
Depremden Sonra ya da Bir Sonrakinden Önce
Koç Üniversitesi Araştırmacıları Deprem Çalışmalarında Kararlı
6 Şubat 2023! Yüz yılın en büyük doğal afetlerden birini yaşadık. Bir kez daha hem insanlık hem de doğa yıkıldı; on binlerce insanımızı yitirdik, yüz binlercesi yaralandı, milyarlarca maddi kayıp oluştu, tarihi ve kültürel mirasımızın önemli bir kısmı yok oldu. Aradan yaklaşık 3 ay geçti, bir yandan yavaş yavaş yaralar sarılmaya çalışılırken bir yandan da hem depremden zarar görenlere destek olabilecek hem de olası depremlerin yıkıcı etkisini azaltmaya yönelik çalışmalar tasarlanıyor, hayata geçirilmeye çalışılıyor.
Gönüllü yurttaşlarımızın ve sivil toplum örgütlerinin olağan üstü destek çalışmalarının yanı sıra, birçok kamu kurum ve kuruluşu da kendi uzmanlıkları doğrultusunda yararlı olabilecek projeler üretmeye başladı. Koç Üniversitesi de tüm birimleriyle meseleyi sahiplenen ve var gücüyle üstüne giden kurumlardan. Üniversite bünyesinde tıptan hemşireliğe, mühendislik ve fen bilimlerinden, sosyal bilimlere kadar hemen her fakülteden her bölümden araştırmacılar bireysel olarak ve birlikte birçok proje tasarlıyor. Henüz hepsi hayata geçirilemedi belki ama, güzel işbirliklerine, disiplinlerarası çalışmalara doğru sağlam adımlar atılıyor. TÜBİTAK BİÇABA Programı kapsamında depremden etkilenen öğrencilerle birlikte yürütülen projelerin yanı sıra bağımsız olarak da çok sayıda proje hayat bulmak üzere.
Destek Çalışmaları
Büyük afetler sonrasında ilk anda vatandaşlar, kamu güçleri, sivil toplum örgütleri ve yabancı ülkelerden gelen ekipler öncelikle arama-kurtarma, sağlık hizmetleri, beslenme ve barınma gibi temel gereksinmeleri karşılamak üzere işe koyulurlar. Koç Üniversitesi de arama-kurtarma ve maddi destek sağlamak üzere başlattığı onlarca çalışmanın yanı sıra Tıp Fakültesi’nden öğretim üyelerini deprem bölgesine gönderdi. Dahili Tıp Bilimleri Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Coşkun Yorulmaz, Dr. Öğr. Görevlisi Arda Akay ve Arş. Gör. Dr. Laçin Lal Çakır adli kimliklendirme ve otopsi işlemleri için Antakya Narlıca’da oluşturulan toplu mezar bölgesinde çalışmalar yaptılar. Kimliklendirme, DNA örnekleri toplama, kodlama ve DNA bankası oluşturma, gerekli durumlarda otopsi gibi faaliyetler yürüttüler. Hemşirelik Fakültesi tarafındansa, Terapötik Oyun Temelli Hijyen ve Uyku Etkinliklerinin Deprem Bölgesinde Yaşayan Çocukların Uyku Bozukluğuna ve Hijyen Davranışlarına Etkisi Projesi üzerinde çalışılıyor.
Yine Hemşirelik Fakültesi Öğretim Üyelerince Deprem Bölgesinde Yaşayan Okul Çağı Çocuklarına Oyun ve İnteraktif Yöntemlerle Verilen İlk Yardım Eğitiminin Çocukların Acil Durumlarla Başa Çıkma ve Bilgi Düzeyine Etkisi projesi hazırlanıyor.
Yurtdışından insani yardım ve sağlık operasyonları alanlarında çalışan pek çok araştırmacı ve Koç Üniversitesi Öğretim Üyelerinin katılımı ile oluşturulan İnsani Yardım ve Sağlık Operasyonları Araştırma Grubu (İYSO) (National Working Group- TR- Humanitarian and Health Operations and Sustainability-TR-HOPES) ise, Kahramanmaraş depremi sonrasında disiplinlerarası bir özellik kazandı ve endüstri mühendisliği, operasyonel yönetim, simülasyon, halk sağlığı, ekonomi, sağlık bilimleri ve tıp alanlarından gelen yaklaşık 50-55 araştırmacıya ulaştı. Ayrıca KUISCID (Koç Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Araştırma Merkezi) bölgedeki olası salgın ve enfeksiyonlarla mücadele etmek üzere hazırlıklara başladı ve VKV Sağlık Kuruluşları ile işbirliği içerisinde bölgedeki faaliyetlerini sürdürüyor.
Müdahale ve İyileştirme
İlk etapta destek çalışmaları başlatıldıktan sonra hemen ardından hem mevcut depremin hasarını en aza indirgemek hem de olası depremlerin olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla birçok proje fikri geliştirildi.
Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Sibel Salman AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürlüğü çatısı altında bilim inşalarından oluşan lojistik grubunun koordinatörü oldu. Grup geçici barınma konusunda çalışacak; konteyner kentler için malzeme ve hizmet tedariki planlanacak. Ülke çapındaki büyük nüfus hareketliliğinin takibi ve bu yeni kurulacak kentlere yerleşim planları yapılacak. Bütün bunları öncelikle ihtiyaçların ve hedeflerin doğru olarak belirleneceği matematiksel modeller yardımıyla oluşturacakları algoritmalarla yapacaklar.
Kimya ve Biyoloji Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Erdal Aydın ise “Afet Sonrası Acil Elektrik İhtiyacının Merkezi Olmayan Mobil (Yenilenebilir) Enerji Sistemleri ile Karşılanmasının Stokastik Programlama ile Planlanması” projesi üzerinde çalışıyor. Buradaki amaç, mobil yenilenebilir ve konvansiyonel enerji sistem ağlarını ve bileşenlerini, belirsizlik altında en iyilenmiş şekilde tasarlamayı ve planlamayı araştırmak. Bu ağlar, olası bir deprem sırasında otomatik olarak ulusal elektrik şebekesinden çıkıp, lokal şekilde depremden en çok zarar gören yerlerde acil elektrik ihtiyacını sağlayacak. Bu elektrik genel olarak arama kurtarma, ısınma, yemek pişirme, gerekirse deniz suyundan içecek suyu üretme gibi konularda gerekli olacaktır. Deprem olmasa da, lokal elektrik ihtiyacını kullanmakta faydalı olabilirler.
Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Barış Yıldız AFET sonrası araç trafiği yönetimi projesinde, Prof. Dr. Sibel Salman ve Carnegie Mellon’dan Prof. Dr. Shridar Tayur ile beraber çalışıyor. Bu projede, afet anında ilk yardım ve arama kurtarma ekiplerinin ulaşmaları gereken noktalara afet sonrası oluşan yoğun trafikten etkilenmeden varabilmelerini, afetzedelerin ise ulaşmak istedikleri yerlere (hastane, okul, yakınlarının evleri gibi) en kısa zamanda varabilmelerini sağlayabilecek şekilde yol ağının ve trafiğin yönetilmesi üzerine çalışıyorlar. Bu karmaşık problemin çözümü içinse, kuantum bilgisayarların sunduğu yeni fırsatlardan yararlanan yeni yöntemler üzerinde yoğunlaşıyorlar. Bu kapsamda İstanbul Avcılar için gerçek veriye dayalı örnek bir uygulama üzerinde çalışmalarımı devam ediyor. Dr. Öğr. Üyesi Barış Yıldız, TED Üniversitesi bünyesinde yürüyen ODTÜ ve Koç Üniversitesi’nin de araştırmacı olarak destek verdiği afet sonrası araç trafiği yönetimi konusunda bir TÜBİTAK projesinde de görevli. Bu projede olası İstanbul depremi sonrasında oluşabilecek ikincil bir felaket olarak tsunami için İstanbul’da bazı bölgeler için tahliye planları çalışılıyor. Tsunamiden etkilenecek bölgelerdeki vatandaşların yaya ve araçlı olarak dikey sığınaklara ve güvenli bölgelere tahliye edilmesi için yaürütülen çalışmada; konum tabanlı dinamik risk seviyelerinin belirlenmesi, afet sonrası insan davranışlarının ve karar alma mekanizmalarının incelenmesi ve bu veriler ışığında riski en aza indirecek şekilde dikey sığınak yerlerinin seçilmesi ve vatandaşların hangi dikey sığınak ve güvenli bölgeye sevk edileceğinin belirlenmesi ve bu tahliye için yaya ve araçlı olarak hangi rotların izlenmesi gerektiği sorularının cevapları aranıyor.
Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Barış Akgün “Deprem sonrası hasar/etki dağılım tahmini” ve “Rassal ortamda pekiştirmeli öğrenme ile kaynak dağıtımı ve afet sonrası uygulamaları”nı hayata geçirebilecek projeler üzerinde çalışıyor. Burada amaç bir deprem hasar tahmini verip, çok hızlı bir şekilde yardım kaynağı dağıtımı hesaplamayı öğrenmek.
Koç Üniversitesi KARMA Lab iki proje ile depremden etkilenenlere destek olmak için çalışıyor: 6 Şubat Hafızası projesi ile herkesin kolayca erişebileceği bir platformda 6 Şubat 2023 itibarıyla toplum olarak yaşadığımız hüznü ve kayıpları geleceğe aktarmayı ve unutulmaz kılmayı amaçladığı portalı hayata geçirdi. KARMA Lab ayrıca ana amacı online bir platform üzerinden isteyen herkesin sivil katılım ve yardımlaşma adına katkıda bulunabileceği bir araç olabilmek olan Aktif.org’u deprem bölgesindeki ihtiyaçlar, faaliyet gösteren STK’lar ve projeleri görünür hale getirmek ve daha etkili şekilde koordinasyon için çalışır hale getiriyor.
Etki Değerlendirme
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden Prof. Dr. Kamil Yılmaz “6 şubat 2023 Kahramanmaraş Depremlerinin Ekonomik Etkisi” adıyla hazırladığı değerlendirme yazısı ve Prof. Dr. Selva Demiralp de BBC Türkçe ve İstanbul Politik Araştırmalar Enstitüsü (İstanPol) için hazırladığı ve “Depremin Servet Birikimi Üzerinde Yarattığı Kayıp ve Ekonomik Büyüme Üzerine Etkileri”ne değindiği iki makale ile depremin yarattığı ekonomik etkilere ışık tuttu.
Koç Üniversitesi Sosyal Etki Formu (KUSIF) ise kurucu üyesi olduğu Türkiye Sosyal Girşimcilik Ağı (TSGA) altında, Türkiye’deki sosyal girişimciliği destekleyen kurumları, afet sonrası bir araya getirmeyi amaçladığı Sosyal Girişim Destek Kuruluşları Koordinasyon Toplantılarında 15 günde bir, bir araya getiriyor.
Bunlar Koç Üniversitesi bünyesinde gerçekleştirilen ya da tasarlanan projelerden yalnızca bazıları. Tüm çalışanlarıyla ve öğrencileriyle bütün üniversitelerimizin bu derin yıkımın etkilerini bir nebze olsun azaltacak ve olası afetlerden daha az zarar görmemizi sağlayacak çok parlak fikirler ve projeler geliştirdiklerini biliyoruz. Bilimin ışığı ve rehberliğinde bu sorunla başaçıkabileceğimize inancımız büyük.
Koç Üniversitesi bünyesinde yapılan ve yapılması planlanan çalışma ve araştırmalarla ilgili ayrıntılı bilgi için https://www.ku.edu.tr/deprem-bilgilendirme/ adresini ziyaret edebilirsiniz.