#

Magellan Devleri

Bilim Dalları

Dünyamızdan 163.000 ışıkyılı uzaklıktaki Büyük Magellan Bulutu (Large Magellanic Cloud – LMC) , küçük kardeşiyle birlikte (Küçük Magellan Bulutu – SMC), dev gökadamız Samanyolu’nun küçük bir uydusu. Dorado (Kılıçbalığı)* Takımyıldızı  bölgesinde çıplak gözle seçilebilen iki küçük gökadadan biri.  (*Aslında İspanyolca’daki karşılığı  yunus balığı [tamam biliyoruz, yunus balık değildir , memelidir. Ama bu, kafasının üst tarafı yunusunki gibi çıkıntılı olduğu için o ismi almış,altın renkli büyük bir balık])

 

“Bulut”luğu, büyük Kâşif Magellan’ın 1519 yılındaki Güney Yarıküre’ye yaptığı sefer sırasında  güney  gökkürede gözlemleyip buluta benzetmesinden geliyor.

Kütlesi , Samanyolu’nun onda birinden daha küçük, “çapı” da (14.000 ışıkyılı), Samanyolu’nun en az 100.000 ışıkyılı olarak hesaplanan çapının yaklaşık yedide biri. Aslında,  çapı yerine genişliği demek daha doğru; çünkü LMC, Samanyolu ve Küçük Magellan Bulutu (SMC) ile girdiği kütleçekim etkileşimleri nedeniyle biçimi bozulmuş bir “düzensiz” gökada. 

 

Kendi sınıfındaki gökadalar gibi LMC de, bu etkileşimler nedeniyle oldukça hareketli . Ayrıntılı gözlemlere imkan veren yakınlığı ile gökbilimcilere yıldız ve gökada dinamikleriyle ilgili sürekli bilgiler sağlayan bir laboratuar işlevi görüyor.

LMC’de harıl harıl yeni yıldız üreten çok sayıda yıldız oluşum bölgeleri var. Bazıları (Tarantula Bulutsusu) gibi çıplak gözle görülebiliyor. Ancak,yukarıdaki garip ikiliyi görebilmek için Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) Şili’deki Avrupa  Güney Gözlemevi ‘ndeki (ESO), her biri 8 metre ayna çaplı, tek tek ya da takım halinde görüntü alabilen dört teleskoptan oluşan “Çok büyük Teleskop” un (Very Large Telescope – VLT) keskin çözünürlük gücüne gerek olmuş.

En üstteki fotoğrafta sağda görülen pembe yapı  (NGC 2014), yeni oluşmuş sıcak ve parlak yıldızlardan yayılan şiddetli morötesi ışınımla genişleyen ve parıldayan bir gaz bulutu. Şiddetli ışınım, buluttaki hidrojen atomlarının elektronlarını yitirmelerine (iyonlaşmasına) neden olarak parıldamasını sağlıyor.

Soldaki mavi yapıysa (NGC 2020) bir yalnız devin eseri. Güneşimizden çok daha büyük kütleli , dolayısıyla çok daha sıcak ve çok daha kısa ömürlü bir yıldızın, güçlü “rüzgarıyla” çevredeki gazı iterek, ısınmasına ve iyonlaşarak ışımasına yol açtığı bir küre. ( Görülebilen [optik] dahil çeşitli dalgaboylarındaki ışığın bir elektromanyetik ışınım olmasına karşılık) yıldız rüzgarı, yıldızların yaşamları boyunca uzaya püskürttükleri proton, elektron gibi elektrik yüklü madde parçacıklarından oluşuyor. Fotoğrafta, yıldızın rüzgarıyla ışıyan kürenin mavi rengi, ısınan gazdaki baskın maddenin oksijen iyonları olduğunu gösteriyor.

Tabii ki çıplak gözle olsun, teleskopla olsun gökyüzündeki bu ışıldayan gazları, fotoğraflardaki muhteşem renklerle göremiyorsunuz. Bu renkler, elektromanyetik tayftaki dalga boylarına göre kodlanmış bilgisayar programlarıyla oluşturuluyor.  

REFERENCES

  • 1. ESO