#

İdrarın Kimyasal Şifresi Şaşırttı

Bilim Dalları

Daha önce beyin sıvısı ve kanın kimyasal bileşimini açıklamış olan Alberta Üniversitesi (Kanada) araştırmacıları, bu kez insan idrarının şaşırtıcı şifrelerini ortaya çıkardılar. Yirmiye yakın araştırmacı, yedi yıl süren araştırmaları sonunda , insan idrarında 3000’den fazla kimyasal ya da metabolizma ürünü belirlediklerini açıkladılar.

Araştırmayı yöneten David Wishart, “İdrar, inanılmaz derecede karmaşık bir biyosıvı. Böylesine çok sayıda bileşimin tuvaletlerimize gittiği aklımızın ucundan geçmemişti .” diyor.

Ekip, nükleer manyetik rezonans spektroskopisi, gaz kromotografisi, kütle spektrometrisi ve sıvı  kromotografisi gibi modern tekniklerle çok çeşitli idrar örneklerini inceleyerek bulduğu yüzlerce yeni bileşiğin yanı sıra, bilgisayarla “veri madenciliği” yaparak insan idrarı üzaerinde yüz yılın üzerinde süreyle yapılan yaynlarla oluşturlan veri tabanını da taramış.

Binlerce metabolizma ürünü için kimyasal adları, tanımları, yapıları, derişimleri ve hastalıklarla ilişkileri içeren İdrar Metabolomu Veri Tabanı (Urine Metabolome Data Base ─ UMDP), dünyanın her yerinde hekimlerin ve araştırmacıların erişimine açık bir başvuru kaynağı. Metabolizma ve genom (bir canlının tüm genleri) sözcüklerinin birleştirilmesiyle oluşturulan “metabolom” sözcüğü, bir organizma ya da dokudaki metabolizma ürünleri ya da kimyasalların tümü anlamına geliyor. 

İdrarın kimyasal bileşimi özellikle hekimler, beslenme uzmanları ve çevre araştırmacılarının ilgisini çekiyor; çünkü yalnızca bir insanın sağlığıyla ilgili önemli  bilgiler sağlamakla kalmıyor, ne yediğini, ne içtiğini, ne gibi ilaç ya da amddeler kullandığını ve hangi çevre kirleticilerine maruz kaldığını da ortaya koyuyor.  Tıpta bir tanı aracı olarak idrar tahlilinin tarihçesi 3000 yıldan daha gerilere kadar gidiyor. 1800’lerin sonlarına kadar da “üroskopi” denen ve idrarın  rengi, kokusu ve tadına bakarak tanı koyma, tıpta yaygın olarak kullanılan bir yöntemdi. Bugün bile yeni doğmuş bebeklerde metabolik bozuklukların, yetişkinlerde  diyabetin tanısı, böbreklerin çalışmasının izlenmesi, idrar torbası iltihaplarının ve yasadışı uyuşturucu kullanımının belirlenmesi gibi nedenlerle hergün milyonlarca idrar tahlili yapılıyor.

Wishart, “bugün tıp kitaplarının çoğu  idrarda 50 – 100 kadar kimyasaldan söz eder ve klinik idrar testlerinin büyük çoğunluğunda da altı yedi bileşiğin değeri ölçülür. İdrar içindeki  bilinen kimyasalların sayısının otuza katlanması ve tahlil yöntemlerinin geliştirilmesiyle kan tahlili ya da biyopsiler yerine hızlı, ucuz ve acısız yepyeni bir dizi tahlil olanağının önü açılmış olacaktır” diyor. Araştırmacı, daha şimdiden idrar tahliline dayanan tanı testlerinin kolon (kalın bağırsak) kanseri,prostat kanseri, ülserli bağırsak iltihabı, bağışıklık sisteminin ince bağırsaklarda besin emilimini azaltmasıyla ortaya çıkan silyak (celiac) hastalığı, zatürre ve organ reddi belirtilerinin ortaya çıkarılması için kullanılmaya başladığını kaydediyor.

Bu arada, başta Avrupa olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinde, idrarın hem akarsuların kirlenmesinin ve denizlerde alg patlamalarının önüne geçilmesi, hem de idrardaki zengin nitrojen, fosfor ve potasyuma  gereksinim duyulduğu tarımda kullanılmasına olanak vermek için idrarın ayrıştırılarak toplanacağı pilot altyapı projeleri geliştiriliyor ve idrarın ayrı kanalize edildiği özel klozetler üretiliyor. İnsanın tükettiği maddelerdeki nitroenin yüzde 80’i, fosfor ve potasyumun da yüzde 50’si idrar yoluyla dışarı atılıyor.

REFERENCES

  • 1. “What scientists can see in your pee”, 4 Eylül 2013
  • 2. Lienert J., Larsen, T., “Managing Diffuse Sources,: Alternative Concepts for Urban Water Infrastructure” Environmental Science & Technology, 15 Mart 2010