#

Uzay Anemisi

Bilim Dalları
Etiketler

Dünya yüzeyinde yaşamak üzere evrimleşmiş insan vücudunun uzay yolculuklarından nasıl etkilendiği bir süredir araştırılan bir konu.

Türümüz gezegenimizin ötesinde uzun süreler geçirmeye başladığından beri, araştırmacılar astronotlar arasında dikkat çekici bir kırmızı kan hücresi kaybı fark ettiler.

Bu fenomene “uzay anemisi” adı verildi ve yakın zamana kadar detayları bir gizemdi. Bazı uzmanlar, uzay anemisinin yalnızca kısa vadeli bir fenomen olduğunu savundu. Mikro yerçekimi altında vücudumuzdaki sıvı değişikliklerinden kaynaklı, geçici bir bedel olarak görüldü.

Ancak yeni bir çalışma, daha yıkıcı ve kalıcı bir mekanizmaya işaret ediyor.

Bu çalışmadan önce, uzay anemisinin, astronotların uzaya ilk çıktıklarında yerçekiminin azlığının etkisiyle vücutlarındaki sıvıların bedenlerinin üst kısmına doğru yer değiştirmesine karşı vücudun hızlı bir adaptasyonu olduğu düşünülüyordu. Astronotlar bu şekilde kan damarlarındaki sıvının yüzde 10’unu kaybederler. Astronotların dengeyi sağlamak için kırmızı kan hücrelerinin yüzde 10’unu hızla yok ettiği ve uzayda geçen 10 günden sonra kırmızı kan hücresi miktarının normale döndüğü düşünülüyordu.

Bunun yerine, yeni araştırmada, kırmızı kan hücresi yıkımının, yalnızca sıvı değişimlerinden kaynaklanmadığı, uzayda olmanın birincil etkisi olduğu bulundu. Araştırmacılar bu sonucu, altı aylık uzay görevleri sırasında 14 astronotta doğrudan kırmızı kan hücresi yıkımını ölçerek gösterdiler.

Ölçümler, kan testleriyle demir ölçümü ve karbon monoksit bazlı nefes testleri ile yapıldı. Nefesle atılan her bir karbon monoksit molekülü için, kırmızı kan hücrelerinde bulunan pigmentin bir molekülü de yok edilir, bu da onu kırmızı kan hücresi kaybının oldukça uyumlu bir göstergesi yapar.

Araştırmaya katılan astronotlar, Dünya yüzeyindeyken, saniyede yaklaşık 2 milyon kırmızı kan hücresi üretiyor ve yok ediyorlardı. Ancak yörüngede geçirdikleri süre boyunca vücutları saniyede yaklaşık 3 milyon kan hücresini yok ediyordu.

Dünya’ya döndüklerinde, 13 astronottan beşi, vücudun fizyolojik ihtiyaçları için yeterli kırmızı kan hücresine sahip olmadığı durum olarak tanımlanan, klinik olarak teşhis edilebilir anemi seviyelerine ulaşmıştı.

İnişten yaklaşık üç veya dört ay sonra alyuvar seviyeleri normale döndü. Ancak uzay uçuşları yapıldıktan bir yıl sonra bile, astronotların vücutları, uzaya yolculuklarından öncekine kıyasla hâlâ yüzde 30 daha fazla kırmızı kan hücresi yok ediyordu.

Çalışmada, kırmızı kan hücresi üretimi ölçülmedi, ancak hiçbir astronotun önemli kırmızı kan hücresi kayıplarına rağmen ciddi anemi yaşamadığı göz önüne alındığında, vücutları uzayda normalden daha fazla kırmızı kan hücresi üretiyor olabilir.

Neyse ki, vücudunuz ağırlıksızken, yani uzayda, daha az kırmızı kan hücresine sahip olmak sorun değil. Ancak Dünya’ya ve potansiyel olarak diğer gezegenlere veya aylara inildiğinde, enerjinizi, dayanıklılığınızı ve gücünüzü etkileyen anemi, görev hedeflerini tehdit edebilir.

Uzay yolculuğunun kırmızı kan hücresi yıkımını artırdığı keşfinin birkaç anlamı var. İlk olarak, anemiden etkilenen mevcut kan veya sağlık koşulları için astronotların veya uzay turistlerinin taranmadan geçirilmesini gerektirir. İkincisi, sonuçlar uzay görevi ne kadar uzun olursa, aneminin o kadar kötüleştiğini ve bunun da Ay ve Mars’a yapılacak uzun görevleri etkileyebileceğini gösteriyor. Üçüncüsü, artan kırmızı kan hücresi üretimi, astronotlar için uyarlanmış yeni bir diyet gerektirir. Son olarak da, vücudun bu yüksek yıkım ve kırmızı kan hücresi üretimini ne kadar sürdürebileceği belirsizdir.

REFERENCES

  • 1. https://phys.org/news/2022-01-space-red-blood-cells.html
  • 2. https://www.sciencealert.com/space-anemia-is-real-and-scientists-just-worked-out-why