#

Saçlardaki Menü

Bilim Dalları
Etiketler

Yediğiniz yemekten saç çıkması, kimileri için epey iştah kaçırıcı olabilir. Fakat aslında akşam yemeğimizle saçımız arasında pek de fark yok. Saç, yediğimiz şeylerdeki amino asitlerden oluşan ve bu gıdaların içindeki proteinlerin kimyasal izlerini taşıyan bir damga. Hem de öyle kesin bir şekilde ki, vejetaryen burger mi seversiniz, yoksa pastırmalı çift köfteli dana burger mi, saç örneklerinden bunu bile öğrenmek mümkün. Kısaca saçımızın her bir milimetresi, beslenme şeklimizin kaydını taşıyor.

90’lı yıllarda, memelilerin beslenme şeklini saç örneklerinden anlayıp anlayamayacağını merak eden araştırmacılar, besin maddelerindeki amino asitler parçalandıkça, bu besinlerdeki izotopların (özellikle azot ve karbon izotopları) vücuda dağıldığını tespit etmiş; saçımız dahil. Örneğin, mısırla beslenen büyükbaş hayvan tüketen bir etoburun saçında, mısır bitkisindeki karbon izotop oranına sahip aminoasitler bulunur. Daha çok sebze tüketen insanların saçında ise, bu bitkilerin içerdiği karbon izotopları takip edilebilir.

Teknik detaylar bir yana, araştırmacılar bu yöntemin daha çok sosyoekonomik uygulamalarına odaklanmış. Yani, çeşitli saç örneklerini analiz ederek, hiç tanışmadıkları bir grup insanın beslenme şekilini ve sağlık durumunu teşhis etmenin peşine düşmüşler.

Araştırmacılar, saç örneklerine nasıl ulaşabileceğini düşünmüş, ve evet, doğru tahmin ettiniz, bunun için berber ve kuaförleri ziyaret etmişler. ABD’de 65 şehirden ve 29 farklı posta kutusu adresinden, yaklaşık 700 farklı kişiye ait saç numuneleri toplamışlar. Numunenin sahibi olan bireylerin yaşı, cinsiyeti, gelir düzeyi ve sağlık durumu gibi etkenlerden tamamen bağımsız bir koleksiyon oluşturup, izotop kayıtlarını incelemeye başlamışlar. Daha önce yürütülen benzer çalışmalarda, hiç et tüketmeyen veganlar ile, et ağırlıklı beslenenler arasındaki farklar belirlenebilmiş olsa da, ABD’nin Tuz Gölü Vadisi (Salt Lake Valley) bölgesinde toplanan bu saç örnekleri, izotop farklılığının arkasında yatan sebepleri çok daha geniş bir açıdan görmeyi sağlamış.

Araştırmayı yürüten bilim insanları, ilginç sonuçlarla karşılaşmış. Her şeyin başında, tespit edilen karbon izotop oranları, numunelerin toplandığı posta kutusu bölgelerindeki yaşam pahalılığı ile paralellik göstermiş. Ayrıca, saç örneklerindeki karbon izotoplarının, farklı mahallelerdeki saç kesim ücretleriyle paralellik gösterdiği de belirlenmiş. ‘‘Saçtaki karbon izotoplarına bakarak, kişinin saç tıraşı için ne kadar ücret ödediğini belirleyebileceğimizi hiç tahmin etmemiştik’’ diyorlar.

Düşük sosyoekonomik düzey bölgelerinde yaşayan, ve et ağırlıklı beslenen kişilerin saçında, mısır benzeri izotoplara daha çok rastlanmış. Bu da, bu insanların mısırla beslenmiş hayvanlar ve yoğun besicilik yapılan tesislerden gelen et ürünlerini tükettiği anlamına geliyor. Bunlar, ABD’de daha çok orta ve düşük gelirli kitlelerin tercih ettiği gıda ürünleri.

Bunların yanı sıra, sürücü belgesi verilerine ulaşarak, numunelerin toplandığı mahallelerdeki vücut kitle endeksi eğilimlerini belirlemiş ve izotop oranlarının obezite oranlarıyla da paralellik gösterdiğini anlamış. Böylece, beslenme şekli, sosyoekonomik düzey ve sağlık arasında bağlantılar kurulmuş.

Uzmanlardan Prof. Dr. Jim Ehleringer, izotop analizinin toplum sağlığına dair riskleri değerlendirmekte kullanılabilecek bir araç olduğunu belirtiyor. ‘‘Bu ölçütler, öznel verilere veya kişilerin hafızasına dayanarak hazırlanan beslenme anketlerinden farklı olarak, bireylerin beslenme alışkanlıklarına dair uzun vadeli ve bütüncül bir yaklaşım sunuyor, farklı yaş aralıklarından insanların ve sosyoekonomik grupların beslenme tercihlerini anlamamıza olanak tanıyor.’’

REFERENCES

  • 1. https://phys.org/news/2020-08-hair-haircut.html
  • 2. https://attheu.utah.edu/uncategorized/hair-isotopes-diet/