#

Chelyabinsk Meteoru Mercek Altında

Bilim Dalları

Rusya’nın Chelyabinsk kasabası üzerinde 15 Şubat 2013 günü parçalanarak 1200 kişiyi hastanelik eden göktaşı üzerinde uluslararası bir bilimciler ekibi tarafından yürütülen inceleme, bölgede bir çok köye de hasar veren cismin yalnızca 20 metre büyüklüğünde bir kaya parçası olduğunu ortaya koydu.

Rus Bilimler Akademisi’nden Olga Popova başkanlığında dokuz ülkeden 57 bilimci arasında bulunan California Üniversitesi (Davis) araştırmacılarından Profesör Qing-Zhu Yin, olayın bir “uyandırma mesajı” olduğunu vurgulayarak “İnsanlık dinozorların kaderini paylaşmak istemiyorsa, böyle bir olayı enine boyuna irdelemeliyiz” diyor.

Bu arada göktaşlarıyla ilgili genelde ortaya çıkan bir kavram kargaşasına açıklık getirmek gerekiyor. Gökbilim dilinde Meteorid, henüz Dünya atmosferine girip parçalanmamış, orijinal gökcismine deniyor. Meteor, halk arasında “kayan yıldız” da denen, atmosferi geçerken sürtünmeyle yanarak ışıldayan gökcisimleri için kullanılan ad. Meteroit ise, dünya yüzeyine erişebilen parçaların adı.

Araştırmanın bulguları, 1908’de Sibirya’daki Tunguska bölgesi üzerinde parçalanarak büyük hasara yol açan göktaşı darbesinden bu yana Dünya’ya çarpan en büyük göktaşı olan Chelyabinsk metoroidin yol açtığı patlamanın 600.000 ton dinamitin gücünde olduğunu gösteriyor. Popova’nın açıkladığı bulgulara göre patlama, saniyede 19 km hızla atmosfere giren 20 m büyüklüğündeki tek bir kaya parçasının, sürtünmenin etkisiyle 30 km yükseklikte parçalanmasıyla meydana gelmiş. Yakındaki gözlemciler için patlamanın ışığı Güneş’inkini bastırmış ve ciddi yanıklara yol açmış, düşüş rotasının her iki tarafında doksanar km genişliğindeki alanda önemli hasar oluşturmuş.

Ekip, meteorun parlaklığının 29,7 km yükseklikte doruğa ulaştığını  ve patlamayla meteoroidin dörtte üçünün buharlaştığını, geri kalanın büyük kısmının da toz haline geldiğini ve ancak çok küçük bir kısmının (4000 – 6000 kg, ya da yüzde 0,05) meteoritler olarak yeryüzüne ulaştığı sonucuna varmış. 650 kg ağırlığındaki en büyük parça, Ekim ayında Çebarkul Gölü’nün tabanından çıkartılmıştı.

Toplanan meteoroitler üzerinde yapılan izotopik incelemeler, 4,452 milyar yaşındaki göktaşınınson olarak 4,467 milyar yıl önce, Güneş Sistemi’nin oluşmasından 115 milyon yıl sonra büyük bir çarpışma şokunun izlerini taşıdığını gösteriyor.  Araştırmacılara göre yüz milyonlarca yıl öncesinde meydana gelen çarpışmaların cisim üzerinde oluşturduğu “şok damarları”, patlamayı kolaylaştırmış olabilir. 

REFERENCES

  • 1. “First Study of Russian Meteor”, University of California – Davis, 6 Kasım 2013