#

Kanserin Tetikçisi Protein Bulundu

Bilim Dalları
Etiketler

Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Devrim Gözüaçık ve ekibi, kanserli hücrelerin mikro çevreleri ile etkileşimlerini inceledikleri çalışmada, normal doku gelişimi ve onarımındaki etkileriyle bilinen CT-1 adlı bir molekülün şaşırtıcı bir rolünü keşfettiler. Yaptıkları geniş gen taramaları ve testler sonucunda kanserden salgılanan proteinleri belirlerken, daha önce kanserle ilişkisi bilinmeyen CT-1’e rastladılar.

Prof. Dr. Devrim Gözüacik, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden tıp doktoru, École Polytechnique’ten biyokimya yüksek lisans ve Paris’teki Pasteur Enstitüsü ve Necker Çocuk Hastanesi Araştırma Merkezi’nden kanser hücre biyolojisi doktora derecesi almıştır. Daha sonra, kanser-hücre ölümü bağlantıları üzerine doktora sonrası çalışmaları yapmak üzere Weizmann Bilim Enstitüsü’ne geçti. Sabancı Üniversitesi’nde 14 yıllık akademik kariyerin ardından 2020 yılında Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne ve Koç Üniversitesi Translasyonel Tıp Araştırma Merkezi’ne (KUTTAM) Araştırma Profesörü olarak atandı. Prof. Dr. Gözüaçık, İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi, ABD New Mexico Üniversitesi’ndeki NIH destekli AIM Biyomedikal Araştırma Mükemmeliyet Merkezi Danışma Kurulu Üyesi ve New York merkezli Uluslararası Hücre Ölüm Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktadır. Ulusal ve uluslararası birçok ödül sahibidir. Kanser biyolojisi ve otofaji alanında yüksek atıf alan birçok yayının yazardır.

Tümör hücreleriyle tümör mikro çevresi arasındaki iletişimin incelendiği çalışmada kanserli hücrelerin, salgıladıkları CT-1 aracılığıyla sağlıklı dokuların ana bileşenlerinden olan fibroblastları değiştirdikleri gösterildi. CT-1’in sağlıklı fibroblastlar üzerindeki özel anten benzeri yapılara bağlandığı ve bu sayede onları kansere hizmet eden ve “kanser bağlantılı fibroblast” denilen hücrelere dönüştürdükleri ortaya çıkarıldı. Buna göre, tümör hücrelerinden gönderilen mesajlar, kanserin yakın çevresini de değiştiriyor ve kanseri destekleyici hale getiriyor. Çalışma bu köleleştirici etkinin, 2016’da Tıp ve Fizyoloji Nobel Ödülü’ne konu olan otofaji ile ilintili olduğunu da ilk kez ortaya koyuyor. Çalışmada CT-1’in otofajiyi tetiklediği, fibroblastlar içindeki bazı proteinlerin miktar ve özelliklerini düzenlediği ve kanser yakın çevresini kanser yayılımına uygun hale getirdiği gösteriliyor.

Dr. Gözüaçık ve ekibinin deneysel sistemler ve gerçek hasta dokularıyla çalışarak elde ettikleri bu keşif, ileride meme kanseri başta olmak üzere birçok kanser türünde teşhis ve tedavi açısından pek çok ezberi bozabilecek değerde. CT-1’in komşu hücrelerle etkileşim ve kanser mikro çevresi üzerine etkilerinin, özellikle kanser hücrelerinin yayılma ve uzak metastazlar yapmaları için önemli olduğunu gören araştırmacılar, buluşlarını etik kurul onaylı hasta dokularında da teyit etmişler. Böylece CT-1 faktörü yüksek olan hastaların lenf düğümü metastazlarının çok daha yüksek olduğunu göstermişler.

Buna ek olarak tedavi yönünden yaptıkları deneysel çalışmalarda, CT-1’i bloke eden antikorlar kullanmışlar ve bunların kanserin yayılımını ve dokulara girişini hücresel düzeyde etkilediğini göstermişler. Bu bulgular ışığında CT-1, ileride birçok kanser türünün tanısı, metastaz seyrinin belirlenmesi ve tedavisinde önemli bir rol oynayabilir.

Çalışma hakkında daha fazla bilgi için aşağıdaki yayını inceleyebilirsiniz:

Yunus Akkoç vd., Autophagy 2022. doi: 10.1080/15548627.2022.2090693.