#

En Uzak Gezegenler Kümesi Keşfedildi

Bilim Dalları
Etiketler

İlk kez Samanyolu Galaksisi'nin dışında, kütleleri Ay'dan Jüpiter'e kadar değişen bir gezegenler kümesi keşfedildi. Uzmanlara göre, bugüne kadar bu gezegenlerin varlığına dair bir kanıt yoktu.
Hassas mercek teknolojisi
Keşif, büyük cisimlerin arkalarındaki cisimlerden yayılan ışığı büyütmesi anlamına gelen “microlensing/hassas mercek” etkisi sayesinde yapıldı. Bu devasa ölçeklerde büyütülmüş ışığın modellenmesi sayesinde, yeni gezegenler kümesinden haberdar olduk. Samanyolu'nun içindeki 53 gezegenden de yine bu yöntemle haberdar olmuştuk.

3,8 milyar ışık yılı ötedeler
Uzayda, Smithsonian Astrofizik Gözlemevi tarafından kontrol edilen Chandra teleskobu ve Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Üssü'nden (NASA) elde edilen veriler yardımıyla yapılan keşifte hassas mercek tekniği kullanıldı. 3,8 milyar ışık yılı ötedeki bu gezegenler, bu teknik olmadan en gelişkin teleskopla bile görülemeyecek kadar uzak.
The Astrophysical Journal dergisinde duyurulan keşif, aslında süper kütleli kara deliklerin çevresini gözlemlemek için 6 milyar ışık yılı ötedeki RX J1131-1231 adlı gök cismini izleyen bir ekip tarafından yapıldı.
Einstein'in görelilik kuramı kullanıldı
Görelilik kuramı, ışığın yer çekiminin etkisiyle büküldüğünü söylüyor. Bu örnekte ise ışık, uzak bir mesafeden, çok kuvvetli bir radyasyon çeken yıldızsı bir gök cisminden -merkezinde dönmekte olan bir kara deliğin bulunduğu bir galaksinin çekirdeğinden- geliyor. Yeni keşfedilen gezegenlerin galaksisi, bu cisim ile uzay teleskobu arasında yer alıyor. Galaksinin yerçekimsel kuvveti, Samanyolu'na doğru yol alan ışığı bükerek, galaksiyi hassas mercek denilen bir etki sayesinde aydınlatıyor. Böylece galaksi, daha önce görülmemiş bu gökcismine bir tür büyüteç işlevi vererek X-ışını görünürlüğü kazandırıyor. 
Gezegenler nasıl keşfedildi?
Araştırmacılar, oluşturulan dört görüntüyü incelediklerinde, her birinin diğerinden farklı olduğunu görmüşler. Arka plan gök cisminden gelen ışık yolu her görüntüde eşit derecede kaymış olmadığı için, yıldızların sonuçları saptırabileceği faktörünü hesapladıktan sonra, açıklanamayan varyasyonların gezegenlerin neden olduğu yerçekimi merceklerinden kaynaklandığı sonucuna varmışlar. 
"Havalı bilim"
Bu karışık süreç, araştırmanın yapıldığı Oklahoma Üniversitesi'nin haber bülteninde ise kısaca özetlenmiş: "Bu, bilimin çok havalı olan tarafı." Yayımlanan fotoğraf da araştırmanın yazarı Xinyu Dai'ye göre gezegen bilimi araştırmalarının önünü açacak türden.
Ortadaki elips benzeri cisim, gezegenlerin yer aldığı galaksi, tepede birbirine bağlı bulunan beyaz noktalar ve alttaki beyaz leke ise kara delikten yayılan aktif radyasyonu gösteriyor.
Her yıldız için 2 bin gezegen
Dai uzaktaki galaksilerin her yıldız için 2 bin gezegen barındırdığını tahmin ediyor. Bu da söz konusu alanda triyonlarca gezegen bulunduğu anlamına geliyor; tıpkı Samanyolu'nun içindeki milyonlarca gezegen gibi.
Hassas mercek yöntemi, bir yıldızın dört kez patlaması gibi sıra dışı olayları aydınlatabiliyor, ancak uzaydaki cisimler statik olmadığından bilim insanlarına, bir bulguya ulaşmaları için çok kısıtlı bir süre tanıyor; dolayısıyla keşif astrofizikçiler açısından epey değerli.

REFERENCES

  • 1. https://www.sciencealert.com/planets-found-in-another-galaxy-quasar-gravitational-microlensing
  • 2. http://www.newsweek.com/milky-way-exoplanets-extragalactic-799419
  • 3. https://www.washingtonpost.com/news/speaking-of-science/wp/2018/02/05/scientists-discover-the-first-planets-outside-the-milky-way/?utm_term=.ed2ae2b529c2
  • 4. https://www.space.com/39630-first-exoplanets-beyond-milky-way-galaxy.html