#

Philae’den Umut Yok Gibi

Bilim Dalları

Güneş’e yaklaşırken iyimserlik de buharlaşıyor…

Geçtiğimiz kasım ayında 67P/Churyumov –Gerasimenko kuyrukluyıldızına sorunlu bir iniş yaptıktan sonra yeterli gün ışığı alamadığı için “uykuya dalan” Philae sondasının, 13 Haziran’da attığı mesajın verdiği iyimserlik, kuyrukluyıldız Güneş’e en yakın konumuna yaklaşırken yerini umutsuzluğa bırakmış görünüyor.

ESA’ya ait Rosetta uzay aracının 12 Kasım 2014’te kuyrukluyıldız üzerine bıraktığı sonda, kendisini yüzeye bastıracak motorun ve ayaklarındaki zıpkınların çalışmaması üzerine iki kez geri sıçradıktan sonra, gün ışığını büyük ölçüde perdeleyen bir kaya blokunun dibine konabilmişti. Aracın daha sonra gönderdiği fotoğrafları inceleyen ESA uzmanları, Philae’nin yukarıdaki temsili resimde görüldüğü gibi güneş panelleriyle kaplı kenarlarından biri üzerine yattığı sonucunu çıkarmışlardı.

Philae’nin, yedi ay süren sessizliğinin ardından 13 Haziran’da kuyrukluyıldız çevresinde dolanan Rosetta aracılığıyla 85 saniye süreyle irtibat kurup veri göndermesi, ESA yetkililerini yeniden çalışmaya başlayacağı yolunda umutlandırmıştı. Ardından sonda birkaç kez daha iletişim kurmaya çalışmış, ama en son 9 Temmuz’da bir sinyal gönderdikten sonra sessizliğe bürünmüştü. 

ESA teknisyenleri aracın radyo vericilerinden ikisinin ve alıcılardan birinin tümüyle devre dışı kalmış olduğunu düşünüyorlar.

67P/Churyumov-Gerasimenko’nun Güneş’e en yakın konumuna 13 Ağustos’ta gelmesi bekleniyor.

Philae, talihsiz inişinin ardından bataryaları boşalmadan önce üç güne yakın süreyle kendisine verilen görevlerin çoğunu başarıyla tamamlayarak derlediği verileri Rosetta aracılığıyla Dünya’ya iletmişti.

Bu verilerin yorumundan elde edilen sonuçlar, Science dergisinin 31 Temmuz tarihli sayısında altı makaleden oluşan özel bir bölüm halinde yayımlandı. 

Bu bilgiler arasında dikkat çeken biri, kuyrukluyıldızların “kirli kartopları” olarak tanınmalarına karşılık aslında “toz topları” olabilecekleri. Veriler, 67P/Churyumov-Gerasimenko’nun yüzeyinin su buzundan daha çok, tozla kaplı olduğunu gösteriyor. Tozun, kuyrukluyıldız Güneş’e yaklaşırken derinlerindeki buzun gaz haline gelip püskürmesiyle uzaya savrulduğu, sonra yüzeye geri yağdığı düşünülüyor. Yaklaşık 20 santim kalınlığındaki toz katmanının altında Güneş’ten gelen morötesi ışınımla yapışan toz tanelerinin oluşturduğu görece sert bir kabukla çevrelenen gövdenin büyük ölçüde boş, yani düşük yoğunlukta olduğu anlaşılıyor. 

 

REFERENCES

  • 1. “Philae’s scientific harvest may be its last”, ScienceOnline, 30 Temmuz 2015.