#

ET Nerede

Bilim Dalları

Gökadamız Samanyolu büyük bir yer. Son bulgulara göre 400 milyar kadar yıldız, çok daha fazla da gezegen içeriyor . Bu durumda bazı gökbilimciler Samanyolu’ndaki  ileri uygarlıkların sayısının 10.000’den az olmayacağını düşünüyorlar. Amerikalı bir matematikçinin hesaplarına göre de, (eğer varsa) uzayda böyle bir uygarlığın bizi çoktan bulması lazımdı.

Bulgularını Boston’daki Amerika Matematik Derneği’nde açıklayan  Florida Gulf Coast Üniversitesi’nden Thomas Hair’in vardığı sonuç: “Ya tek başınayız ya da onlar orada; ama bizimle işleri yok!”

Hair, hesabını bir toplumun gezegeninden başka bir yıldıza seyahat için gerekli kaynak ve teknolojiyi edinmek için gereken zamanla ilgili tahmini üzerine kurmuş. Işık hızının yüzde biri (yani saniyede 3000 km) gibi görece “yavaş” bir hızla yolculuk yaptıkları varsayılırsa, uzaylılar en yakınlarındaki yıldıza yaklaşık 500 yıl içinde ulaşacaklar: Orada da yeni gemiler inşa edip yeniden yola koyulmak için bir beşyüz yıl daha ve böyle uzayıp gidecek. Matematikçinin hesaplarına göre en eski yıldızların çevresindeki gezegenlerden yola çıkan uzaylıların, aradan geçen milyarlarca yıl içinde bize çoktan ulaşmaları gerekirdi. Ama ortada görünmüyorlar.

Hair,“Ya bize uğramadan geçip gittiler ya da kendi yıldız sistemlerinin çevresinden uzaklaşmadılar, öylece düşünüp duruyorlar.” diyor. Matematikçiye göre gökadalararası sosyal medyada hesabımızın bulunmamasının çeşitli olası nedenleri arasında en önemlisi, belki de uzaylıların gereksinim duyduğu birşeye sahip olmamamız . “Eski uygarlıklar büyük olasılıkla biyolojik değiller ve Dünyamız gibi bir yere gereksinim duymuyorlar. Buraya gelip suyumuzu çalmaları gerekmiyor.  Eğer istiyorlarsa Güneş Sistemi’nin dış bölgelerinde bol bol (donmuş) su var. Üstelik dış gezegenlerin aylarında (ve Kuiper Kuşağı ile Oort Bulutu’nda) fazla kütleçekimi de yok, istediklerini istedikleri kadar alabilirler. Bir de şu olasılık var: Günümüz uzaylıları, çok önceden çizilmiş ve hiçbiri Dünya’dan geçmeyen rotaları izliyor olabilirler.”

NASA’nın, uzak yıldızlar çevresindeki gezegenleri gözleyen Kepler gibi uzay teleskoplarına işaret eden Hair’e göre, eğer varsa, bir Dünya dışı ileri uygarlığın bizim varlığımızdan haberdar olmaması imkansız. “Eğer yaklaşık beş milyar yaşındaki bir gezegen üzerinde yaşayan insanlar Kepler gibi bir teknolojiye sahipse,  10 milyon yıl kadar ilave bir deneyime sahip bir yabancı uygarlık, bizden çok daha ileri olacaktır. Ve hiç kuşkum yok ki bu gezegenin üzerinde yaşam olduğunu fark edeceklerdir. Yalnızca atmosferimizdeki CFC (buzdolaplarımızı soğutan  ve ozon tabakasını tahrip eden kloroflorokarbon gazı) bile bizi ele vermeye yeter.”

Öte yandan Minnesota Üniversitesi fizikçilerinden Woods Halley, Dünya’da yaşamın nasıl başladığını yeterince bilemediğimiz için, gözümüzün içine bakıyor olsa bile bir Dünya dışı yaşam formunu tanıyamayacağımız görüşünde.

“Sanırım üç olasılık var” diyor: “Bir: Yaşam ender ortaya çıkan bir şeydir; ve ben bunun güçlü bir ihtimal olduğunu düşünüyorum. İki: Yaşam garip birşeydir ve rastladığınız her seferinde bir önce tanıdığınızdan farklıdır. Üç: Yaşam yeknesaktır: Bulacağınız, Dünya’dakinden çok farklı olmayacaktır ve bu yaşamı bulabilmek yalnızca teknik bir sorundan ibaret olacaktır” Ardından ekliyor: Her üçünün de mümkün olabileceğini düşünüyorum. Ancak belirtiler birinci seçeneği destekler görünüyor. Biz enderiz!”

REFERENCES

  • 1. “Huge telescope will struggle to find extraterrestrial life”, physicsworld.com, 13 Temmuz 2010
  • 2. “What’s Taking E.T. So Long to Find Us?”, Discovery News