farklı varyantın, cilt üzerinde delme işleminin yarattığı acıyı daha yoğun hissetmeyle ilişkili olduğunu keşfettiler.

Sıkı durun, işler burada bitmiyor! SCN9A genindeki bu üç varyant bize aslında Neandertal atalarımızdan miras kalmış. Ekip, SCN9A genindeki bu Neandertal mirası etkilerini gözleyebilmek için Brezilya, Şili, Kolombiya, Meksika ve Peru’dan toplamda 7594 gönüllü ile çalışmış. Deney öncesinde katılımcılara, cildin acı hissine karşı hassasiyetini artırmak için hardal yağı sürülmüş ve ardından acı eşikleri test edilmiş. Daha sonra ise katılımcıların ilgili gen bölgeleri incelenmiş ve buralarda Neandertal kalıntıları aranmış. Sonuçlar, ilgili varyantların acı eşiğinde düşüşe sebep olduğunu göstermiş. Her üç varyantı birden taşıyan katılımcılarda bu eşik daha da düşük çıkmış.

Çalışmanın bir diğer dikkat çeken yanı ise, analizlerde incelenen örneklemde Kızılderili soy oranı arttıkça Neandertal genleri sıklığının da arttığının görülmesi olmuş. SCN9A genindeki Neandertal varyantların en yüksek görüldüğü ülke Peru, en az görüldüğü ülke ise Brezilya olarak çıkmış. Latin Amerika yerlilerinde sıkça görülen bu varyantların izine Avrupalı popülasyonlarda pek rastlanmıyor. Araştırmacılar, Latin Amerika yerlilerindeki yüksek sıklığının muhtemelen Amerika kıtasının ilk kolonizasyonu sırasındaki güçlü sürüklenmeler ve nüfus darboğazları sebebiyle gerçekleştiğini düşünüyorlar.

Öte yandan araştırmacılar yakın zamanda yapılan bazı çalışmaların SCN9A geni üzerindeki dengeleyici seçilim etkilerine dikkat çekiyor ve ‘’Neandertal genleri modern insanların çevresel adaptasyonlarında bir rol oynamış olabilir mi?’’ sorusunu gündeme getiriyorlar. Umuyoruz ki yakın gelecekte bu sorunun yanıtını başka bir içerikte verebilelim. Neandertallerin neden acıya daha duyarlı oldukları ya da Neandertallerden miras kalan bu genlerin insan evrimi sırasında bir avantaj sağlayıp sağlamadığı ise henüz bilinmiyor.

Modern insanın arkaik atalarımızla olan ilişkileri hakkında öğrenecek daha çok şey var. Bilim insanları genler üzerinde adeta “kazı” yaparak geçmişteki bu ilişkileri anlamaya çalışıyorlar. Elde edilen her bir bilgi ise adeta, devasa bir yapbozun eksik parçaları gibi. Her yeni keşif, insan evriminin karmaşık hikâyesine biraz daha ışık tutuyor. Bilim insanları, genetik mirasımızın ve atalarımızla olan ilişkilerimizin izini sürerek, insanlığın geçmişini daha net bir şekilde görebilmeye çalışıyorlar. Bu keşif yolculuğunda, Neandertallerin, modern insanın hayatında bıraktığı izi fark etmek, evrimsel süreçleri ve insan doğasının karmaşıklığını daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir.

REFERENCES

  • 1. https://www.nature.com/articles/s42003-023-05286-z
  • 2. https://www.popularmechanics.com/science/a45586059/neanderthal-gene-modern-sensitivity/
  • 3. https://www.cell.com/ajhg/fulltext/S0002-9297(17)30379-8