Sınav Kaygınıza Kucak Açın
Titreyen eller, terli avuçlar ve yüreğin pır pır edişi mükemmelikle orkestra edilmiş bir kaygı tepkisinin göstregesi.
Hepimiz zaman zaman kaygı duymuşuzdur. Kaygı, durum ne olursa olsun işimizi yapabilmek için bizi motive eden, sağlıklı ve duygusal bir tepkidir. Endişelenmek, aslında neye değer verdiğimizi gösterir. Yaptığımız işe yeterince ilgi duymasak zaten çok da kaygılanmazdık.
Kaygı bir dereceye kadar yardımcı olsa da, aşıraya kaçmak zihinsel kargaşaya yol açabilir. Üniversite öğrencileri kaygılanmaya özellikle daha yatkınlardır çünkü oldukça ciddiyet gerektiren durumlarla karşı karşıyadırlar. Örneğin, sınavın kötü geçmesi değerli bursların, staj ve iş fırsatlarının kaybı anlamına gelebilir. Bu nedenle de kaygıyı yönetebilmek ve faydasını görebilmek için belli becerileri geliştirmek önemlidir.
Kaygının üç öğesi
Anksiyete olarak da tanımlayabileceğimiz kaygının üç öğesi var: 1) endişe 2) fiziyolojik uyarılma 3) endişe ve fiziyolojik uyarılmayla ilgili zihinsel meşguliyet. Örneğin, dersten kalma korkusu sınav anında sizi alt edebilir. Endişelerinize, testin kendisine odaklanamayacak kadar fazla kapılmış olabilirsiniz. Hattaaraştırmacılar, performansımızı en çok etkileyenin kaygımızla olan ilişki olduğunu ileri sürüyor.
Gerçekçi olmayan düşünme paternleri de şu andaki durumunuzla, olmak istediğiniz, ideal benliğiniz arasındaki farkı büyüterek kaygınızı artırabilir. “Ne kadar çalışırsam çalışayım, X kadar iyi olmayacağım” ya da “Sınava hazırlanmak için yeterli zamanı asla bulamayacağım” tarzındaki düşünceler öğrencilerin ellerindeki işe odaklanmalarını engeller. Ayrıca, bu tür endişeler, elimizdeki görevi tamamlamak için gerekli olan bilgilerin kontrolü açısından önemli olan, çalışan belleği olumsuz etkiler.
Neler yapabilirsiniz?
Chicago Üniversitesi araştırmacıları, Gerardo Ramirez ve Sian L. Beilock stresli durumlardan 10 dakika önce endişelerle ilgili yazı yazmanın performansı olumlu etkilediğini ileri sürüyor. Çalışmalarında, araştırmacılar katılımcıları yüksek/düşük stresli matematik testine aldı. Kontrol grubundakiler testten önce sessizce otururken, ifade-edici olarak ayrılan gruba sınavla ilgili tüm düşünce ve hislerini açıkça yazmaları söylendi. Sınav sonrasında sonuçlar, ifade-edici grubundakilerin, kontrol grubundakilere göre yüzde 5 farkla daha iyi iş çıkardıklarını gösterdi.
Etkili test çözme becerilerini geliştirmek de sınavla iligili korkuları yatıştıracaktır. Çalışmayı sınavdan bir gece önceye bırakmak yerine ders çalışmaya daha önceden başlayın. Böylelikle hem grup çalışmaları için hem de arkadaşlarınıza ya da profesörlerinize kafanızı karıştıran konular konusunda danışmak için zamanınız kalacaktır.
Unutmayın, sınav günü geldiğinde de kendinizi kaygılı hissedebilirsiniz. Bu çok normal! Eğer herhangi bir soruda takılıp kalırsanız, en iyi bildiklerinize geçin. Sorular arasında derin nefes alarak zihninize de birkaç saniyelik molalar verdirin.
En önemlisi, kaygınızın gündelik yaşamınıza olumsuz etki ettiğini düşünürseniz destek istemekten çekinmeyin.
İyi çalışmalar!
REFERENCES
- 1. Ramirez G., & Beilock L. S. (2011). Writing about testing worries boosts exam performance in the classroom. Science, 331. www.sciencemag.org
- 2. P. Miyake, P. Shah, Eds., Models of Working Memory: Mechanisms of Active Maintenance and Executive Control (Cambridge Univ. Press, New York, 1999).
- 3. https://cmhc.utexas.edu/testanxiety.html
- 4. http://www.psikiyatri.org.tr/halka-yonelik/13/sinav-kaygisi