
Hoşça Kal Cassini, Seninle Tanışmış mıydık?
“Tarihteki en başarılı uzay görevi” olarak adlandırılan Cassini, geçtiğimiz hafta Amerikan Havaclılık ve Uzay Dairesi’nin (NASA) Twitter’da kullandığı ifadeyle “Artık üzerinde çalıştığı gezegenin bir parçası oldu.”
Bilim insanlarının talimatıyla Satürn’ün atmosferinde parçalanan uzay mekiği ya yakıtı bittiği için uzayda başıboş bir biçimde sürüklenecek ya da en yakın görüntüyü almak için jet hızıyla hareket eden halkalara dalış yapacaktı.
20 yıllık ömrünün 13 yılı boyunca Satürn’ün uydusu Titan’ın kütle çekimiyle manevra yapan Cassini, 15 Eylül Cuma günü saatte 122 bin km hızla gezegenin halkalarına çarparak yanmadan önce 22 dalış daha yaptı ve topladığı bütün bilgileri son ana kadar Dünya’ya gönderdi.
Adını İtalyan gökbilimci Giovanni Cassini’den alan ve Dış Güneş Sistemi’ndeki bir noktaya ilk kez iniş yapan Huygens’in, Satürn’ün uydusu Titan’la ilgili baş döndüren keşiflerini sürdürmek için 1982’de, NASA, ESA ve ASI’nin ortak projesi olarak başlayan Cassini, ardında bir bilim mirası bırakmış oldu.
Bu miras neden mi önemli?
Başta Satürn’ün uyduları Enceladus ve Titan’ın keşifleri, Güneş Sistemi’nin ötesinde potansiyel olarak yaşanabilecek gezegen ve uyduların keşfi olarak kabul edildikleri için.
Enceladus yaşama uygun
Cassini, Enceladus’un tuz ve basit organik molekülleri içeren bir sıvı halde su okyanusu barındırdığını, hatta kutup bölgesinden uzaya su buharı fışkırttığını kanıtladı. Bugün Enceladus’un Dünya ötesinde günümüz koşullarında bir yaşam olanağı aramak için en umut verici yerlerden biri olduğunu Cassini sayesinde biliyoruz.
Yani Güneş’e Dünya’dan 10 kat uzakta bile yaşanabilir okyanuslar olabilir çünkü Enceladus’un buz tabakasının altındaki okyanusun tabanında sıcak hidrotermal bacalar ve bunlar tarafından beslenen mikroorganizmalar var.
Egzotik Titan
Satürn’ün ikinci en büyük uydusu Titan’ın da kalın, buz tabakasının prebiyotik kimyasallarla dolu bir atmosfer, küresel bir okyanus ve egzotik bir yaşam formuna elverişli hidrokarbon denizler barındırdığını Cassini sayesinde öğrendik.
Cassini, Güneş’e Dünya’dan 10 kat daha uzak ve soğuk olsa da, Güneş Sistemi’nde, yüzeyinde “hidrolojik” döngüye ve sabit sıvıya sahip olan tek uydunun Titan olduğunu gösterdi; tek ufak fark, su yerine metan yağmurlarının yağması.
Tıpkı yeryüzü
Sıvı halde hidrokarbonlar Titan’a da tıpkı dünya gibi derin kanyonlar, kollara ayrılan nehirler, volkanik tümsekler, rüzgârla biçim almış kumullar, aşırı şiddetli seller, buzul kayalar ve yuvarlak çakıl taşlarıyla şekil vermiş. Titan, milyarlarca yıl önce Dünya’da yaşamın başlamasına yol açan organik kimyanın gelişimini gözlemlemek için müthiş bir fırsat sundu.
Bir zaman makinesi
Cassini aynı zamanda bir zaman makinesiydi. Halkalar gezegenlerin nasıl oluştuğuna ışık tutan birer doğal laboratuvar oldu. Uzaydaki nesnelerin nasıl birbirine kenetlendiğini ve birbirlerinden nasıl koptuklarını gösterdi.
Cassini’nin son görevi, gezegenin iç yapısı ve halkaların kütlesi hakkındaki verileri, oluşumları ve gelişimleri benzersiz bir veri sağladı. Örneğin bu verilerden biri, uydulardan Phoebe’nin uzunca bir süre önce Neptün’ün ötesinden Satürn’ün yerçekimine kapılarak Dış Güneş Sistemi’nden geldiğini onayladı.
Cassini, önceden tanımadığımız Satürn uydularını tanımamıza hatta onlara lakaplar takmamıza da yardımcı oldu. Örneğin, iki renkli Iapetus, ölüm yıldızı Mimas, sünger yüzlü Hyperion, uçan tava Atlas, patates Prometeus ve makarnamsı Pan…
Görevi neden tamamladı?
Yakıtı biten Cassini’nin, operatörlerinin kontrolünden çıkması kaçınılmazdı. Operasyonu yönetenler, Enceladus ve Titan’da yaşam belirtileri tespit ettikten sonra olası bir çarpışmayla bu uyduları kirletmesinden çekinerek uzay mekiğini imha etmeyi seçti.
Cassini bugün Satürn’ün bir parçası haline geldi ama Satürn’ün yerçekimi ve manyetik alanlarının detaylı haritaları, dönüş hızının gizemi, halkaların içeriği ve oluşumlarının nedeni ve uydularının yakın çekimlerini içeren binlerce veri, bilim insanlarını onlarca yıl meşgul edecek.
Sayılarla Cassini
Uzaya gönderildiğinde takvim 15 Ekim’i, ölüm dalışı yaptığı sırada ise 15 Eylül’ü gösteriyordu. 20 yıllık uzay macerasına neler sığdırabildiğine bir bakalım.
*Gönderdiği tek bir sinyal Dünya’ya en erken1 saat 23 dakikada ulaşabiliyordu
*Toplamda 3,4 milyar km kat etti
*7 yılını Güneş Sistemi’nde, 13 yılını ise Satürn’ün çevresinde geçirdi
*Toplamda 1 Satürn yılının yarısı yani 29 yıl gözlem yaptı
*Dünya’ya 453.043 görsel gönderdi
*Kamerasının görüntü kalitesi 1 megapikseldi
*635 GB hacminde veri topladı
*3 bin 948 bilimsel makaleye esin kaynağı oldu
*Satürn’ün 62 uydusundan 6’sını o keşfetti, 24’ünü ziyaret etti
*Enceladus ve Titan adlı uyduların kabukları altında 2 okyanus ve yaşam olasılığı saptadı
*5 bin bilim insanı istihdam etti
*Yakıtı bittiği için Satürn’ün halkaları arasına daldığında hızı saatte 120 bin km’ydi
*Satürn’e 1900 km kadar yaklaştı
*Gönderdiği son görselle, çarpışma arasında 14 saat vardı
*Parçalarına ayrılması 2 dakika sürdü
*5 bin 712 kg’lık uzay mekiği, 3 bin 587 kg ağırlığında yakıt taşıdı
*Yüksekliği 6,7 m, eni 4 m’ydi
*Operasyonu 27 ülke tarafından yürütüldü 3,27 milyar dolara mal oldu. Bunun 66$’lık kısmı Avrupalı ortaklara aitti.
REFERENCES
- 1. https://solarsystem.nasa.gov/missions/cassini/facts
- 2. https://www.space.com/38164-cassini-saturn-by-the-numbers.html
- 3. https://saturn.jpl.nasa.gov/mission/grand-finale/overview/
- 4. http://www.businessinsider.com/cassini-death-grand-finale-reason-2017-4
- 5. https://saturn.jpl.nasa.gov/galleries/graphics/
- 6. https://saturn.jpl.nasa.gov/mission/grand-finale/why-cassini-matters/