Psi-Q’unuzu biliyor musunuz?
Liverpool Üniversitesi’nden Psikolog Ben Ambridge, “Yaymaya değer fikirler”sloganıyla yayınlanan TED (Teknoloji-Eğlence-Dizayn) konferanslar dizisinde Kasım ayında yaptığı konuşmada psikolojiyle ilgili yanlış bildiklerimizi anlattı, zihnimizin tozunu aldı. “Psikoloji zekânızı” ölçmek için okumaya devam edin!
Yanlış varsayım #1. “Kadınlar Venüs’ten, erkekler Mars’tan geliyor.”
Doğrusu: Günümüzde, cinsiyet farklılıkları her ne kadar abartılsa da, araştırmalar iki cinsiyet arasında düşünüldüğü kadar ciddi bir fark olmadığını gösteriyor. Ambridge, psikologların, erkeklerin genel olarak harita okuma gibi uzaysal farkındalık gerektiren alanlarda, kadınlarınsa dilbilgisinde daha iyi olduklarını savunduklarını söylüyor. Fakat, iki cinsiyetin performans grafiğine ayrı ayrı bakıldığında, performans düzeyleri birbirleriyle o kadar örtüşüyor ki, ortaya önemli bir fark çıkmıyor. Yani, kadınların ve erkeklerin aynı gezegenden geldiklerine dair bir şüphe yok.
Yanlış varsayım #2. “Rorschach testine göre tam bir psikopatmışım.”
Doğrusu: “İnsanların kişilikleriyle ilgili tanı konmasında Rorschach inkblot (mürekkep lekesi) testlerinin hiçbir geçerliliği yok.” Rorschach testlerinin kullanıldığı bir araştırmada, testin gayet sağlıklı olan katılımcıların altıda birine hatalı olarak şizofreni tanısının konulmasına sebep olduğu görüldü. Ayrıca, Dr. Ambridge’in anlattıklarına göre, bu testler artık günümüz psikologları tarafından da kullanılmıyor.
Yanlış varsayım #3. “Dediklerine göre, yeni bir şey öğrenirken görsel yönümü daha fazla kullanıyormuşum.”
Doğrusu: İster görsel yönünüz güçlü olsun, ister duyusal yönünüz, bilimsel araştırmalar, ne kadar bilgiyi aklımızda tutabildiğimiz söz konusu olduğunda, öğrenme şekillerinin etkili olmadığını gösteriyor. Eğer size sunulan bir materyali daha iyi öğrenmek istiyorsanız, notlarınızı o materyalin konusuna göre almanızı tavsiye edebiliriz. Örneğin, matematik becerilerinizi pekiştirmek için kendinizi grafik çizmeye zorlamak yerine, sayılarla arkadaşlık kurup, analitik yönünüze odaklanabilirsiniz.
Yanlış varsayım #4. “Çok çalışırsam her sınavı geçebilirim.”
Doğrusu: Hayatta ilerlemek için çok çalışmamız gerektiği kesinlikle doğru; ancak, başarımızı etkileyen başka bir faktör daha var: genlerimiz. Tek ve çift yumurta ikizlerinin GCSE (İngiltere’de lise çağındaki gençlere uygulanan seviye tespit sınavı) sonuçlarını incelemek için yapılan bir araştırmaya göre, sonuçlarda gözlemlenen farklılıkların %58’i genlerle ilintili. Sınavlardan düşük not aldıysanız sadece kendinizi suçlamayın!
Yanlış varsayım #5. “Sağ beyinliler daha yaratıcıymış.”
Doğrusu: İşlerimizi, beynimizin sadece sağ ya da sol yarım küresine bağlı olarak yapmıyoruz. Ambridge, bu algının popülerlik kazanmasına yol açan şeyin iki elini de aynı ustalıkla kullanabilen insanlardan (ambidekströzler) kaynaklandığı kanısında. Şöyle ki, vücudumuzun sol tarafını, beynimizin sağ yarım küresi, sağ tarafını da, beynimizin sol yarım küresi yönetiyor. Dr. Ambridge, ambidekströzlerin beyinlerinde, iki yarım küre arasında yoğun bir iletişim olduğunu, dolasıyla da, tek eli baskın olanlara nazaran, iki elini de kullanabilenlerin daha yaratıcı olduklarını söylüyor. Bu kişilerin de solak nüfus içinde yaygın olmaları, sağ beynin yaratıcılıkla ilişkilendirilmesine neden olmuştur.
Yanlış varsayım #6. “Beynimizin sadece yüzde 10’unu kullanıyoruz.”
Doğrusu: Çok basit bir iş yapıyor olsak dahi beynimizin hepsini kullanırız.
Yanlış varsayım #7. “Çalışırken Mozart dinlersen, sınavda başarılı olabilirsin.”
Doğrusu: Mozart dinlemek ne insanların zekâsını kuvvetlendiriyor ne de I.Q.’larını yükseltiyor. Bir araştırmaya göre, Mozart dinlemek yerine Stephen King’in hikâyeleri bile I.Q.’yu yükseltebiliyor. Ancak, bu bulgu, Stephen King’in hikâyelerini dinlediğinizde daha yüksek I.Q.’nuz olacağı anlamına gelmiyor. I.Q.’nun kısa süreli yükselişinde asıl neden, hoşlandığınız herhangi bir müzik parçasını ya da hikâyeyi gireceğiniz testten önce dinlemek.
Yanlış varsayım #8. “Kadınlar 'serseri' erkeklerden hoşlanırlarmış.”
Doğrusu: Bilinenin aksine, geldiğimiz kültürümüz, beyaz atlı prensimizde (veya prensesimizde) olmasını istediğimiz özellikleri etkilemiyor. 32 ayrı kültürden insanın katıldığı araştırmada, erkeklerin hangi kültürden gelirlerse gelsinler, dış görünüşe çok önem verdikleri, kadınların ise hırslı ve maddi olarak güvenebilecekleri erkekleri tercih ettikleri gözlemlendi.
Yanlış varsayım #9. “Bu oyuncunun da her attığı basket oluyor, hiçbir topu kaçırmıyor!”
Doğrusu: Bir basketbol maçına gittiyseniz, mutlaka hiçbir basketi “kaçırmayan”, attığı her basketle sayı yapan bir oyuncuyla muhakkak karşılaşmışsınızdır. Aslında, bu sporcuların attıkları ve atamadıkları basketler istatistiksel olarak incelendiğinde, ortaya ortalama bir sonuç çıkıyor. Fakat, beynimiz rastgele art arda olan şeylere anlam yüklemeyi sevdiği için, bize bu tip oyuncular hiç kaçırmıyormuş gibi görünüyorlar. Ayrıca, bizler de onların takımını tutuyorsak, kaçırmalarını tabi ki de istemiyoruz ve beynimizin oyununa kanıyoruz. Kısacası, art arda atılan basketler, oyuncuların o gün “formda” olduğunu kanıtlayamaz.
Yanlış varsayım #10. “Bak gör şimdi, vücut dilinden yalan mı yoksa doğru mu söylüyor anlayacağız.”
Doğrusu: Çoğu psikolojik araştırma gösteriyor ki, yaptığımız tahminler şans eseri doğru çıkıyor olabilir; ama hiç kimse (polisler ve dedektifler dahil) vücut dilini okumakta uzman değil.
Görüldüğü gibi, yukarıda bahsedilen yanlış varsayımların hepsi, psikolojinin ne kadar önemli bir bilim dalı olduğunun açık birer göstergesi. Eğer insanları daha iyi anlamak istiyorsak, sadece aklımıza değil, bilimsel yöntemlerle yapılan çalışmalara güvenmeli ve bilimin gücünü göz ardı etmemeliyiz.
REFERENCES
- 1. http://www.ted.com/talks/ben_ambridge_10_myths_about_psychology_debunked#t-867646 , Kasım 2014