#

Kalecinin Kumarbaz Yanılgısından Yararlanın! Türk Bilimciden Penaltı Tüyosu

Bilim Dalları

Gerçi Dünya Kupası’na yetişmedi ama, başlamak üzere olan Şampiyonlar ve Avrupa Liglerinde top koşturacak forvet oyuncuları ünlü bir İngiliz üniversitesindeki Türk araştırmacının öğüdüne kulak verseler iyi olur: Kalecinin kumarbaz yanılgısından yararlanın!

Maç bitti, turu kim geçecek ya da kupayı kim alacak belli olmadı… İki devre uzatma da sonuçsuz… Geldik mi penaltılara… İki takımın oyuncuları kendi aralarında halka oluyor, atışları kim yapacak kararlaştırılıyor… Seçilmeyenler rahat… Onların yapacağı ceza sahası dışında el ele tutuşup beklemek… Kaleciler stresli… Belki onlardan daha fazla, penaltıcılar… Kaçırırsa rezil olmanın ötesinde takım elenirse bütün suç ona yıkılacak… Artık son hazırlıklar yapılıyor… Kaleciyle oyuncu arasında psikolojik savaşlar, ufak tefek asap bozma, konsantrasyondan düşürme taktikleri…  Nihayet hakem geliyor, elindeki topu penaltı noktasına koyuyor… Tribünlerde ve ekran başlarında nefesler tutuldu… Oyuncu topa yaklaşıyor…

İşte bundan sonrası için University College London (UCL) Bilişsel Nöroloji Enstitüsü’nden Erman Mısırlısoy’un kaleci, oyuncu ve antrenörlere öğütleri var.

Mısırlısoy ve ekip arkadaşları, Current Biology adlı bilim dergisinde yayımlanan çalışmalarında 1976’dan 2012’ye kadar tüm dünya ve Avrupa kupa finallerindeki sıralı penaltı atışlarının videolarını incelemişler.

Bulguları, penaltı atışlarının rastlantısal bir biçimde kalenin sağına ya da soluna doğru yapılması. Kalecilerin sağa ya da sola atlayışlarıysa, topun gidiş yönüyle örtüşmüyor. Bu, kalecilerin hangi tarafa atlayacakları tercihini topun gelişini izleyerek değil, daha topa vurulamadan belirlediklerini gösteriyor ki, bu da rastgele alınmış bir karar.

Ancak, kalecilerin davranışlarında rastgele olmayan, bilinçli olarak yapılan biri var: Rakip penaltıcılar topu birkaç kez üst üste bir tarafa attıklarında, bir sonraki vuruşta öteki tarafa atlamak.

Mısırlısoy bunu “kumarbaz yanılgısı” denen bir olguya bağlıyor ve yazı tura atışlarında birkaç kez tura gelmesinden sonra artık yazının gelmesi gerektiği yolundaki beklentiye benzetiyor. Oysa her atılışta paranın hangi yüzüne yatacağı rastlantıya bağlı olduğu gibi, oyuncunun topu hangi tarafa atacağı da her seferinde kaleci açısından tümüyle rastlantısal. 

Mısırlısoy’a göre rekabet oyunlarında tam rastlantısallık üzerine kurulu stratejiler, en başarılı olanlar. UCL araştırmacısı, örneğin, kalecinin bu kurala aldırmayarak kumarbaz yanılgısı sergilediğini bilen bir oyuncunun, kalecinin bu kez hangi tarafa atlayacağını tahmin ederek avantaj sağlayacağını ve topu ters köşeye nişanlayarak golünü atabileceğine işaret ediyor. Araştırmacı, penaltı kullananların kalecilerin bu eğiliminden yararlanamamalarını hayretle karşıladığını belirtiyor.

Çalışmanın danışman/yazarı Prof Patrick Haggard’a göre, kalecilerin kumardan zararsız çıkabilmeleri bazı nedenlere bağlanabilir. “Bir olasılık, penaltıların maçlarda görece seyrek olması yüzünden.  Ancak, psikolojik açıdan daha ilginç olan bir olasılık: Seri penaltı atışlarının (sonucu tayin için yapılan), kalecinin her penaltıda başka bir oyuncuyla karşı karşıya kalması.  Penaltıyı kullanan oyuncularsa, muazzam bir baskı altında bulunuyorlar ve tek düşünceleri sıra kendilerine gelince ne yapacakları oluyor. Dolayısıyla oyuncular kendilerinden önceki atışlarda topun gittiği tarafı hafızalarına kaydedip, kalecinin kendi şutlarında ne tarafa atlayacağını tahmin edemiyorlar.

Mısırlısoy, aslında bunun eğitiminin verilebileceği görüşünde. “Belki futbol antrenörleri kumarbaz yanılgısı olgusunu çalışıp penaltıcılarını gelecek Dünya Kupası için hazırlayabilirler, kaleciler de niyetlerini daha iyi saklamayı öğrenebilirler.”

REFERENCES

  • 1. “Goalkeepers prone to ‘gambler’s fallacy’ but penalty takers fail to exploit it”, University College London, 31 Temmuz, 2014